Evrensel’den Nisa Sude Demirel’in haberine göre, Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde bağlı Kılılı mahallesinde bulunan bir deprem konteynerinde yangın çıktı. Olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri yangını söndürdü. Yangın esnasında konteynerde bulunan Muhammed Ali Yıldız (3) isimli çocuk ağır yaralandı. Yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye sevk edilen Yıldız, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Kahramanmaraş’ta 40 bin kişi konteynerde
Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından 30 ay geçmiş olmasına rağmen on binlerce depremzede, konteynerlerde yaşamını sürdürüyor. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının depremin ikinci yıl dönümünde yayınladığı rapora göre, 144 bini kentlerde ve 70 bini kırsalda olmak üzere 214 bin konteynerde 650 bin kişi barınıyor. Muhammed’in yaşamını yitirdiği Maraş’ta, 41 konteyner kentte 52 bin 493 kişi yaşıyor.
Konut teslimleriyle ilgili vaatler de sessiz sedasız yok oluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan depremin ardından “1 yıl içinde inşallah biz bu konutları tamamlayacak ve sahiplerine teslim edeceğiz” demişti. Bir süre sonra bu vaat bir senede 319 bin konut ve köy evine dönüştü. Aynı rapora göre deprem bölgesinde acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkılmış konut sayısı 518 bin 9. Ancak depremlerin ikinci yıl dönümünde ancak 169 bin 171 konut teslim edildi.
Kiralar asgari ücretin üçte ikisi
Aynı zamanda pek çok kentte konteyner kentler hiçbir hazırlık yapılmadan boşaltılmaya çalışılıyor. Depremzede yurttaşlara tahliye ihtarı yapılıyor, 15 gün içinde konteynerden çıkması bekleniyor. Ancak devasa bir şantiye alanına dönen deprem bölgesinde, kiralar depremde her şeyini kaybetmiş yurttaşların karşılayamayacağı kadar yüksek. Örneğin Endeksa’ya göre Maraş’ta kiralık dairelerde metrekare başı ortalama fiyat 152 TL, 100 metrekarelik bir evin ortalama kirası 15 bin 200 TL, asgari ücretin neredeyse üçte ikisi. Yani yoksulluk ve tutulmayan konut vaadi yurttaşları depremin iki sene ardından konteynerlerde yaşamaya mecbur bırakıyor.
Ne su ne elektrik ne güvenlik var
Malatya’daki Samanköy Konteyner Kent’te yaşayan depremzede Nermin, konteyner kentlerde bitmeyen sorunları anlatıyor. Son zamanlarda pek çok konteyner kentin hazırlıksız biçimde boşaltıldığını, konteynerde yaşamak zorunda kalan yurttaşlara ‘ihtiyaçları yok’ dendiğini anlatan Nermin, “Vali bir keresinde ‘Malatya'da yeterince ev var’ demişti. Burası tamamen şantiye kent oldu zaten, ev var da o zaman asgari ücrete zam yapacaksınız. Ben kiraya geçemiyorum, benim evime koyacak eşyam yok, depremde her şeyimi kaybettim. Bana kaybettiklerimi geri verdiniz mi? Kiralar 15-20 bin TL’den başlıyor” diyor.
TYP'li temizlik personellerinin görevden alınmasıyla konteyner kentlerin çöple dolduğunu, hijyeni kendilerinin sağlamaya çalıştığını söylüyor: “Burada çok sık olmasa da pek çok konteyner kentte sık sık elektrik kesintileri oluyor, saatler sürüyor. Burada da bazen üç gün su olmuyor mesela. Ama biz daha önce eylem yaptığımız için elektriği tümüyle kesemiyorlar. Kadınlar olarak tedirginiz, kendi güvenliğimizi sağlamaya çalışıyoruz. Geçenlerde karnında iki aylık bebeğiyle bir kadın öldürüldü örneğin.”
İki senedir Malatya'da hiçbir şeyin değişmediğini söyleyen Nermin, durumu şöyle anlatıyor: “Devasa bir şantiye burası. Elektrik, su bekleyemezsin tabi şantiyede. Halen daha yollar yapılmadı, ne yol ne tabela var, küçücük şehirde kayboluyoruz. Şehir içinde telefon görüşmeleri yapamıyoruz hala. İnternet de telefon da çekmiyor.”
