Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda (BTK) düzenlenen "18. Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı"na katıldı.

Buradaki konuşmasında bilginin çağın en değerli hazinesi, siber güvenliğin ise bu hazineyi koruyan en kritik kale olduğunu belirten Uraloğlu, dijital dönüşümün hayatın her alanını yeniden şekillendirdiğini ve siber güvenliğin bireylerden kurumlara, devletlerden uluslararası organizasyonlara kadar herkes için vazgeçilmez bir öncelik haline geldiğini söyledi.

Uraloğlu, geçen hafta yapılan 5G yetkilendirme ihalesinin Türkiye'nin dijital geleceğinde tarihi bir gelişme olduğuna işaret ederek, ihalenin işletmecilerin rekabetçi teklifleriyle KDV dahil 3 milyar 534 milyon dolara ulaşarak büyük bir başarıyla tamamlandığını dile getirdi. Bunun, iletişim altyapı yatırımlarını güçlendirecek, AR-GE çalışmalarına ivme ve ekonomiye büyük katkı sağlayacak bir gelişme olduğunu belirten Uraloğlu, 5G'nin sunduğu fırsatlar kadar siber güvenlik açısından getirdiği sorumlulukların da büyük olduğunu ifade etti.

CHP'li Murat Bakan'dan EGM promosyonuna tepki
CHP'li Murat Bakan'dan EGM promosyonuna tepki
İçeriği Görüntüle

5G ağlarının yaygınlaşmasının, nesnelerin interneti, yapay zeka ve otonom sistemler gibi teknolojilerin kullanımını artırırken siber tehditlerin çeşitliliğini ve ölçeğini de genişlettiğine dikkati çeken Uraloğlu, "5G ile birlikte başlayan yeni dönemde Türkiye'nin dijital dönüşüm yolculuğunu siber güvenlik faaliyetleri açısından da daha güçlü, daha hızlı adımlarla kat edeceğiz. Çünkü siber güvenlik yalnızca bir teknoloji meselesi değil ekonomik, sosyal ve ulusal güvenliğimizin temel taşıdır." dedi.

"Sosyal medya platformlarına yönelik düzenlemeler titizlikle sürdürülüyor"

Uraloğlu, Uluslararası Telekomünikasyon Birliğinin 2024 yılı Küresel Siber Güvenlik Endeksi'ne göre Türkiye'nin 100 tam puan alarak "Seviye 1: Rol Model Ülke" kategorisinde olduğunu söyledi.

19 Mart 2025'te Siber Güvenlik Kanunu'nun yürürlüğe girdiğini anımsatan Uraloğlu, kanunun, Türkiye'nin siber uzaydaki ulusal çıkarları açısından önemini vurguladı. Bakan Uraloğlu, internetin hızla gelişen yapısı ve sosyal medya platformlarının yaygınlaşmasının dijital ortamda hukuki düzenlemelerin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade etti.

Bakanlığın, 5651 sayılı Kanun çerçevesinde sosyal medya platformlarına yönelik düzenlemeleri titizlikle sürdürdüğünü belirten Uraloğlu, günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına bazı sorumluluklar getirildiğini anımsattı. Uraloğlu, Türkiye'den günlük erişimi 10 milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcılarının temsilcilerinin tam yetkili ve sorumlu olması, şeffaf raporlama, eşit ve tarafsız davranış ve kriz planı oluşturma yükümlülüklerinin düzenlemelerle hayata geçirildiğini söyledi.

"Çocuklara yönelik sosyal medya düzenlemesi üzerinde çalışıyoruz"

Bakan Uraloğlu, sosyal medyada özellikle çocukların korunmasının Bakanlığın öncelikli gündem maddelerinden olduğunu dile getirerek, yapay zeka gibi teknolojilerin hızla hayata entegre olmasının buradaki riskleri daha da artırdığını belirtti. Uraloğlu, şunları kaydetti:

"16 yaş altı çocuklar için sosyal medya kullanımına yönelik yeni düzenlemeler üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. İlk aşamada 13 yaş altı için bir düzenleme düşünülmüşse de Bakanlık olarak önerimiz, uluslararası literatürle de uyumlu şekilde 16 yaş altı için kapsamlı bir düzenleme yapılması yönündedir. Belki 15 yaş olacak, bunu ilgili taraflarla konuşuyoruz. Sosyal medya sağlayıcılarına bu konuda yükümlülükler getirerek çocukların korunmasını daha etkin hale getirmeyi ve ailelerin bu sürece aktif katılımını sağlamayı hedefliyoruz. Teknik ekiplerimiz uygulanabilir bir model üzerinde yoğun şekilde çalışıyor."

Kaynak: AA