İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile 10 yönetim kurulu üyesinin, "basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" ve "basın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlarını işledikleri gerekçesiyle 12'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandıkları dava, eylül ayına ertelendi.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, sanıklar ve avukatları katılmadı.

Mahkeme başkanı, sanık avukatlarının mazeret dilekçesi sunarak duruşmaya katılmadıklarını belirtti.

Heyet, sanık avukatlarının beyanlarının alınması için sonraki duruşmanın 9 ve 10 Eylül'de yapılmasına karar verdi.

Kaboğlu'nun savunması: İddianame geçersiz, tutanak yasal delil oluşturmuyor
Kaboğlu'nun savunması: İddianame geçersiz, tutanak yasal delil oluşturmuyor
İçeriği Görüntüle

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'e yönelik İstanbul Barosuna ait sosyal medya hesabından açıklama yapılması üzerine soruşturma başlatılmıştı.

Sanıklar hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nden soruşturma izni talep edildiği kaydedilen iddianamede, Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında soruşturma için izin verildiği belirtilmişti.

İddianamede, sanıkların yaptıkları açıklamada, Daştan ve Bilgin'i gazeteci olarak nitelendirip, ölümlerini savaş suçu olarak değerlendirdikleri, soruşturmaya konu basın açıklamasının, "örgütün nihai amacı olan bölücülük faaliyetini bilinçsel olarak meşru gösterme ve yayma amacı taşıdığı" öne sürülmüştü.

Daştan ve Bilgin'in "çatışma bölgesinde hedef alınan gazeteci" olarak bahsedilmesinin "örgüt üyeliğini özendirici mahiyette olduğunun" ileri sürüldüğü iddianamede, "Bu itibarla terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemleri meşru gösterilerek veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasının yapıldığı, bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı 'basın ve yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapma' suçunu işledikleri"ne ilişkin ifadelere yer verilmişti.

İddianamede, baronun resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla ilgili, "Toplumun genelini ilgilendiren ve kamuoyu tarafından yakından takip edilen terörle mücadeleyle ilgili olarak devletin kurum ile organları tarafından, terör örgütü mensubu olan ancak gazeteci olarak lanse edilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin isimli terör örgütü üyelerine karşı savaş suçu işlendiği yönünde ülkenin iç, dış güvenliği ve kamu düzeniyle ilgili gerçeğe aykırı bilgilerle halkı yanıltarak algı oluşturmaya, devletin kurum ve organlarına duyulan güveni olumsuz etkilemeye çalıştıkları"na yönelik değerlendirmede bulunulmuştu.

Söz konusu eylemin "halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle yapıldığı" ifadelerine yer verilen iddianamede, sanıkların birçok kişi tarafından görülebilme imkanı bulunan ve herkese açık sosyal medya hesabından yaptıkları paylaşım karşısında atılı suçun aleniyet unsurunun gerçekleştiği, sanıkların üzerlerine atılı "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu işledikleri aktarılmıştı.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca son soruşturmanın açılması kararı verilmesi talebiyle İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede, sanıkların "basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" ve "basın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlarını işedikleri gerekçesiyle 3'er yıldan 12'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

İddianamede, ayrıca sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde düzenlenen "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma"nın da uygulanması isteniyor.

AB raportörü Amor: İmamoğlu'nun tutuklanması karışık bir sinyal
AB raportörü Amor: İmamoğlu'nun tutuklanması karışık bir sinyal
İçeriği Görüntüle

Soruşturma

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında, sosyal medyadan yayımlanan bir açıklamada, "terör örgütü PKK üyeliği bulunan firari sanıkların övüldüğü" iddiasıyla resen soruşturma başlatılmıştı.

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin 7 Ocak'ta savcılıkça ifadeleri alınmış, haklarında kovuşturma yapılması için Adalet Bakanlığı'ndan izin talep edilmişti.

Ayrıca soruşturma kapsamında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu kapsamında Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ile Bengisu Kadı Çavdar'ın görevlerine son verilmesi, yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talepli davanameyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açılmıştı.

İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Kaboğlu ile yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesine ve seçim yapılmasına hükmetmişti.

Kaynak: AA