Dursun Erkılıç
MÖ 1150’lerde anonim olarak ortaya çıkan Yi Jing, Konfüçyüs’ten Carl Gustav Jung’a kadar uzanan bir etkiye sahip. Elips Kitap tarafından James Legge’in 1899 tarihli İngilizce çevirisi temel alınarak hazırlanan Türkçe baskı, kitabı ilk kez Türk okurlarına sunuyor. Legge, Çin klasiklerini Batı dünyasına taşıyan öncü bir sinolog olarak tanınıyor.
Kitap, evreni nedensellik yerine eş zamanlılıklarla açıklıyor
Yi Jing’in felsefesi, evreni zincirli neden-sonuç ilişkileriyle değil, anlamlı eş zamanlılıklarla açıklıyor. Bu yaklaşım, Gazali ve İbn Arabi’nin “nedensiz yaratım” anlayışını hatırlatırken, kuantum fiziğiyle de şaşırtıcı biçimde örtüşüyor.
Carl Gustav Jung Yi Jing’i insanın iç âlemini anlamak için bir anahtar olarak gördü
20. yüzyılın önemli psikiyatrı Jung, Yi Jing’e büyük ilgi duymuş, öğrencisine önerdiği çeviri çalışması 15 yıl sürmüş ve ortaya metnin ruhunu yorumlayan bir tefsir çıkmıştır. Jung’a göre Yi Jing, doğadaki rastlantısal görünen ancak anlamlı olayları açıklayan bir sistem ve insan ile evren arasındaki gizli uyumun temsilcisidir.

Heksagramlar ve trigramlar insanın karar anlarında yol gösteriyor
Kitapta yer alan heksagramlar ve trigramlar yalnızca simgesel dizilimler değil; insanın karar alırken doğa ve kaderle kurduğu diyaloğun araçlarıdır. Bu yönüyle Yi Jing, hem felsefi bir metin hem de yaşam rehberi olarak kabul ediliyor.
Konfüçyüs Yi Jing’i çalışmanın önemini vurgulamıştı
Konfüçyüs, eserin önemini şu sözlerle ifade ediyor: “Eğer ömrüme daha fazla yıl eklenseydi, ellisini Yi Jing’i çalışmaya ayırırdım; böylece büyük hatalardan kaçınabilirdim.” Üç bin yıl önceki bu düşünce, kitabın insan zekâsının tarih öncesi boyutunu ve evreni çözümleme kapasitesini gözler önüne seriyor.



