Sözcü yazarı Saygı Öztürk, PKK’nın 5-7 Mayıs’ta kongrelerini gerçekleştirdiklerini açıklayıp, beklenen “silah bırakma” kararını duyurmamaları üzerine devam eden süreçle ilgili kaleme aldığı yazısında, Abdullah Öcalan’ın yıllar önce imzaladığı belgedeki isteklerini hatırlattı. Örgütün fesih açıklaması yapmamasının “pazarlığın kızıştığı” yorumlarına yol açtığını değerlendiren Öztürk, “Örgütün, söylemek isteyip de henüz açıklamadığı çok önemli istekleri var” dedi.
Öztürk, APO Olayının Perde Arkası adlı kitabından, Öcalan imzalı belgelerden şunları aktardı:
“Bana imkanlar tanındığında örgütü yasal çizgiye çekmeye hazırım. Bu konuda devletimizin de üzerine düşeni yapması gerekir. Devletin üzerine düşen, iç barışı sağlayabilmek için gerekli olan yasal düzenlemeleri yapmaktır. Bunların başında af yasası, dağda ve cezaevinde olanlar için onların topluma karışmalarını sağlayacak bir af yasası gelir. Ben, bu konuda üzerime düşen her türlü katkıda bulunmaya hazırım. Bize bağlı halkım ve örgütümü demokratik devletin ülkemizin hizmetine uyumlu hale getirme imkan ve gücüne sahip olduğumu söylüyorum. Tüm gücümle bu yönde çaba harcamaya hazırım. PKK, küçümsenecek bir örgüt değildir. Benim, PKK üzerinde otoritem vardır. Ayrıca halk da beni çok tutmaktadır. Bana imkan verilirse PKK’yı demokratik sisteme uyarlamak çabalarımı geliştiririm. PKK’yı yasal çerçeveye çekerim. Silahlı çatışmaları sona erdiririm. Hatta dağdaki elemanları yasal çizgiye çekerim. Bu da, devletin yasal imkan tanımasıyla olur.”
Öztürk, Öcalan’ın PKK kongresine telefonla bağlandığı iddialarını da hatırlattığı yazısında, geçmiş dönemde çıkarılan pişmanlık yasasını da hatırlatarak, “Şimdi de ‘etkin pişmanlık’ hükümlerinden yararlanma yolu açılabilir. Evet, bunlar konuşuluyor ama örgütle ilgili sorular da eksik olmuyor” tahmininde bulundu.
