Kontula, müşterilerini döneminde gazete ilanları aracılığıyla bulduğunu, bu deneyimi yaklaşık iki yıl sürdürdüğünü, ilk evliliğini gerçekleştirdikten sonra bıraksa da boşandıktan bir süre sonra yeniden aynı mesleğe geri döndüğünü paylaştı.
Bu deneyimin kendisini utandırmadığını vurgulayan Kontula, tam aksine bu sürecin siyasi duruşunu şekillendirdiğini söyledi. Hikâyesini yakında yayımlanacak otobiyografisinde de detaylı biçimde ele alacağını ekledi.
48 yaşındaki politikacı, 2002 yılında Finlandiya’daki seks işçileri sendikası SALLI’nin kurucuları arasında yer aldı ve parlamentoda seks işçilerinin haklarını savundu.
Röportaja katkı sağlayan hukuk psikoloğu Pia Puolakka, Kontula’nın bu mesleği “normalleştirme” çabasını eleştirdi. Puolakka, “Seks işçiliğini diğer mesleklerle aynı düzeye çekmek toplumu daha özgür ya da adil hâle getirmez. Medeni bir devlet, kimsenin mahremiyetini satmak zorunda kalmayacağı koşulları sağlamak zorundadır.” ifadelerini kullandı.
Finlandiya’da seks ticareti yasalar çerçevesinde serbest kılınmış olsa da, insan kaçakçılığı, reşit olmayanların fuhuşu ve zorla fuhuş kesin şekilde yasak kapsamındadır. Ayrıca, Anna Kontula’nın bu konu üzerine Tampere Üniversitesi’nde seks işçiliği üzerine doktora tezi yürüttüğü de aktarıldı.
Kontula, 2011 yılından bu yana Finlandiya parlamentosunda milletvekili olarak görev yapıyor. Bu, siyaset arenasındaki dördüncü dönemi. Ayrıca, 2020 yılında Gazze sınırına geçmeye çalışan beş insan hakları aktivisti arasında yer alarak uluslararası gündemde dikkat çekmişti.
