DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, T24’ten Cansu Çamlıbel’e verdiği röportajda, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) çözüm sürecindeki rolünü “çok önemsediğini” ve bu nedenle CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmek istediğini öne sürdü.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun ziyareti sonrası açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Partili Cengiz Çandar'ın söylediği, 'Öcalan, Özgür Özel ve Sezgin Tanrıkulu ile görüşmek istiyor çünkü CHP'yi çok önemsiyor" ifadelerini değerlendirdi.
"Birtakım yanlış hatırlamalar oluyor"
Özel, şunları söyledi:
"Cengiz Çandar'ın röportajını dikkatle okudum. Sayın Sırrı Süreyya Önder beni aramıştı ve bu ifadeleri söylemişti. Benim de DEM heyetine randevu verip vermeme konusunda mütereddit olduğum bu ifadeler üzerine kararımızı değiştirdiğimiz noktasındaki yaklaşımda bir zamanlama hatası var. Şöyle ki biz DEM Parti heyetine randevu vereceğimizi zaten söylemiştik ama onlar bütün partileri ziyaret edeceklerini söylemişlerdi. Daha sonra Sayın Erdoğan'a gitmeyecekleri, Erdoğan'ın heyeti kabule etmeyeceğine ilişkin söylemler gelişince biz durumu yeniden değerlendirdik ve daha sonrasında DEM Parti heyetini kabul ettik çünkü onlar turun sonunda Erdoğan'la da görüşeceklerini zaten söylemişlerdi, o görüşme de gerçekleşti zaten. O konudaki hassasiyetimiz Erdoğan ile görüşmeyip Erdoğan'ın kendisini bu sürecin, görüşmelerin dışında tutup diğer partilerden randevu istenmesi sürecindeki tereddüdü MYK'mızda değerlendirmiştik. Bu tereddüt bahsedilen telefon görüşmesinden yaklaşık 20 gün sonradır. 'O gün böyle bir şey duyuruldu da ondan sonra randevu verildi' şeklindeki değerlendirme... Birtakım yanlış hatırlamalar oluyor. Keşke Önder burada olsaydı da bunu hatırlatsaydı. Onun dışındaki değerlendirmeler benim ilgi alanımda değil.
"Sürekli görüş alış verişinde bulunuyoruz"
Dervişoğlu’nun açıklaması şöyle:
Geçen haftaki randevu talebimizin gerekçesi bir taziye ziyaretiydi. Benim de çok sevgili dostum Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Bey’in vefatının ardından karşılıklı telefon görüşmeleri yaptık ama hissiyatımızı direkt olarak kendisiyle paylaşalım arzusuyla talepte bulunmuştuk ama Türkiye’nin yoğun gündemi bizim bir araya gelmemize engel teşkil etti. Yoğunluktan kaynaklı yerine getirilmesi gereken başka görevler olması münasebetiyle de bazı görüşmeler erteleniyor. Biliyorsunuz bizim CHP ile olan temasımız ve ilişkimiz kamuoyunun malumu ayrıca sayın genel başkan ile de maziye yayılmış bir dostluğumuz ve mevkidaşlık hukukumuz var. TBMM’de de birlikte çalıştık. TBMM’de yaşanan gelişmelerle alakalı olarak olumlu, olumsuz bazı konular üzerinde de sürekli görüş alış verişinde bulunuyoruz.
"Türkiye’nin dış politika alanındaki açmazları konuştuk"
18 Haziran günü TBMM’de yaşanan her ikimiz açısından da iş kazası olarak nitelendirilebilecek bir olayla ilgili TBMM başkanlığına bir müracaatımız oldu. O müracaat kapsamında kendisine bilgi verdim ve konuyla ilgili desteklerini talep ettim, aynı hassasiyeti kendileri de en az bizim kadar hissediyorlar ve gereğinin yapılması noktasında arkadaşlarımızın teknik çalışmalarının sonunda mümkün olacak olan katkıyı vereceklerine olan inancımı sizlerle paylaşmak isterim. Hem bu konuyu konuştuk hem de Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu temel sorunları konuştuk. Türkiye’nin dış politika alanındaki açmazları konuştuk. Türkiye’nin adalet alanında yaşadığı sıkıntıları karşılıklı olarak paylaştık ki CHP ütün olup bitenlerden diğer siyasi kurumlara oranla daha fazla etkileniyor. Haksızlığın, adaletsizliğin, hukuksuzluğun hüküm sürdüğü bir Türkiye kimsenin arayışına ve beklentisine cevap verebilecek bir Türkiye değildir.
