Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim Töreni'ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TCG Anadolu'nun ağabeyi olacak, 300 metre uzunluğundaki uçak gemisinin inşa süreçlerini başlattıklarını söyledi.

Erdoğan, “Hayata geçirdiğimiz bütün bu yatırımlarımız savaşa hazırlanmak için değil, barışı, istiklali, istikbali korumak içindir” dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Değerli misafirler, bugün burada denize uğurladığımız ve bayrak çektiğimiz platformlar; alın terinin, aklın, emeğin, cesaretin ve adanmışlığın eseridir.

Bunların başında, havadan bağımsız tahrik sistemi ve gelişmiş yetenekleriyle sessiz derinliklerin milli bekçisi olacak TCG Hızır Reis denizaltımız yer alıyor. Hızır Reis denizaltımızı bugün hizmete alıyoruz.

Hizmete aldığımız bir diğer platform ise yeni tip çıkarma gemimiz T159’dur. Bu platform, hem askerî harekâtlarda hem de barış dönemindeki insani yardım operasyonlarında, fırtınalı sularda görev yapabilecek kapasiteye sahiptir.

ULAK silahlı insansız deniz aracımız da bir başka gurur kaynağımızdır. Dijital dönüşümün ve yapay zekâ tabanlı otonom sistemlerin denizlerdeki sembolü olacak ULAK, geleceğin harekât sahasının önemli unsurlarından biridir. ULAK SİDA’nın bir diğer özelliği ise Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve yüzde 90 yerlilik oranına sahip marin motorunu kullanmasıdır.

“Koçhisar’ı mayıs ayı sonunda donanmamıza katacağız”

Her üç deniz platformunun da hayırlı olmasını temenni ediyorum. TCG Koçhisar karakol gemimiz, Mavi Vatan’daki hak ve hukukumuzu koruma irademizin bir nişanesidir. Barış zamanında milletimize hizmet edecek, kriz zamanlarında ise caydırıcı gücümüz olacaktır. Koçhisar’ı mayıs ayı sonunda donanmamıza katacağız.

Son olarak, bugün ayrıca açık deniz karakol gemimiz TCG Seferihisar’ın sac kesimini de gerçekleştireceğiz. Şimdiden hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.

Değerli kardeşlerim, Türkiye olarak savunma sanayi alanında yürüttüğümüz her projede yalnızca ürün geliştirmekle kalmıyor; aynı zamanda ekosistemi, insan kaynağını ve teknoloji üretim kapasitemizi de büyütmeyi hedefliyoruz. Savunma Sanayi İcra Komitesi’nde aldığımız kararları, ‘önce millet, önce devlet’ anlayışıyla ilgili kurumlarımızın koordinasyonunda tek tek hayata geçiriyoruz.

Şurası bir gerçektir ki savunmada başarı ancak bütüncül bir stratejiyle elde edilir. Havada güçlü olmadan denizde, denizde etkin olmadan karada caydırıcı olmak mümkün değildir. Hamdolsun, biz tüm bu alanlarda güçlü bir varlık gösteriyoruz.

Erdoğan’dan KIZILELMA açıklaması

Başkanı olduğum Savunma Sanayi İcra Komitesi’nde aldığımız kararlar doğrultusunda başlatılan projelerin meyvelerini birer birer topluyoruz. Bakınız, sadece dört ay önce ‘sistemler sistemi’ olarak nitelendirdiğimiz Çelik Kubbe’yi envanterimize kattık.

Geçtiğimiz ay ise insansız savaş uçağımız Kızılelma, dünya havacılık tarihinde bir ilke imza attı. Ana muhalefetin ‘balıklar rahatsız oluyor’ diyerek testlerini eleştirdiği Sinop’ta, Kızılelma jet motorlu bir hedefi görüş ötesi hava-hava füzesiyle vurarak etkisiz hale getirdi.

Bir diğer stratejik projemiz olan Bayraktar TB3 de envantere girdi. Ayrıca, TCG Anadolu’nun abisi olacak, yaklaşık 300 metre uzunluğundaki uçak gemimizin inşa sürecini başlattık.

