Gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un gözaltına alınıp tutuklanması, uluslararası basında da yankı buldu. Fransa’nın saygın gazetelerinden Le Monde, İstanbul muhabiri Nicolas Bourcier imzasıyla yayımladığı analizde, Ersoy hakkında yürütülen soruşturmayı Türkiye’de son dönemde artan dikkat çekici yargı süreçleri çerçevesinde ele aldı.
Le Monde’da yer alan analizde, Mehmet Akif Ersoy’un “uyuşturucu kullanımı” ve “çıkar karşılığı ilişkiler kurulmasına aracılık” suçlamalarıyla gözaltına alındığı ve ardından tutuklandığı hatırlatıldı. Gazete, bu sürecin Türkiye’de son dönemde yaşanan olağandışı yargı hamlelerinin bir parçası olarak değerlendirildiğine dikkat çekti.
Haberde, soruşturma dosyasına ilerleyen aşamalarda cinsel taciz ve cinsel saldırı iddialarının da eklendiği belirtildi. Ersoy’un ise kendisine yöneltilen tüm suçlamaları reddettiği ve süreci “siyasi bir operasyon” olarak nitelendirdiği aktarıldı. Le Monde, Ersoy’a yapılan uyuşturucu testinin pozitif çıktığı bilgisini de haberinde yer verdi.
Analizde, Ersoy’un Türkiye’de iktidara yakın medya yapısı içindeki konumuna da geniş yer ayrıldı. Henüz 40 yaşında olmasına rağmen Habertürk’te genel yayın yönetmenliği görevine yükselen Ersoy’un, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakın çevrelerle güçlü ilişkiler kurduğu ifade edildi. Gazete, Ersoy’un sık sık Erdoğan’ın yurt dışı ziyaretlerine katıldığını ve kısa süre önce AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’le bir röportaj gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Le Monde, Ersoy’un hükümete yakın medya ekosistemi içinde “özenle inşa edilmiş bir kariyere” sahip olduğuna dikkat çekerek, bu nedenle tutuklanmasının sıradan bir adli vaka olarak ele alınamayacağını vurguladı. Haberde, Ersoy’un bazı çevreler tarafından “Sarayın medya prensi” olarak anıldığı da belirtildi.
Analizde öne çıkan değerlendirmelerden biri ise tutuklamanın iktidar içindeki güç dengeleriyle bağlantılı olabileceği yönündeydi. Le Monde, Ersoy’un özellikle Dışişleri Bakanı ve eski MİT Başkanı Hakan Fidan’a yakınlığıyla bilindiğini yazdı. Bu nedenle operasyonun, Erdoğan sonrası döneme ilişkin tartışmaların yoğunlaştığı bir siyasi atmosferde okunması gerektiği yorumuna yer verildi.
Gazete, soruşturmanın hukuki boyutunun yanı sıra siyasi etkilerinin de önümüzdeki süreçte Türkiye gündeminde tartışılmaya devam edeceğini kaydetti.
