CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleşen 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025'teki 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptaline ilişkin dava 24 Ekim'de görülecek. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, CHP'deki kurultay davasıyla ilgili olarak Kılıçdaroğlu'nun partinin başına dönebileceğini öne sürdü.

Ekrem İmamoğlu ziyaretinin ardından Silivri’de açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Fatih Erbakan’ın iddialarına ve 24 Ekim’deki kurultay davasına yönelik açıklamalarda bulundu. Özel, “Değerlendirmenin muhatabı ben değilim, duruşmanın muhatabı da sayın hakim ve mahkeme. Sonuç odaklı değil süreç odaklı bir iş yürütülüyor. Bu meseleyi gündemde tutmak istiyorlar. ‘Mikroba niye mikropluk yapıyorsun’ diye sorulmaz. Onun işi mikropluk yapmak” dedi.

Özgür Özel’in açıklamaları şöyle:

“Ömer Çelik, işine geleni duyuyor, işine gelmeyeni duymuyor”

“Değerli arkadaşlar, uzun süredir beklenen iddianame çıktı. İddianame çıktıktan sonra da bugün iddianamede adı geçen ve burada tutuklu olan arkadaşlarımızın neredeyse tamamıyla görüştüm. Ayrıca Ekrem başkanımız ve Aykut Erdoğdu ile görüştüm.

Bir yandan iddianameyi bekliyorduk ve hep söylüyordum; buradan Ömer Çelik’e de seslenmek lazım. Silivri’nin önünden en çok söylenen söz şudur; İddianameyi bekliyoruz. Yargılanmak için değil, yargılanmak için bekliyoruz diyorduk.

İddianamenin içinde bugüne kadar söylenen sözlerin, atılan iftiraların ne kadar boş olacağının ortaya çıkacağı konusundaydı. Ömer Çelik bu lafı dün ilk kez duymuş ve diyor ki; ‘Yassıada zihniyetiyle bizi yargılayacaklar’ Onun o demek olmadığını müsait bir zamanda dilinden anlayan biri kendine anlatsın. Benim Ömer Çelik’e bir şey ifade etme imkanım yok. İşine geleni duyuyor, işine gelmeyeni duymuyor.

Ömer Çelik öyle perişan bir halde ki, diyecek bir şey bulamamış. 1960 darbesinden CHP’yi sorumlu tutup hesabını da bizden soracak, biz de oralara özenecekmişiz falan.

“İddianamede sürpriz, gizli bir şey yok”

Bugüne kadar atılan asılsız iftiralar tel tel dökülecek demiştik, dökülmeye başladı. İddianamede sürpriz, gizli bir şey yok arkadaşlar.

Yeni hiçbir şey yok ama çok net bir şey var; alınıp içeride tutulanların söyledikleri dışında hiçbir şey yok iddianamede.

HDP’li eski bakandan süreç ve DEM Parti eleştirisi
HDP’li eski bakandan süreç ve DEM Parti eleştirisi
İçeriği Görüntüle

Tamamen kişiye göre hukukun uygulandığı korkunç bir sürecin içeresindeyiz. Örneğin Ahmet Özer 4 yıl ile yargılanıyor. Ahmet Özer ceza alsa yatacağı süre 6 ay, 2 gün. Ama 9 aydır içeride. Ceza alsa 3 ay alacaklı olarak çıkacak dışarı. Ama hala tutuklu bulunduruluyor.

Bu iddianame tel tel döküldüğü gibi, hiçbir kanıt olmadığı gibi ‘duydum, duymuştum, sanıyorum, galiba’ ifadeleriyle yüzlerce kez tutulan, burada tutulan insanlara büyük bir haksızlık yapıyor.

Bu iftiraları atanlar, iftiralarından ya cayacaklar ya da attıkları iftiraların altında kalacaklar.

Akın Gürlek de ben de biliyorum ki; eğer Türkiye’de 100 liralık yolsuzluk varsa 99’unu AK Partili belediyeler, yöneticiler, siyasetçiler yapmaktadır. Bunu adın kadar biliyorsun. Bizim tarafta bir yolsuzluk varsa ilk cezalandıranın ben olduğumu da biliyorsun. Bu arkadaşlarımızı siyaseten içeriye aldın çünkü Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı olmasın istiyorsun.