Adalet duygusunun zedelenmemesi için atılması gereken adımların müştereken atılmasına yönelik kararlılığımızın devam ettiğini birbirimize ifade ettik. Bu görüşmeler devam edecek, Türkiye hepimizin ve dolayısıyla Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu bütün olumsuzlukları birlikte aşma iradesini Türk milletinin her bireyinin yerine getirmesi düşüncesinden hareketle siyasi partilerimizin de o alandaki sorumluluklarımızı unutmayacağını kamuoyunun bilmesini istiyorum.
"İYİ Parti ile hem Meclis' zemininde hem de 81 ilde omuz omuzayız"
Özel’in konuşması şöyle:
Geçtiğimiz hafta yaşanan olayı ilk duyduğumda yine hemen ertesinde sizler sormuştunuz, ben de demiştim “Meclis’te zaman zaman iletişim kazaları olur” diye. Bizim Müsavat Bey ile de diğer mevkiidaşlarımız ile de çözmediğimiz sıkıntı yok. Çünkü uluslararası alanda müştereken sahiplendiğimiz tüm tezlere olan inancımız noktasında birbirimizden şüphemiz olmadığı için her türlü kazayı birlikte aşarız. Bugün tam bir mutabakat halinde tutumlarımızı bir kez daha netleştirdik. İki genel başkanın birçok sınavda vermiş olduğumuz birbirimize güvenle aşamayacağımız hiçbir sorun olmadığını biliyorduk, bugün de konu bu çerçevede cereyan etmiştir. Bundan sonra CHP ile İYİ Parti hem Meclis zemininde hem de 81 ilde omuz omuza, birbirinin farklılıklarına saygı duyarak ama temel değerdeki ortak duygusunu her zaman paylaşarak ülkeyi içeresinde bulunduğu bu cendereden kurtarmak için yapması gereken muhalefeti, hem icap ettiği yerde müştereken hem ayrı ayrı ama birbirinden güç alarak sürdürmeye devam edecek. Bu konuda sayın genel başkana ve heyetine bir kez daha teşekkür ederiz.
MHP'li Feti Yıldız'ın 'etkin pişmanlık' sözlerine yanıt
MHP Genel Başkanı Feti Yıldız’ın ‘etkin pişmanlık ve masumiyet karinesine dikkat çeken. ‘Hukuka aykırı deliller yok hükmünde’ cümlesi oldu. Siz nasıl yorumladınız? sorusuna ise Özel şu yanıtı verdi:
"Sayın Feti Yıldız’ın değerlendirmelerini dikkatle takip ettik. Yıldız’ın söylediklerine bağlı bir soruşturma süreci yaşanıyor olsa, kimsenin ne yargılanmaktan ne yargıdan kaçmaktan ne de hukuka uygun toplanmış delillere uygun bir pozisyonu olmaz. Bir gizli tanık müessesesinin ortaya konması, oradan atılan iftiraların, çoluğuyla çocuğuyla tehdit edilerek buna uygun ifade ver diye zorlanması sanki somut bir delile ulaşılmışçasına karalama ve itibarsızlaştırma kampanyasına dönüşmüş olması ilk gün elde olmayan kanıtların halen elde edilememiş olup, kazıyarak kanıt üretme olduğunu gösteriyor. Feti Yıldız’ın çerçevesinde bir yargılama yapılır olsa buna kim, neden itiraz etsin?"