DEM Parti, Türkiye'de 2025 yılı başından bu yana yaşanan ve büyük çevresel tahribata yol açan orman yangınlarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, yalnızca son günlerde Bursa, Eskişehir, Muğla, Diyarbakır’ın Lice ilçesi, Antalya’nın Gazipaşa ilçesi, Uşak’ın Sivaslı ilçesi, Karabük’ün Safranbolu ilçesi ve Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde çıkan yangınların bir kısmının hâlâ devam ettiğine dikkat çekildi. Parti, yaşanan felaketin boyutunun ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı.
Eskişehir’de yaşanan yangında beşi orman işçisi, beşi gönüllü olmak üzere 10 kişinin yaşamını yitirdiğine işaret eden DEM Parti, Türkiye genelinde binlerce canlı türünün yok olduğunu, binlerce hektar ormanlık alanın ise kül olduğunu belirtti.
Açıklamada, yalnızca bir haftalık süre zarfında İzmir, Manisa, Hatay, Bolu, Adana, Bursa, Sakarya ve Bilecik gibi çok sayıda ilde yangınların meydana geldiği, pek çok bölgede ise küçük çaplı yangınların hâlen sürdüğü kaydedildi.
“84 yangınla mücadele ediliyor”
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın 27 Temmuz 2025 tarihli açıklamasına atıf yapılan açıklamada, Türkiye genelinde 36’sı ormanlık, 48’i orman dışı alanlarda olmak üzere toplam 84 yangınla mücadele edildiği hatırlatıldı. DEM Parti, bu verilerin tehdidin büyüklüğünü gözler önüne serdiğini savundu.
Hükümete önlem eleştirisi
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yüksek sıcaklık ve kuraklık uyarılarının dikkate alınmadığını belirten parti, orman yangınları riskine rağmen AK Parti hükümetinin gerekli önlemleri almadığını ve yeterli yatırımları yapmadığını ileri sürdü. Açıklamada, sivil toplum kuruluşları ve uzmanların uyarılarına rağmen önleyici tedbirlerin hayata geçirilmediği ifade edildi.
Komisyona olağanüstü toplantı çağrısı
DEM Parti, yaşanan yangınların boyutlarının yerinde tespit edilmesi ve etkili önlemler alınması amacıyla TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nun olağanüstü toplanmasını talep etti. TBMM İçtüzüğü’nün 26. maddesine atıfta bulunan parti, komisyon üyelerinin sahada gözlem yaparak orman yangınlarının genel durumu hakkında kapsamlı değerlendirmelerde bulunmasının hayati önemde olduğunu belirtti.
