İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınıp 23 Mart'ta tutuklanmasının üzerinden 100 gün geçti.

Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda "100 KARASI" adı verilen toplantıda gündeme yönelik açıklamalarda bulunan Özel, “Bu millet devleti kendi çıkarları için kullananların değil, gerekirse yalın ayak, çıplak elle adalet mücadelesi verenlerin yanında duruyor. Değerli arkadaşlar, bu iktidar 100 gün önce milletin gözünden de gönlünden de düşmüştür. Bu iktidar aslında 100 gün önce kaybettiğini itiraf etmiştir. İşte bu yüzden, bugün aynı zamanda milletin henüz tecelli etmemiş iradesinin, ilan edilmemiş de olsa zaferinin yüzüncü günüdür. 100 gündür bu ülkeyi yönetenler artık meşru bir iktidar değildir. Bir avuç insandan oluşan bu yapı, baskıyla ayakta durmaya çalışan yitik bir rejimi temsil etmektedir. Demokrasilerde aslolan ise milletin iradesine saygı duymaktır, milletin istediği yönetime gelir, istemediği gider” ifadelerini kullandı.

Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Halkın egemenliğine pusuların kurulduğu bir süreci yaşıyoruz"

Bugün grup toplantımızın olduğu günde, burada sizinle birlikte, akşam da her şeyin başladığı yerde, başladığı saatte 20:30’da hep birlikte Saraçhane’deyiz.

Bir büyük adaletsizliğin karşısında, bir demokrasi utancının tam ortasında mücadelemiz ile dimdik durmak için, hatırlamak ve hatırlatmak için, unutmamak ve unutturmamak için, bir kez daha kenetlenmek için buradayız. Bugün, siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçen 19 Mart darbesinin tam 104. günü. Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ise tam 100’üncü günü. Milli iradenin adliyelerde, saray koridorlarında boğulmak istendiği, halkın egemenliğine pusuların kurulduğu bir süreci yaşıyoruz.

Tam 100 gün önce bugün 15 uçuk milyon insanın sandığa giderek oy verdiği bir cumhurbaşkanı adayı, adaylaştığı gün tutuklandı.

Bugün 100. gün. Demokrasinin, adaletin yüz karasıdır. Bu süreç, Türkiye siyasi tarihinin yüz karasıdır.

19 Mart’tan bu yana sokaklardayız, meydanlardayız, gençlerin dediği gibi miting için değil eylem için meydanlardayız. Bir darbeye karşı direnme hakkımızı kullanıyoruz. Çünkü bu milletin tarihinde aslında bir direnişin tarihi yatar. Tarihte zalimler hep var, var olmuştur. Bundan sonra da olacaktır ama direniş de vardır. Kazananlar hep direnenler olmuştur.

"Bu iktidar 100 gün önce milletin gözünden de gönlünden de düşmüştür"

Ekrem İmamoğlu, 100 gündür gururuyla, onuruyla o hücrede dimdik ayakta duruyor. Atılan iftiralardan hiçbirisi ona yapışmadı, yapışmıyor. Biz de milletimizle birlikte 100 gündür meydanlardayız.

Ekrem başkanı hapse atanlar da korkudan insan içerisine çıkamazken biz birlikteyiz, omuz omuzayız, birbirimizin yüzüne ve gözüne bakıyor, birbirimizden güç alıyoruz. Bu millet vicdanı karalara değil, size, bana Ekrem başkana itibar ediyor.

Bu millet devleti kendi çıkarları için kullananların değil, gerekirse yalın ayak, çıplak elle adalet mücadelesi verenlerin yanında duruyor. Değerli arkadaşlar, bu iktidar 100 gün önce milletin gözünden de gönlünden de düşmüştür.

Bu iktidar aslında 100 gün önce kaybettiğini itiraf etmiştir. İşte bu yüzden, bugün aynı zamanda milletin henüz tecelli etmemiş iradesinin, ilan edilmemiş de olsa zaferinin yüzüncü günüdür. 100 gündür bu ülkeyi yönetenler artık meşru bir iktidar değildir. Bir avuç insandan oluşan bu yapı, baskıyla ayakta durmaya çalışan yitik bir rejimi temsil etmektedir. Demokrasilerde aslolan ise milletin iradesine saygı duymaktır, milletin istediği yönetime gelir, istemediği gider.

