Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada kendi iktidar döneminin kazanımlarını ele alarak, Türkiye'nin ekonomik ve demokratik gelişimine vurgu yaptı. Gündemde yer alan Böcek ailesinin ölümüne yol açan zehirlenme vakası ve Gürcistan-Azerbaycan sınırındaki uçak kazası hakkında da incelemelerin sürdüğünü belirtti.
Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik dönüşümüne dikkat çekerek, "Bir dönem toplu iğne bile üretmeyen bir ülkeyi, dünyanın en büyük 17. ekonomisi haline getirdik. Savunma sanayi anlamında dışa bağımlı olan Türkiye, artık dünyanın imrendiği bir ülke haline geldi," dedi.
Demokratik alanda yapılanları da değerlendiren Erdoğan, "1940'lardan itibaren siyasete musallat olan faşizan zihniyet yerine milli iradenin egemen olduğu yönetim modelini ülkemize kazandırdık. Tek parti döneminin devlet ile millet arasına ördüğü duvarları hayata geçirdiğimiz tarihi nitelikteki reformlarla ortadan kaldırdık," ifadelerini kullandı. Erdoğan, Türkiye'nin şu anda "son asrın en üretken yıllarını" yaşadığını ifade etti.
Böcek ailesi ve denetim eleştirisi
Dört ferdini kaybeden Böcek ailesinin zehirlenme vakasına da değinen Erdoğan, ölümlerin neden kaynaklandığının emniyet birimleri ve savcıların tahkikatı sonucu ortaya çıkacağını belirtti.
Erdoğan, bu olay üzerinden yapılan eleştirilere yanıt vererek, denetim mekanizmalarını savundu: "Geçen sene kimi meşhur markalar dahil ürünlerde taşış, taklit, hile burada tespit ettiği için alan muhalefetini insafsızca eleştirdiği devlet kurumlarımız bugün aynı kesimlerce yine hedef tahtasına konuluyor. Oysa biz tarladan sofraya uzanan o büyük emek yolculuğunun her adımında denetmenlerimiz vasıtasıyla gerekli kontrollerin titizlikle yapılmasını sağlıyoruz."
Uçak kazası ve Suriye açıklamaları
Gürcistan ve Azerbaycan sınırında yaşanan ve 20 askerin şehit olduğu uçak düşmesi olayıyla ilgili olarak Erdoğan, "Kaza-kırım ekibimizin topladığı veriler ışığında ve kara kutunun incelenmesi neticesinde 20 canımızı şehit verdiğimiz elim hadisenin neden yaşandığını çok daha net görebileceğiz," bilgisini verdi.
Suriye politikalarına değinen Erdoğan, Suriye'nin uluslararası kurduğu ilişkilerden duyulan memnuniyeti dile getirerek, "Ortak gelecek vizyonuyla hareket etmenin yolları aranmalıdır. Bölgemize dair yayılmacı emeller güdenlerin kışkırtmalarına prim verilmemelidir. 'El atına binenin tez ineceği gerçeğini' kimse unutmamalıdır," dedi. Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'deki tüm halkları kardeş olarak gördüğünü ve herkesin huzurunu istediğini sözlerine ekledi.
Erdoğan'ın açıklamalarında satır başları şu şekilde:
"Kara kutunun incelenmesi neticesinde elim hadisenin neden yaşandığını çok daha net görebileceğiz"
"Kardeş ülkeler başta olmak üzere dünyanın her tarafından dayanışma ve taziye mesajları aldık. Gürcistan ve Azerbaycan facianın ilk anından itibaren arama kurtarma çalışmalarında iş birliği içinde oldular. Şehitlerimizin naaşına ve uçağın kara kutusuna kısa sürede ulaştık. Bakanlarımızın, milletvekillerimizin ve vatandaşlarımızın katılımlarıyla şehitlerimize son görevimizi yerine getirdik. Kahraman askerlerimize rahmet diliyorum.
20 canımızı şehit verdiğimiz elim hadisenin neden yaşandığını çok daha net göreceğiz ve kamuoyuyla paylaşacağız. Acımızı paylaşan tüm dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum.
Bin yıldır olduğu gibi bugün de sınırlarımız içinde ve dışında milletimizin huzuru, devletimizin bekası uğruna canları pahasına vazife yapan nice vatan evladı var. Rabbim hepsini korusun, muhafaza etsin. Kaza kırım ekibimizin topladığı veriler ışığında ve kara kutunun incelenmesi neticesinde elim hadisenin neden yaşandığını çok daha net görebileceğiz. Bunları da başta şehit ailelerimiz olmak üzere şeffaf bir şekilde paylaşacağız.
"Siyasi rakiplerimiz gençleri yolsuzluklarını aklamak için öne sürerken biz gençlerimiz geleceğimizdir anlayışıyla çalışıyoruz"
Kaza-kırım ekibimizin topladığı veriler ışığında ve kara kutunun incelenmesi neticesinde 20 canımızı şehit verdiğimiz elim hadisenin neden yaşandığını çok daha net görebileceğiz. Bunları da başta şehit yakınlarımız olmak üzere kamuoyumuzla şeffaf bir şekilde paylaşacağız. Bu vesileyle telefonla arayarak veya mesaj yollayarak acımızı paylaşan tüm dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum. Burada şunu da ifade etmek istiyorum.