AK Partili Ensarioğlu’ndan Bahçeli ziyaretinde süreç uyarısı
AK Partili Ensarioğlu’ndan Bahçeli ziyaretinde süreç uyarısı
İçeriği Görüntüle

İnsansız araçlardan fırkateynlere kadar tüm deniz platformlarında hem kendi ihtiyaçlarımızı hem de dost ve müttefik ülkelerin taleplerini karşılıyoruz. Savunma Sanayi Başkanlığımız, askerî tersanelerimiz ve sivil tersanelerimiz uyum içinde, iş birliği ve güç birliği içerisinde çalışıyor; imal ediyor, inşa ediyor ve üretilen ürünleri dünyanın farklı ülkelerine ihraç ediyor.

Bu başarıyı görmek için uzaklara gitmeye gerek yok. Türkiye’nin savunma sanayinde son 23 yılda kat ettiği mesafeyi görmek için 1970’leri, 1980’leri hatırlamaya da gerek yok. Geçtiğimiz haftalarda kamuoyuyla paylaşılan projelere ve çalışmalara bakmak fazlasıyla yeterlidir.

Füzelerden tüfeklere, insansız araçlardan roketlere, deniz toplarından elektronik harp sistemlerine kadar sektörün tamamında büyük bir dinamizm, üretkenlik ve gayret vardır. Maşallah, heyecan ve çalışma azmi her alanda kendini göstermektedir.

“Felaket tellallarına kulak asmayın”

Buradan, kamu-özel ayrımı yapmaksızın Türk savunma sanayisinin gelişmesi ve güçlenmesi için emek veren tüm firmalarımıza ve oralarda çalışan tüm kardeşlerime, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Sizlerin şahsında sektördeki tüm kardeşlerimden şunu rica ediyorum: Moralimizi bozmaya çalışanlara lütfen aldırmayın. Cesaretimizi kırmak isteyenlere prim vermeyin. Televizyon ekranlarında, sosyal medyada ve gazete köşelerinde karamsarlık yayan felaket tellallarına kulak asmayın.

Unutmayın, biz bugüne kadar ne yaptıysak tüm bunlara rağmen yaptık. Yüzde 20 yerli sermaye ile başladık, bugün yüzde 80 yerli sermaye oranına ulaştık. Eğer çalışmaya devam edersek, hedeflerimizden kopmadan mücadele edersek, Allah’ın izniyle hiçbir engel önümüzü kesemez, şevkimizi kıramaz.

“Başka müşterilerimiz de olacak”

Bizi yolumuzdan çevirmeye çalışanlara inat, hep birlikte daha kararlı bir şekilde hedeflerimize yürüyeceğiz. İşte bugün, hem Mavi Vatanımızın güvenliği hem de Pakistan’ın savunma kapasitesi açısından son derece stratejik adımlar attık. İnşallah yakın gelecekte başka müşterilerimiz de olacak ve başarılarımıza yenilerini ekleyeceğiz.”

“Komşularımız için huzur ve istikrardan başka bir şey murat etmiyoruz”

Komşularımız için huzur ve istikrardan başka bir şey murat etmiyoruz. Türkiye olarak, herkesin emin olabileceği, güven duyabileceği; en zor ve en sıkıntılı günlerinde sırtını yaslayabileceği bir ülkeyiz. Bununla birlikte biz, hak ve hukukun çiğnenmesine asla müsaade etmeyen ve etmeyecek olan bir ülkeyiz.

Bugün burada hayata geçirdiğimiz tüm bu yatırımlar, savaşa hazırlanmak için değil; barışı, istiklali ve istikbali korumak içindir.

Sözlerime son verirken, Rabbim’in yar ve yardımcımız olmasını diliyorum. Bu önemli platformların Türk Donanması’na ve Pakistan Deniz Kuvvetleri’ne hayırlı olmasını temenni ediyorum. Emeği geçen herkese, tüm kurumlarımıza ve tersanelerimize şükranlarımı sunuyorum.

Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyor, dost ve kardeş Pakistan halkına buradan selamlarımı ve muhabbetlerimi gönderiyorum. Tüm gemilerimizin denizleri sakin, pruvaları inşallah net olsun. Kalın sağlıcakla.”

Muhabir: Emre Yılmaz