DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, Silivri Cezaevi'nde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşmek için Silivri Cezaevi'ne gitti.
DEM Parti heyeti burada Van önceki dönem Belediye Eş Başkanı Bekir Kaya, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ve Ercüment Akdeniz, Halil Aksoy, Nesimi Aday ve Ahmet Saymadi'yi ziyaret etti.
Ziyaretin ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Silivri cezaevi önünde basın açıklaması yaptı.
"Süreç ağır ilerliyor dediler"
Tuncer Bakırhan, özetle şunları söyledi:
“Sayın İmamoğlu ve diğer davalarda yargılanan belediye başkanı, milletvekili, diğer siyasi tutsaklarla bir dizi görüşmeler yaptık. Cezaevlerini anlatmaya gerek yok, en büyük kanayan yarası uzun tutukluluk adil olmayan yargılanmalardır. Umarım önümüzdeki dönemde tutuksuz, adil yargılamalar olur. Bugün çok olumlu bir şey de oldu. Başta İmamoğlu olmak üzere görüştüğümüz bütün tutsaklar bu süreci desteklediklerini bu sürecin başarıya ulaşmasının Türkiye’nin yararına olacağını, üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini söylediler. Umarım önümüzdeki dönemde sadece cezaevindeki tutsaklar değil, toplumun desteklediği bu süreci her birimizi üzerimize düşen görevi yerine getiririz.
En ufak meselede tutuklu yargılamaların olmadığı, kayyumların olmadığı bir süreci hep birlikte yaşarız. Arkadaşların çok selamı vardı, sağlıkları yerinde. Onlar bize süreci sordular. Süreç ağır ilerliyor dediler. Süreci hızlandırmak gerekiyor dediler.”
Hatimoğulları: Bu çağrının adı barış ve demokratik toplum çağrısıdır
Tülay Hatimoğulları ise şunları ifade etti:
“Bugün İmamoğlu ile birlikte toplamda 9 mahpusu ziyaret ettik. Siyasi saiklerle sadece seçilmiş oldukları için siyasi görüşlerinden dolayı cezaevinde bulunan 9 kişiyi ziyaret ettik. İmamoğlu bütün Türkiye halklarını selamlarını iletti. İmamoğlu’nun soyut olarak belirttiği birkaç husus var. Özellikle Türkiye’de ve bölgede yaşanan negatif süreçlerin olmasına rağmen Türkiye’de yaşanan ekonomik krizler, İran-İsrail savaşının atmosferi içinde bizi umutlandıran şey barışı konuşuyor olmamız gerekiyor dedi. Barış ve demokrasinin birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğu vurgusunu da yaptı. Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu çağrı da tam olarak bu. Bu çağrının adı barış ve demokratik toplum çağrısıdır.
İmamoğlu’nun ifade ettiği, ‘ayrımcılık Türkiye’ye yakışmaz, ülkede acı yaşayan her yeri tedavi etmek zorundayız’ mesajı çok önemli ve anlamlıydı."
