CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde Gezi davası kapsamında tutuklu bulunan Çiğdem Mater ve Mine Özerden ile Kadıköy'de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan üniversite öğrencisi Esila Ayık'ı ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklama yapan Özel, tutuklulara özgürlük çağrısında bulundu.

Özgür Özel, Gezi tutukluları için “Kavala'nın, Tayfun Kahraman'ın, Can'ın, Çiğdem'in, Mine'nin içeride olması ailelerine eziyettir. Türkiye'ye züldür” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu'nun gittiği otelin müdürüne gözaltı kararı İmamoğlu'nun gittiği otelin müdürüne gözaltı kararı

Tutuklu üniversite öğrencisi Esila Ayık’ın sağlık durumuna dikkat çeken Özel, “21 yaşında genç böbrek hastası bir kızı içeriye koyarsanız da oraya diktatörlük diyoruz. Esila içeride geçirdiği her gün elinde tuttuğu dövizin doğruluğunu ispatlıyor” dedi.

Açıklamasında Türkiye'de ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasına da değinen Özel, “Bir ülkede bir siyasetçiye sert tutumundan dolayı diktatör denilemiyorsa orası diktatörlüktür. Denilebiliyorsa demokrasidir” sözleriyle yargı kararlarına ve tutuklamalara yönelik eleştirilerini sürdürdü.

Görüşmenin ardından CHP lideri, tutuklu kişilerin aileleriyle de görüştü ve dayanışma mesajı verdi.

Bu açıklamalar, kamuoyunda tutuklu öğrenciler ve Gezi davası sanıklarına yönelik tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.

Özel'in açıklamaları şöyle:

"Gezi'den tutuklu olan arkadaşlarımızın burada geçirdikleri her gün 1095 gün hepimiz adına yattıkları ve Tayyip Erdoğan'ın husumeti yüzünden yattıkları günlerdir. Kavala'nın, Tayfun Kahraman'ın, Can'ın, Çiğdem'in, Mine'nin içeride olması ailelerine eziyettir. Türkiye'ye züldür. Yüzümüze kapanan her kapıda Gezi hatırlatılmaktadır. Utanç verici bir sürecin geldiği noktadayız. 

Esila'ya gelecek olursak. Kendisi çok başarılı bir öğrenciyken tam burslu olarak gittiği yurt dışındaki öğrenci değişiminden sonra yine çok yüksek oranla kazandığı üniversitede Belçika'da konservatuarda fotoğrafçılık eğitimi görüyor. Maalesef ekonomik durumu çok kötü olan bir ailede. Annesi vefat etmiş. Babası kat görevlisi olarak iki çocuğunu okutmaya çalışıyorken o aldığı bursla babasının mütevazi desteğiyle iki yıldır ülkeye gelememiş. Çünkü yurt dışında çalışmak zorunda. Günde iki işte çalışıyor. İki işte çalışıp bir üniversite okuyan birisi Türkiye'ye gelmiş kendi yazmadığı ama elinde görüntülenen bir afişle cumhurbaşkanına da küfür falan etmemiş. Cumhurbaşkanına diktatör demenin ağır eleştiri sınırlarından olduğuna dair Yargıtay kararı var. Cumhurbaşkanına diktatör de diyoruz şeddeli diktatör de diyoruz. Tek adam da diyoruz. Bunların söylenebildiği ülkelere demokrasi, bunun söylendiği ülkelerde içeriye 21 yaşında genç böbrek hastası bir kızı içeriye koyarsanız da oraya diktatörlük diyoruz. Esila içeride geçirdiği her gün elinde tuttuğu dövizin doğruluğunu ispatlıyor. Bugün salsanız onun söylediğinin aksine iş yaparsınız. Bundan sonraki süreçte Esila'ya bir an önce serbest kalmasını bekliyoruz. Elbette serbest kalacak. Allah aşkına yurtdışında okuyan bu arkadaşa sakın yurt dışı çıkış yasağı verip de kendinizi de bizi de dünyaya güldürmeyin. Vizeleri var sınavları var. yarın öbür gün mutlaka serbest kalacak ama yurt dışına çıkış yasağı gibi bir komedi ile Türkiye'yi karşı kaşıya bırakmayın diye şimdiden ifade etmek istedim. Tüm arkadaşlarımıza özgürlük diliyoruz"  

Kaynak: Haber Merkezi