Peygamberlikten sonraki en yüce makam olan şehadet mertebesine ulaşmak ne kadar ulvi ise geride kalanlar içinde sabretmek o kadar büyük bir derecedir. Şehit yakınlarımızın teslimiyeti, vakarı, sabrı ve metaneti karşısında bu milletin bir ferdi olarak açık söylüyorum duygulanmamak elde değil. Yüreklerine düşen kor ateşe rağmen metanetlerinden taviz vermeyen tüm kardeşlerimden Allah razı olsun. Değerli basın mensupları, değerli arkadaşlar kabine olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 783 bin kilometre karesinin tamamına 86 milyon insanımızın her birine aşkla hizmet ediyoruz.
Güncel kitap sayımız 25,6 milyona ulaştı. Dağıtımda olan 800 bin kitabımızla bu sayıyı 26,4 milyona çıkarmış olacağız. Sadece bu rakamlar bile muhalefetle aramızdaki farkı ortaya koyuyor. Siyasi rakiplerimiz gençleri sarf malzemesi olarak görüp yolsuzluklarını aklamak için öne sürerken biz gençlerimiz geleceğimizdir anlayışıyla çalışıyoruz. Yeter ki gençlerimiz çalışsın.
"Faşizan zihniyet yerine milli iradenin egemen olduğu yönetim modelini ülkemize kazandırdık"
Bir dönem toplu iğne bile üretmeyen bir ülkeyi, dünyanın en büyük 17. ekonomisi haline getirdik. Savunma sanayi anlamında dışa bağımlı olan Türkiye, artık dünyanın imrendiği bir ülke haline geldik.
Sadece ekonomide değil demokraside de zihniyet dönüşümü geçirdik. 1940'lardan itibaren siyasete musallat olan faşizan zihniyet yerine milli iradenin egemen olduğu yönetim modelini ülkemize kazandırdık. Tek parti döneminin devlet ile millet arasına ördüğü duvarları hayata geçirdiğimiz tarihi nitelikteki reformlarla ortadan kaldırdık. Bugün Türkiye, emin, ehil, dürüst ve çalışkan kadroları sayesinde her alanda son asrın en üretken yıllarını yaşıyor.
"Kıbrıs'ta 2 devletin 1 arada var olması gerekiyor"
14 milyon 914 bin fidanı toprakla buluşturduk. Çağrımıza icabet eden 1 milyon 280 bin vatandaşımızın her birine buradan teşekkür ediyorum. 13 Kasım'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçilmesini müteakip Sayın Tufan Erhuman'ı Ankara'da misafir ettik. Milli davamız Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve gerçeklere uygun şekilde atılabilecek ortak adımlar değerlendirdik.
Geçmişte defalarca denenmiş ve netice alınmamış önerilerin tekrar ısıtılmaya çalışılmasını vakit kaybı olarak görüyoruz. Kıbrıs'ta 2 devletin 1 arada var olması gerekiyor. Türk tarafının tutumunu Rum tarafı da gösterirse kalıcı, adil ve gerçekçi çözüm bulunabilir. KKTC'nin ilanının 42. yıldönümünü yad ediyorum. 16 Kasım cumartesi Adıyaman'daydık.
Tek seferde toplam 45 bin 442 lirayı teslim etmiş olduk. Yılbaşından önce bağımsız konutların anahtar teslimi yapılmaktır. Gören herkesin takdir ettiği hizmetleri itibarsızlaştırmaya çalışan birisinin umutsuz çırpınışlarına şahit oluyoruz. Deprem bölgesinde inşa ve ihya çalışmalarını karalıyorlar. Kurallarını çektiğimiz ev ve işyerlerinin depremzedelerimize hayırlı ve uğurlu olsun diyorum.
Rekor sürede hazırlanan inşa sürecini karalıyorlar. İş yapmayı animasyon yapmak olarak görenlere ne desek boş.
Erdoğan'dan Böcek ailesine ilişkin açıklama
Aziz kardeşlerim, hükümetimizin en hassas davrandığı konuların başında temiz ve sağlıklı gıdaya erişim ile gıda güvenliği geliyor. İnsanımızın ücretini ödediği üründe hile, hile aldatmaca olmaması için ne yapılması gerekiyorsa yapmanın çabası içindeyiz. Denetimler sonucunda taklit, tahşiş yapılan sağlıksız ürünler artık anlık olarak Tarım Bakanlığımız tarafından yayınlanıyor. İstanbul'da ikisi çocuk, üç gurbetçimizin hayatını kaybetmesini müteakip basın organlarında yaşanan tartışmalara baktığımızda bu konudaki hassasiyetimizin ne kadar yerinde doğru ve isabetli olduğunu tekrar görmüş olduk.
Üç insanımızın hayatını kaybettiği olayla ilgili soruşturma şu an çok boyutlu bir şekilde devam ediyor. Emniyet birimlerimizin ve savcılarımızın gerekli tahkikatı yaparak ölümlerin neden kaynaklandığı ortaya çıkacak. Ama burada şöyle ikircikli bir tavra da şahitlik ediyoruz.