“Yeni bir telaş ve arayış içindeler”

İBB iddianamesini özellikle bekliyordunuz. İddianame ekim ayında çıkmayacak gibi görünüyor ama İBB’den de çok sayıda kişi ifadeye çağırıldı. Bu İBB iddianamesinin yazılmasının hızlanmasına ilişkin bir adım mıdır? Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Artık kazıyorlar bir şey çıkmıyor, çaresizce başka tarafları kazımaya başladı. İBB iddianamesi ekimde denmişti anlaşılan daha geçe kalacak. İBB iddianamesi şu an kendi içlerinde tartışmalı. Diyorlar ki, ‘İBB iddianamesini her bir savcı kendi sorguladığı şirket üzerinden ayrı ayrı yazsın. Bu iddianamelerde adı geçenlerle İmamoğlu’nun her birinin ayrı ayrı bağlantısı vardır diyelim’ diyorlar. İşin içinden çıkamıyorlar. Yeni bir telaş ve arayış içindeler. “Acaba oradan, buradan bir şey bulabilir miyim” diye uğraşıyorlar. Bir şey bulamadı, bulamayacak. İddianameye ne yazarsa yazsın boş çıkacak.

“Dosya bomboş”

Diğer belediyelerden de dosyalar isteniyormuş. Bununla ilgili ne söylersiniz?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının zayıf karnı nedir? Aziz İhsan Aktaş denen kişi kabaca 380 yerle çalışıyor. Bunun 80’i CHP’li, 300’ü AK Partili belediyeler, bakanlıklar. “Onlara neden gitmiyorsun da buraya geliyorsun” diyorduk. Algı yönetimi yapıyor, haber geçirtiyor. Dünya kadar ciddi dosyayı görmezden gelenler, Isparta’dan, Kütahya’dan dosyanın akıbeti soruldu diye haber yapıyorlar. Yandaş basının burada neye ihtiyacı var? Olguyla bir şey halledemeyen başsavcı, algı operasyonuna kalkıyorsa elinin bomboş, dosyanın bomboş, iddianamenin bomboş olduğunun itirafıdır bu yaptığı.

Özel'den CHP'nin 39. Kurultay sürecinin iptali talebine tepki

Bazı eski delegelerin, Lütfü Savaş’ın kongre sürecine ilişkin iptal itiraz dilekçeleri sunuldu. Nasıl değerlendirirsiniz?

Gerçekten ülkenin bu kadar sorunu varken, bir zaman bu işlerle, o lüzumsuz işlerle ülke gündemini o kadar meşgul ettiler ki o lüzumsuz ismin, beyhude, sırf adını geçirmek için yaptığı saçma sapan bir iştir. Daha öncekiler gibi bu da ilgili mahkemelerce reddedilecektir. Gün gelir bunların hepsinin hesabı sorulur, gün gelir burunlarından fitil fitil getirilir. Bu beyhude işlerle uğraşmaya devam etsinler. Özgür Özel’i çok az tanımış.

Özgür Özel’den Fatih Erbakan’ın iddiasına yanıt

Fatih Erbakan’ın bir değerlendirmesi oldu. ‘İktidar kontrollü seçime gitmenin hazırlığında, bu sebeple Kılıçdaroğlu’nu destekliyor’ ifadesini kullandı. Hem duruşmadan beklentiniz hem de Erbakan’ın sözlerine ilişkin değerlendirmeniz nasıl olur?

Değerlendirmenin muhatabı ben değilim, duruşmanın muhatabı da sayın hakim ve mahkeme. Sonuç odaklı değil süreç odaklı bir iş yürütülüyor. Bu meseleyi gündemde tutmak istiyorlar. ‘Mikroba niye mikropluk yapıyorsun’ diye sorulmaz. Onun işi mikropluk yapmak.”

Muhabir: Şevval Dalgıç