DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar, TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, Türkiye’de kalıcı barışın sağlanması için “barış hukuku” kurulması gerektiğini vurguladı.
Sancar, barışın kalıcı hâle gelmesi için Meclis’in “barış hukukunu kurması” gerektiğini ifade etti. “Barış kalıcı değilse zaten barış durumundan söz edemeyiz, bunun için de barış hukukuna ihtiyacımız var. Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır. Aslında geciktik bile” diyen Sancar, 13–14 aydır süren süreçte barış hukukun sütunlarının çoktan dikilmiş olması gerektiğini kaydetti.
Barış hukukunun üç boyutu olduğunu belirten Sancar, bunları şöyle açıkladı:
“Birincisi, çatışmasızlığı kalıcı hâle getirmek ve bunu sağlayacak hukuksal düzenlemeleri yapmak. İkincisi, çatışmayı doğuran sorunları çözmeye yönelik yöntemler geliştirmek ve düzenlemeler yapmak. Üçüncüsü ise barışı bütünsel hâle getirecek çalışmalar, düzenlemeler ve tedbirlerdir. Bunların da temelinde demokratikleşme ve demokratik toplumun inşası yer alır.”
Toplumsal müzakere ve demokratik siyasetin barışı inşa etmede belirleyici olduğunu vurgulayan Sancar, 27 Şubat Barış ve Demokratik Toplum Deklarasyonu’na atıfta bulunarak, deklarasyonun ruhunu şu sözlerle özetledi: “Konuşarak tek bir kişinin bile hayatının kurtarılabilmesini en büyük görev olarak görmek.” Bu yaklaşımın 22 Ekim 2024’te yaptığı konuşmaya tarihsel bir karşılık oluşturduğunu belirtti.
Sancar, bölünme korkusunun uzun yıllardır toplumsal bir yük olduğunu ifade ederek, “Bölünme korkusu yıllardır, nesillerdir taşınan bir büyük yük ama bu yükten kurtulalım. Barış bizi ayırmaz, birleştirir” dedi. Barışın büyük masalarda değil, insanların birbirine yeniden dokunabildiği yerde başladığını vurgulayan Sancar, sürecin rotasını “barış”, pusulasını ise “demokrasi, özgürlük, eşitlik ve adalet” olarak tanımladı.
Bölgesel değişimlere de değinen Sancar, “Dünyada ve bölgede yaşanan değişim basit bir düzenleme değil, siyasal mimarinin kökten değişmesidir. Bugüne kadar hep Orta Doğu’da yaşanan gelişmelerin Türkiye’ye etkisini konuştuk, şimdi Türkiye’den Orta Doğu’ya yayılacak etkileri konuşma zamanı” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin bölgesel barış ve demokratik düzenin oluşturulmasında öncü rol oynayabileceğini belirten Sancar, başta Suriye olmak üzere bölgenin tamamını kapsayacak demokratik, eşitlikçi ve özgür bir düzenin inşasının önemine dikkat çekti.