"Belediyelerimizden memnuniyet oranı Türkiye ortalamasında yüzde 58’i buldu"

Millet karar verdi, AK Parti 23 yıldır iktidarda. Millet karar verdi, Recep Tayyip Erdoğan başbakan oldu, cumhurbaşkanı oldu. Aynı millet 31 Mart 2024 günü bir karar verdi ve CHP’yi, partimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini, aynen kurulduğu gün gibi o gün de Türkiye’nin birinci partisi yaptı.

AK Parti ise kurulduğu günden sonra ilk kez yenilgiyle tanıştı. Seçim gecesi yaptığım açıklamada şöyle demiştim; “Bu galibiyetin kaybedeni yoktur, bizim başarımız kimsenin hezimeti olmayacaktır. Bu sonuçları bizi rehavete sevk edecek bir galibiyet olarak değil, seçmenin açtığı geleceğe yönelik bir kredi olarak değerlendiriyoruz”

O günden sonra belediye başkanlarımız var güçleriyle çalıştılar. Seçimlerden sonra 6-7 ay sonra yaptığımız araştırmalarda, başkanlarımızdan, belediyelerimizden memnuniyet oranı Türkiye ortalamasında yüzde 58’i buldu.

İktidarın yapması gereken bizimle yarışmaktı. Ama onlar bizimle yarışmaktan korkarak, bizim demokrasiye duyduğumuz saygıyı, 47 yıl gösterdiğimiz saygıya onlar milletin kararına hürmet edemediler.

Bizler erken seçim istiyorduk. Erken seçimin adayı erken belirlenir diye yola çıktık. 23 Mart’ta ön seçim ile adayımızı belirleyeceğimizi ilan ettik. İşte o zaman telaşla tüm tuşlara birden bastılar. Millet erken seçim isterken, onlar darbe hazırlıklarını erkene çektiler.

"Günü gelecek Ekrem Başkan’ın bir vesikalık fotoğrafına yenileceksiniz"

Ekrem başkanımız ön seçim başvurusunu yaptığı günden 1 gün sonra 31 yıllık diplomasına soruşturma açılar. Erkem başkanın 31 yıllık diplomasını iptal edenlerin yaptıkları kötülük şuydu: Bu ülkede artık hiçbir kağıdın değerinin olmadığını, canları istediğinde herkesin mazbatasına, tapusuna, diplomasına, bankadan aldığı mevduat cüzdanına, memurdan aldığı evlendirme cüzdanına çökebileceklerini, bu ülkede devletin sözünün güvencesinin olmadığını maalesef tüm dünyaya ilan ettiler.

Ey Erdoğan, bundan 2-3 ay önce, 100 gün önce demiştin ki “Birbirlerinin gözlerinin içine bakacak yüzleri kalmayacak” bak bu meydanda, bu salonda hep beraberiz. Buradan ben bu salonu dolduranların gözlerin içine, Ekrem Başkanın değerli eşinin gözünün içine bakarak söylüyorum, Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarımız masumdur, atılanlar iftiradır. İnsan içine çıkamayacaklar sizlersiniz, iftiracısınız!

Ses kısmayla, resimleri kaldırmayla bu milletin gönlünden Ekrem Başkan’ı silemeyeceksiniz. Günü gelecek Ekrem Başkan’ın bir vesikalık fotoğrafına yenileceksiniz.

Soruşturma ne kadar saçmaysa, sorular o kadar komik, soranlar o kadar aciz, yanıtlayanlar o kadar masumdur. Adaletin er ya da geç açılacak kara kaplı bir defteri vardır. Hepiniz işlediğiniz suçlarla o deftere kaydediliyorsunuz. Siz, yüce Türk adaletini kirlettiniz, bu devleti lekelediniz. And olsun ki gün gelecek, o defter açılacak hepiniz bunun hesabını teker teker vereceksiniz.

CHP’de, gerçek cumhuriyetçilerde, menfaat için makam için arkadaş satacak, etkin pişmanlık yapacak kimse yok. Ama senin son pişmanlığın fayda etmeyecek Erdoğan!

Dışişleri Bakanı Fidan, Ukraynalı mevkidaşı Sibiha ile görüştü
Dışişleri Bakanı Fidan, Ukraynalı mevkidaşı Sibiha ile görüştü
İçeriği Görüntüle

Muhabir: Şevval Dalgıç