DİSK’e bağlı Basın-İş Sendikası’nda Genel Sekreter Tolga Balcı, Örgütlenme Daire Başkanı Yaşar Aynacı, Mali İşler Daire Başkanı Ahin Aslan ve Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Düzkan, yaptıkları ortak açıklama ile görevlerinden istifa etti. İstifa eden yöneticiler, sendika yönetiminin Türkiye İşçi Partisi (TİP) kadroları tarafından yönlendirilmesine tepki göstererek, sendikanın “parti komisyonuna” dönüştüğünü dile getirdi.
Yapılan açıklamada, sendikanın karar alma süreçlerinin ortaklaşmadan uzaklaştığı ve belirli bir siyasi partinin iradesine teslim edildiği ifade edilirken, Genel Başkan Turgut Dedeoğlu’nun TİP üyeliği ve Antalya’daki Dev Turizm-İş Genel Kurulu’nda imzaladığı tutanak bardağı taşıran son damla olarak vurgulandı.
İstifa eden yöneticiler, sendikada üye temelli katılım anlayışının zayıfladığını, kararların sadece görüntüye odaklandığını ve üyelerin iradesinin yok sayıldığını ifade etti.
Ayrıca, sendikanın işleyişindeki kadroların TİP’e yakın oldukları, alınan kararların bu çevrelerin inisiyatifiyle alındığı ve bu durumun sendikal mücadeleye zarar verdiği vurgulandı.
İstifaların temel nedeni olarak gösterilen olay ise, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu’nun imzasının Dev Turizm-İş Sendikası’na kayyum atanması istemiyle açılan bir davada delil olarak kullanılması oldu.
Açıklamada, Dedeoğlu’nun bu olaya ilişkin kamuoyuna ve sendika üyelerine açıklama yapmasının talep edildiği, fakat iki hafta boyunca somut bir adım atılmadığı vurgulandı.
İstifa eden yöneticiler, “Kayyum gibi antidemokratik bir uygulamayla adımızın anılmasını kabul etmiyoruz” ifadeleriyle, sendikal mücadeleye olan inançlarının sürdüğünü fakat mevcut yönetim anlayışıyla çalışmaya devam edemeyeceklerini açıkladılar.
"Görevden ayrılışımız sendikal mücadeleye değil, mevcut yönetim anlayışına karışıdır"
DİSK Basın-İş’te uzun yıllardır emek verdiklerini hatırlatan istifa eden yöneticiler, açıklamalarını şöyle sonlandırdı:
“Bizler, üyelerin söz ve karar süreçlerine aktif katılımını savunan bir sendikal anlayışı temsil ettik. Bu ilkelerin işçi sınıfı için bir değer olduğunu biliyoruz. Bu görevden ayrılışımız sendikal mücadeleye değil, mevcut yönetim anlayışına karşıdır. İnsan onuruna yaraşır çalışma koşulları ve özgür basın için mücadelemize üye olarak devam edeceğiz.”
Yapılan açıklamanın tam hali ise şu şekilde:
