Vance ve Netanyahu 22 Ekim'de İsrail'de görüştü.

Toplantı sonrası Netanyahu'ya Türk güvenlik güçlerinin Gazze'de potansiyel varlığı ile ilgili fikri soruldu.

Netanyahu'nun ilk cümlesi "Bu konuda birlikte karar vereceğiz" oldu.

Bakan Fidan, Katar Başbakanı Al Sani ile görüştü
Bakan Fidan, Katar Başbakanı Al Sani ile görüştü
İçeriği Görüntüle

Ardından "Bu konuda çok net fikirlerim var. Bunların neler olduğunu tahmin etmek ister misiniz?" dedi.

J.D. Vance, yabancı güçlerin Gazze'de görev yapması konusunda İsrail'e dayatma yapmayacaklarını söylemişti.

Jared Kushner ile birlikte 21 Ekim'de İsrail'e giden Vance, "Hangi birliklerin konuşlandırılacağına İsrail karar verecek. Ve Başbakan Netanyahu'nun bu konuda fikirleri olacağından eminim. Ancak burada herkesin bir rolü olduğunu düşünüyoruz" demişti.

Bu açıklama Kiryat Gat'taki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nde yapıldı.

Bu merkezde 200 kadar ABD askerinin görev alması bekleniyor.

21 Ekim'de İngiltere Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, az sayıda İngiliz subayının da bu koordinasyon merkezinde görev alacağı açıklandı.

Diğer yandan 21 Ekim'de Katar'da da önemli bir görüşme yapıldı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Hamas yöneticileriyle Doha'da bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha önce Türkiye'nin Gazze için oluşturulacak "görev gücünde" yer alacağını açıklamıştı.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Gazze'de kurulacak çok uluslu görev gücünde yer almaya hazır olduğunu söylemişti.

Türkiye'nin Gazze'de anlaşmanın uygulanması, insani yardımların ulaştırılması ve yıkılan kentlerin yeniden ayağa kaldırılması süreçlerinde rol üstlenmesi öngörülüyor.

Türkiye'de bazı medya kuruluşları AFAD'ın 81 kişilik bir ekip oluşturduğunu, prosedürlerin tamamlanmasının ardından Gazze'ye gönderilebileceklerini yazmıştı.

Ancak 16 Ekim'de İsrailli yetkililer, Türkiye'den ekiplerin Gazze'ye girişine "şimdilik" izin vermeyeceklerini söyledi.

Ateşkesin birinci haftası geride kaldı

İsrail ve Hamas, 12 Ekim'de imzalanan ateşkes ile ilgili karşılıklı olarak birbirlerini ihlalle suçluyor.

Ancak iki taraf da yer yer yaşanan çatışmalara karşın ateşkese bağlı olduklarını söylüyor.

Rehine cenazeleri konusu da gerginlik yaratmayı sürdürüyor.

21 Ekim itibariyle halen Gazze'de 13 rehine cenazesi olduğu düşünülüyor.

Hamas birçok rehine cenazesinin iki yıllık savaş şartlarında kaybolduğunu savunuyor.

Silah bırakma konusundaysa örgüt, Gazze içindeki güvenlik şartlarını öne sürerek bunun ancak süreç sonunda olabileceğini vurguluyor.

Kaynak: Haber Merkezi