İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" soruşturmasında hazırlanan ve İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 3 bin 700 sayfayı aşkın iddianame tamamlandı. İddianamede, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil 105'i tutuklu olmak üzere 402 kişi "şüpheli" olarak yer aldı. İddianamede, Halk TV'nin sahibi Cafer Mahiroğlu hakkında da "rüşvet verme" suçlamasıyla ceza talep edildi.
İBB'ye yönelik soruşturmada, şüphelilere "suç örgütü kurma", "suç örgütü yönetme", "rüşvet alma" ve "rüşvet verme" gibi suçlamalar yöneltildi. İddianamede Ekrem İmamoğlu'nun 142 farklı eylemden cezalandırılması talep edilirken, istenen ceza miktarının 828 yıldan 2 bin 352 yıla kadar olduğu belirtildi. İmamoğlu, "CHP'yi ele geçirmek" ve "Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi amacıyla fon oluşturmak" için örgüt kurmakla suçlanıyor. Ayrıca iddianamede, örgütün faaliyetleri sonucunda 160 milyar Türk Lirası ve 24 milyon dolar kamu zararı oluştuğu iddiasına yer verildi.
Mahiroğlu hakkındaki iddialar
İddianamenin detaylarında Halk TV sahibi Cafer Mahiroğlu da "şüpheli" olarak yer alıyor. İddialar, İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nde harita mühendisi olan şüpheli Yakup Öner'in ifadesine dayandırılıyor.
İddianamedeki değerlendirmede, Mahiroğlu'nun Boğaziçi Ön Görünüm Bölgesi'ndeki yapısına kaçak kat eklemesi üzerine, İmar Müdürü Elçin Karaoğlu'nun durumu İmamoğlu'na bildirmesinin istendiği belirtiliyor. Devamında Yakup Öner'in, İmamoğlu'nun talimatıyla konuyu örgütün medya sorumlusu olarak belirtilen Murat Ongun'a taşıdığı iddia edildi. İddiaya göre Ongun, Mahiroğlu'nun kendilerini destekleyen tek kanal olduğunu söyleyerek rüşvet talebi konusunda çekimser kalmış ve Boğaz İçi İmar Müdürlüğü tarafından yapı hakkında bir işlem tesis edilmemiştir.
Kaçak yapının ulusal basına yansımasının ardından göstermelik bir yıkım işlemi yapıldığı, ancak daha sonra Mahiroğlu tarafından tekrar kaçak imalatlar yapılarak yeni alanlar kazanıldığı iddia edildi. İmar Müdürlüğü'nün yeni kaçak imalatları (297,00 m² ilave alan, çatı kaldırılarak 122,66 m² yeni kat vb.) tespit ettiği ancak herhangi bir işlem yapmadığı öne sürüldü.
Rüşvet suçlamasına gerekçe
İddianamede, Mahiroğlu'nun İmamoğlu ve örgütü lehine yayınlar yapmak suretiyle örgüte "yarar sağlama" karşılığında rüşvet verdiği ileri sürüldü. Mahiroğlu'nun örgüt lideri tarafından "maddi menfaatten daha değerli" olduğu düşünülen basın gücünü arkasına almak amacıyla Murat Ongun ile görüştürüldüğü iddia edildi. İddia, TCK'nın 252. maddesinde belirtilen rüşvet suçunun oluşması için nakdi teminin şart olmadığı, menfaat (çıkar/yarar) karşılığında anlaşmanın yeterli olduğu hükmüne dayandırıldı.
İstenen cezalar
İddianamede, suç örgütü lideri Ekrem İmamoğlu, örgüt yöneticileri Fatih Keleş ve Murat Ongun hakkında "rüşvet alma" fiiline iştirak hükümleri uyarınca ceza talep edilirken; şüpheli Cafer Mahiroğlu hakkında ise TCK 252/1. maddesi uyarınca "rüşvet verme" suçundan cezalandırılması istendi.