Geçen sene kimi meşhur markalar dahil ürünlerde taşış, taklit, hile burada tespit ettiği için alan muhalefetini insafsızca eleştirdiği devlet kurumlarımız bugün aynı kesimlerce yine hedef tahtasına konuluyor. Oysa biz tarladan sofraya uzanan o büyük emek yolculuğunun her adımında denetmenlerimiz vasıtasıyla gerekli kontrollerin titizlikle yapılmasını sağlıyoruz. Vatandaşlarımızdan gelen ihbar ve şikayetleri dikkatlice değerlendiriyoruz.
"Milletimizin sofrasına gelen her lokmanın helal, sağlıklı ve güvenilir olması için yürüttüğümüz çalışmaları hız kesmeden devam ettireceğiz"
Herhangi bir sorun, sıkıntı veya yönetmeliklere aykırı bir durum tespit ettiğimizde de kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz. Burada hassasiyetimizi gösteren bazı rakamları sizlerle paylaşmak isterim. Değerli basın mensupları, 2025 yılında ülke genelinde yürütülen çalışmalar kapsamında tam 1.103.000 gıda kontrolü gerçekleştirildi. Kayıt ve onaydan hijyene, izlenebilirlikten muhafaza şartlarına kadar her detay tek tek incelendi. Kurallara uymadığı tespit edilen 25.750 işletmeye toplam 2 milyar 206 milyon lira idari para cezası uygulandı. Bununla da kalmadık. Suç teşkil eden 495 dosyayı Cumhuriyet savcılıklarına intikal ettirdik. Milletimize karşı şeffaflığımızı artırmak için yeni uygulamaları da yakın zamanda devreye aldık.
Daha önce belli dönemlerde açıklanan taklit ve tahşiş listesini anlık olarak zaten ilan ediyoruz. Böylece ceza verilen işletmelerin yaptığı sahtekarlığı vatandaşımızın da anında görebilmesini temin ediyoruz. Bir diğer önemli yenilik, gıda işletmelerindeki karekod uygulamasıdır. Vatandaşımız işletmenin en son ne zaman denetlendiğini, hangi şartlarda incelendiğini sadece bir karekodu okutarak anında öğrenebiliyor.
Milletimizin sofrasına gelen her lokmanın helal, sağlıklı ve güvenilir olması için yürüttüğümüz çalışmaları hız kesmeden devam ettireceğiz. Sağlıklı ve güvenilir gıda denetimleri yanında fahiş fiyatlara, stokçuluk ve haksız ticari eylemlere de göz açtırmıyoruz. 2025 yılı içerisinde 470 bin firma denetlenerek 2,4 milyar liralık idari para cezası uygulandı. Ayrıca rekabet kurumumuz tarafından yapılan tüm çalışmalar kapsamında bu sene içinde 196 firmaya toplamda 11,5 milyar liralık idari para cezası tatbik edildi. Şunu tüm vatandaşlarımın çok iyi bilmesini arzu ediyorum. Gıda güvenliği konusunda en küçük bir ihmale toleransımız yoktur.
"'El atına binenin tez ineceği gerçeğini' kimse unutmamalıdır"
Aziz vatandaşlarım, değerli arkadaşlar, İmparatorluk bakiyesi olan Türkiye çok büyük bir devlettir. Türk milleti de büyük hedefleri ve hayalleri olan bir millettir. Bu hedeflere ulaşabilmek için içeride olduğu kadar yurt dışında da çok boyutlu bir politika izliyoruz. Aynı tarihi, aynı kaderi ve aynı istikbali paylaştığımız tüm dost ve kardeşlerimizle barış içinde yaşamanın gayretindeyiz. Irak'tan Suriye'ye güney sınırlarımız boyunca barışı, adaleti, istikrarı ve birlikte kalkınmayı, birlikte kazanmayı savunuyoruz. Komşumuz Irak'ta 11 Kasım'da yapılan Irak temsilciler meclisi seçimlerinin sorunsuz ve barışsız bir ortamda gerçekleşmesinden memnuniyet duyduk. Seçimlerin Irak halkı için hayırlara vesile olmasını diliyor. İnşallah bundan sonra da Iraklı kardeşlerimizin yanında olacağımızı vurgulamak istiyorum.
Suriye'nin uluslararası camiada yakaladığı ivmeyi memnuniyetle izliyoruz. 8 Aralık devriminin 1. yılı yaklaşırken artık kimse geçmişe takılmamalı. Ortak gelecek vizyonuyla hareket etmenin yolları aranmalıdır. Bölgemize dair yayılmacı emeller güdenlerin kışkırtmalarına prim verilmemelidir. 'El atına binenin tez ineceği gerçeğini' kimse unutmamalıdır. Türkiye, Suriye'deki bütün halkları kardeşi olarak görmekte, herkesin huzurunu istemektedir. Suriye'de kalıcı huzur ve istikrarın tesisi için bölgedeki tüm aktörlerle diyalog içinde çalışmaya devam edeceğiz."




