Uyuşturucu soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve test sonucu pozitif çıkan spiker Ela Rümeysa Cebeci’nin tutuklanmasının ardından, Prof. Dr. Oytun Erbaş’ın geçmişte yaptığı açıklamalar yeniden gündeme geldi. Erbaş’ın, Cebeci’nin sunuculuğunu üstlendiği bir televizyon programında uyuşturucu madde tespitine ilişkin değerlendirmeleri kamuoyunda yeniden tartışılmaya başlandı.
Soruşturma sürecinde Cebeci’nin tutuklanması sonrası, Prof. Dr. Oytun Erbaş’ın programda dile getirdiği teknik bilgiler dikkat çekti. Erbaş, kan testlerinin uyuşturucu maddeleri tespit etmede sınırlı bir süreye sahip olduğunu belirterek, “Kan testlerinde yasaklı maddeler en fazla bir gün içinde tespit edilebilir. Bir gün sonra yapılan testte sonuç temiz çıkabilir” ifadelerini kullanmıştı.
İdrar testlerine de değinen Erbaş, bu yöntemle yasaklı maddelerin metabolitlerinin yaklaşık üç-dört gün boyunca tespit edilebildiğini söylemişti. Erbaş, en kritik yöntemin ise saç analizi olduğunu vurgulayarak, “Saç örneğinde yasaklı maddeler yaklaşık 90 gün boyunca tespit edilebilir” demişti.
Program sırasında Cebeci’nin “Bu bütün çeşitler için geçerli mi?” sorusuna yanıt veren Erbaş, bu durumun neredeyse tüm maddeler için geçerli olduğunu ifade etmişti. Saç analizinde bazı faktörlerin sonucu etkileyebileceğine de dikkat çeken Erbaş, saç boyası ve saç açıcı kullanımının tespit oranını düşürebildiğini, özellikle açıcıların sonucu ciddi şekilde etkileyebildiğini belirtmişti.
Erbaş, yalnızca kan ve idrar testleriyle yetinilmesinin yanıltıcı olabileceğini savunarak, “Eğer sadece kan ve idrar alınır, saç örneği incelenmezse, gerçekte kullanım olsa bile kişi temiz çıkabilir. Bu da yanlış bir aklamaya yol açar” ifadelerini kullanmıştı.
Cebeci’nin tutuklanmasının ardından bu açıklamalar, soruşturma sürecinde kullanılan test yöntemleri ve adli tespitlerin güvenilirliği açısından yeniden kamuoyunun gündemine taşındı.



