Bir trenin taşıdığı sadece insanlar değil, hafızadır. Turistik Karaelmas Ekspresi, 13 Haziran 2025’te Ankara Garı’ndan yola çıkarak hem nostaljik bir hatıra hem de Karadeniz’in derinliklerine inen modern bir kültür yolculuğu ilkini sundu. Ankara-Çankırı-Karabük ve Zonguldak hattında seyreden tren, sadece mekânlar arasında değil; doğa, emek ve tarih arasında da köprü kurdu.
İlk mola ‘Ormanların Denizi’nde
Trenin ilk uzun durağı Yeşilyenice oldu. Üç saatlik molada yolcular, Yenice Ormanlarının temiz havasında nefes alırken, Ihlamur Teras’ta manzaranın ve doğanın tadını çıkardı. Bölgenin “ormanların denizi” olarak anılması, içinde barındırdığı zengin flora ve faunayı daha ilk bakışta hissettiriyor.
Yolculuğa katılan isimler arasında, Es Privado turizm acentesi yetkilisi Aygül Kaya, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Mehmet Çetinkaya, Zonguldak Maden Müzesi Danışmanı Ekrem Zaman, yolculardan Kerime Ünal ve minik yolcu Bulut Kutsal da yer aldı. Her biri Elips Haber’e konuşarak deneyimlerini paylaştı.
Acente yetkilisi Aygül Kaya, “Daha önce Yenice’ye gelmiştim ama buraya trenle gelmek başka bir ayrıcalık. Bu rotayı planlayanlara minnettarız” dedi.
Karaelmasın başkenti: Zonguldak
Yenice’den sonra trenin vardığı Zonguldak, yolcuları Madenci Orkestrası ile karşıladı. Baretler içinde yankılanan ezgiler, bölgenin kömürle yoğrulmuş geçmişine duygusal bir açılış yaptı.
İlk durak, Türkiye’nin en kapsamlı maden müzesi olan Zonguldak Maden Müzesi oldu. Müzenin kurucu danışmanı Ekrem Murat Zaman, ziyaretçilere bizzat rehberlik etti. Her bir objeyi elleriyle yerleştirdiğini belirten Zaman, “Zonguldak sadece bir madenci şehri değil, 3 milyon yıllık bir jeolojik hafıza ve binlerce yıllık bir medeniyet katmanı taşıyor” sözleriyle müzenin önemini vurguladı.
Müze önünde yer alan Madenci Şehitliği ve Atatürk’ün “Zonguldak'ın derin toprakları altındaki serveti madeniye ne kadar kıymetli ise, bizim nazarımızda Zonguldak'ta o kadar çok kıymetli bir vilayetimizdir” sözü ise yolculuğun duygusal yönünü daha da derinleştirdi.
Ziyaretçiler ayrıca, müzenin hemen altında yer alan gerçek bir maden ocağına da indi. Eğitim Şefi Çetin Özsoy, burada kömürün hangi şartlarda çıkarıldığını detaylı şekilde anlattı.
Yolcu Kerime Ünal, “O insanların o yıllarda, o şartlarda nasıl çalıştığını görmek beni derinden etkiledi” diyerek deneyimlerini paylaştı.
Gökgöl Mağarası ve Varagel Tüneli: Doğadan sanayiye
Zonguldak’ta sonraki durak ise doğa harikası Gökgöl Mağarası oldu. Yolcular, serinliği ve sarkıt-dikit oluşumlarıyla büyüleyen mağarada farklı bir zaman diliminde yürür gibiydi.
Son olarak ziyaret edilen Varagel Tüneli, Zonguldak’ın endüstri tarihine tanıklık eden önemli bir yapı olarak dikkat çekti. Geçmişte kömür taşımak için kullanılan bu tünel, bugün kültürel mirasa dönüşmüş durumda.
Projenin temeli 2017’ye dayanıyor
Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) Genel Sekreteri Mehmet Çetinkaya, “Bu projeye 2017’de başladık. Ankara’dan yola çıkıp bölgenin doğal, kültürel ve endüstriyel mirasını birleştiren bir rota hayal ettik. Bugün bu hayalin gerçek olması gurur verici” ifadelerini kullandı.
Çocukların gözünden Karaelmas Ekspresi
Minik yolcu Bulut Kutsal, “İlk kez trene bindim. Yataklı vagonlarda hafif sallanarak uyumak çok güzeldi. En çok kömür müzesini sevdim. Orada birçok maden terimi öğrendim” diyerek çocukların da bu yolculuktan unutulmaz anılarla döndüğünü gösterdi.