AK Parti eski milletvekili Şamil Tayyar, Abdullah Öcalan’ın Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Geçici Şam Yönetimi arasındaki anlaşmaya destek veren mektubunu sosyal medya plaftormu X (Twitter) üzerinden değerlendirdi.
Kamuoyuna yansıtılan "yeni Öcalan" algısının aksine, mesajların satır aralarında özerklik veya federasyon çağrışımı yapan ifadeler olduğunu belirten Tayyar, Öcalan’ın geçmişten bu yana stratejisinin değişmediğini iddia etti. Tayyar, Öcalan’ın "anayasada demokratik güvence" talebinin, örgütün Suriye kolu olan YPG üzerinden meşruiyet kazanma çabası olduğunu ifade etti.
"PKK'nın YPG bünyesinde dönüşümü hedefleniyor"
Öcalan’ın mektubundaki "kurumsal tedbirler" ve "halkların varlığı" gibi ifadeleri yorumlayan Tayyar, hedeflenen stratejiyi "PKK’nın YPG bünyesinde reenkarne olması" şeklinde tanımladı. Tayyar’a göre; anayasal güvence sağlanmadığı sürece silah bırakmanın gerçekçi bir karşılığı bulunmuyor ve bu durum bir "silah alışverişi" taktiği olarak değerlendiriliyor.
Şamil Tayyar, bölgedeki aktörlerin stratejik hamlelerine dikkat çekerek yaptığı değerlendirmede ABD’nin çelişkili politikalar izlediğini, İsrail’in bölgedeki farklı etnik ve dini grupları kışkırtma eğiliminde olduğunu belirtti. İran’ın YPG ile silah alışverişi yaparak direnç noktaları oluşturduğunu ifade eden Tayyar, Fransa’nın ise bölgedeki tarihsel varlığını sürdürebilmek adına YPG’yi bir enstrüman olarak gördüğünü vurguladı.
Sürecin Türkiye aleyhine işlediğini savunan Tayyar, Ocak ayı sonuna kadar meselenin net bir çözüme kavuşturulması ve yeni bir yol haritasının belirlenmesinin "elzem" olduğunu vurguladı. Tayyar değerlendirmesini, "Hatırlatalım, fırsatların kazası olmaz" uyarısıyla sonlandırdı.
Tayyar’ın açıklaması şu şekilde:
“Çözüm sürecinin önündeki YPG engelini kaldırması beklenen Öcalan, yılbaşı mesajında aksine bir model önerdi.
Bir nevi özerklik veya federasyon çağrıştıran ‘halkların kendi kendini bir arada yönetebileceği demokratik bir siyasal model olmalı’ dedi.
Bu ifadeler, kamuoyuna sunulan ‘yeni Öcalan’ versiyonuyla pek örtüşmedi ama aslında Öcalan hep aynıydı.
Mesela. İmralı’da DEM heyetine Şara için ‘BAAS’ın sakallısı’ diyen Öcalan, şöyle devam ediyor: ‘Fırsat eldeyken neden kurumsal tedbirler geliştirmeyelim.
Halkların bin yıllık varlığını yok sayamayız, peşkeş çekemeyiz.
Anayasada demokratik güvencesi olacak o bölgelerin, kimse gelip bozamayacak.
Bu güvenceler olursa silah olmayacak, diğer türlü kandırma olur, biraz silah alır veririz öyle olmaz.’ Yani Öcalan, feshini istediği PKK’nın YPG bünyesinde reenkarne olmasını istiyor.
Ya diğerleri? ABD, tavşana kaç tazıya tut diyor. İ
srail, aynı ada Dürziler, Nusayriler ve YPG’lileri kışkırtıyor.
İran, YPG’ye direnmeyi öneriyor, silah alışverişi yapıyor.
Fransa, bölgedeki tarihsel varlığını sürdürmek için YPG’yi fırsat görüyor.
Ve geçen süre Türkiye’nin aleyhine işliyor.
O sebeple, yılın ilk ayında mevzunun mutlaka çözüme kavuşturulması ve yeni yol haritasının belirlenmesi elzemdir.
Hatırlatalım, fırsatların kazası olmaz.”
Çözüm sürecinin önündeki YPG engelini kaldırması beklenen Öcalan, yılbaşı mesajında aksine bir model önerdi.
— Şamil Tayyar (@samiltayyar27) December 30, 2025
Bir nevi özerklik veya federasyon çağrıştıran ‘halkların kendi kendini bir arada yönetebileceği demokratik bir siyasal model olmalı’ dedi.
Bu ifadeler, kamuoyuna sunulan…




