Antalya’da Konyaaltı Belediyesi’nde çalışan 57 kadrolu işçi, Sayıştay raporu gerekçe gösterilerek ve “usulsüz işe alım” iddiasıyla işten çıkarıldı. Ancak işçilerin çıkış kodu “disiplin suçu” anlamına gelen Kod 26’dan verildi. Bu da işçilerin kıdem ve ihbar tazminatını, işsizlik maaşını alamaması anlamına geliyor. Belediyenin kapısına çadır kuran işçiler bir haftadır direnişte. “Biz partinin öz evlatlarıyız” diyen işçiler, ne belediyeye ne partiye zararları olmadığını vurguluyor. Direnişteki işçilerle hem işten atılma sürecini hem de taleplerini konuştuk.

“O kadar emeğimiz varken kapı önüne konulduk”

Evrensel’den Özay Göztepe’nin haberine göre, Konyaaltı Belediyesinde uzun yıllardır çalışan bir işçi, son bir buçuk yıldır kadrolu işçi olarak çalıştığını belirterek yaşadıkları süreci şöyle anlattı: “23 Mayıs Cuma günü işten çıkarıldığımızı öğrendik. Sayıştay raporu gibi bir şeyler söylediler ama ne olduğunu bilmiyoruz, göstermediler de. O kadar emeğimiz vardı ama bizi kapı önüne koydular. Ne olduğunu anlamadık. Çoluk çocuk hepimiz perişanız. Bayram öncesi psikolojimiz bozuldu, bayram zehir oldu. Direniyoruz. Umarım başkanımız bizi tekrar aynı pozisyonlarımıza, aynı kadromuza geri alır. Tek isteğimiz bu.”

“Bu partinin çalışanlarıyız, meydanlarda mücadele eden insanlarız”

Yaklaşık 5 yıldır belediyede çalışan bir başka işçi ise kadroya geçen işçilerin bir süredir sistematik mobbinge uğradığını ifade etti: “Son 15 aydır her cuma akşamı E-devlet'e girip SGK’dan çıkış yapılmış mı diye kontrol ediyorduk. Çünkü 10-15 senedir belediyeye, partiye emek veren arkadaşlarımız her hafta işten atılma korkusuyla yaşıyordu. Geldiğimiz noktada korktuğumuz başımıza geldi. Biz bu partinin düşmanı değiliz. Bu belediyenin çalışanlarıyız. Meydanlarda Ekrem Başkan için mücadele eden, partinin öz evlatlarıyız. Ama burada üvey evlat muamelesi görüyoruz. Bu kadar mağduriyetin üstüne bir de ekmeğimizden olduk.”

“Bu sonuç olmamalıydı, biz hakkımızı arıyoruz”

İşten atılan kadrolu işçilerden bir başkası da yıllardır belediyede çalıştığını ve disiplin suçu gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığını söyledi: “Ne bir disiplin tutanağımız var ne de savunmamız alındı. İşten çıkarıldığımızı E-devlet’ten öğrendik. Çadırda direnişteyiz, çocuğuna emziren arkadaşımız da var, tek başına çocuk büyüten de. Benim başka gelirim yok, kiradayım. Çocuğum kreşe gidiyor. Bayram öncesi çok zor bir döneme girdik. Biz hem belediyeye hem de partimize emek verdik. Sabah 8.30’dan 17.30’a kadar çalışan insanlarız. Kayıtlarımız, işlerimiz ortada. Biz ne belediyeye ne partiye zarar veren insanlarız. Hakkımızı arıyoruz ve direnmeye devam edeceğiz. 12-15 saatimizi bu çadırın altında geçiriyoruz, çocuklarımız yanımızda. Buradaki kimsenin bir ay bile çalışmama lüksü yok. İçimizde eşi hamile olan da var, yeni evlenecek olan da, üç çocuğa bakan da. Bu kazanılmış bir hak, emeğimizin karşılığı. Bu hakkın elimizden usulsüzlük iddiasıyla alınmasını doğru bulmuyoruz.”

Beko, 150 çalışanı işten çıkardı
Beko, 150 çalışanı işten çıkardı
İçeriği Görüntüle

“Bu muameleyi hak etmiyoruz”

Kadroya geçmeden önce taşeronda çalışan işçi de, süreci başından itibaren hukuka uygun şekilde yürüttüklerini söyledi: “Taşeronda uzun yıllar çalıştıktan sonra belediyenin açtığı ilana başvurduk, sınavımıza girdik, evraklarımızı tamamladık. Bir buçuk yıldır kadroluyduk. Yeni yönetim geldikten sonra dedikodularla, iftiralarla, somut olmayan iddialarla bize mobbing uygulandı. Her gün ‘bugün işten çıkarılır mıyım’ korkusuyla yaşadık. Sayıştay raporunun bağlayıcı olmadığını bildikleri halde bizi çıkardılar. Bu 50’den fazla işçiye yapılmış bir zulümdür. Kod 26’dan çıkarıldık, işsizlik maaşı da alamayacağız. Bizim de evlatlarımız, ailemiz var. Emeğimizi en iyi şekilde veren insanlardık. Bize bu şekilde davranılması, sosyalist bir belediyeye yakışmıyor. Biz sadece emeğimizin karşılığını, işimizi istiyoruz.”

“Usulsüzlükle suçlandık ama asıl usulsüzlük bu işten atma süreci”

Bir buçuk yıldır kadrolu çalışan işçi ise başvuru sürecinde her şeyin usulüne uygun yürütüldüğünü vurguladı: “Belediye taşeron işçisiydik. İŞKUR üzerinden açılan ilana başvurduk, belgelerimizi eksiksiz teslim ettik. Sınava girdik, mülakat yaptık. Kazandığımız belediye sayfasında ilan edildi. Sadece yönetimsel olarak, sertifika ile ilgili bir eşleşme sorunu olmuş. Sayıştay raporunda da tek mesele bu zaten. Biz disiplin suçu işlemedik. Savunmamız alınmadı. Ama çıkış kodumuz disiplin suçu olan 26. Kod. Bu haksızlıktır. Çıkışımız bize yazılı da tebliğ edilmedi. 7 gündür direnişteyiz. Eylemdeyiz. Kimsenin ekonomisi iyi değil ki burada işçi olarak çalışıyor. Her birimizin ayrı ayrı hikayesi var. Biz bu ülkede güvende hissetmek istiyoruz. Hak ettiğimiz kadroyu geri istiyoruz.”

Kaynak: Haber Merkezi