DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, TBMM’nin yeni yasama yılı açılış resepsiyonunda kamuoyuna yansıyan fotoğraflara ilişkin eleştirileri yanıtladı. DEM Parti Genel Merkezi’nde ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, “Binlerce kare içinden seçilen bir tebessüm fotoğrafı üzerinden Türkiye’nin en kararlı muhalefet partisi eleştiriliyor. Bu, demokrasi adına üzücü bir durum” dedi.
Bakırhan, fotoğrafın aşırı yorumlanmasını eleştirerek, “Meclis zaten müzakere ve diyalog yeridir. Partilerin bir araya gelmesi bu kadar garipsenmemelidir” ifadesini kullandı. DEM Parti’nin bir “müzakere partisi” olduğunu vurgulayan Bakırhan, “Ortak fotoğraf vermek, iş birliği ya da ittifak anlamına gelmez. Biz hem müzakere ederiz, hem mücadele ederiz” diye konuştu.
“Bu fotoğraf üzerinden Kürtler muhalefetten uzaklaştırılmak isteniyor”
Bakırhan, eleştirilerin esas amacının DEM Parti tabanını muhalefetten koparmak olduğunu ileri sürdü. “Bunu yapanların niyeti, Kürt kitlesini muhalefet zemininden uzaklaştırmak. Bu değerlendirmeleri yapanların iyi niyetli olduğunu düşünmüyoruz” dedi.
CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı’na yönelik operasyonu anımsatan Bakırhan, “O operasyona ilk tepki veren, binaya ilk giren biz olduk. Buna rağmen bir fotoğraf üzerinden üzerimize gelinmesi vicdansızlık” şeklinde konuştu.
DEM Parti’nin geçmişteki tüm seçimlerde muhalefetle iş birliği içinde olduğunu hatırlatan Bakırhan, “İki yerel seçimde, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, her defasında demokratik muhalefetin yanında yer aldık. Bir kareyle mücadelemiz gölgelenemez” ifadelerini kullandı.
“DEM Parti ile AK Parti arasında anayasa görüşmeleri yok”
Son dönemde gündeme gelen “yeni anayasa” tartışmalarına da değinen Bakırhan, AK Parti ile DEM Parti arasında dolaylı görüşmeler yürütüldüğü iddialarını yalanladı. “Ne bize gelen bir teklif var, ne bir komisyon yetkili. Böyle bir gündemimiz yok” dedi. Türkiye’nin demokratik bir anayasaya ihtiyacı olduğunu belirten Bakırhan, bu sürecin kapsayıcı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini söyledi.
“Demirtaş’ın serbest bırakılması bir lütuf değil, hukukun gereğidir”
Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın tutukluluğuna da değinen Bakırhan, AİHM’in kararlarını hatırlatarak, “Bu bir talep değil, bir zorunluluktur. Hukukun gereğidir” dedi. Demirtaş ve Yüksekdağ’ın serbest kalmasının sadece hukuki değil, aynı zamanda toplumsal güven açısından da onarıcı bir adım olacağını ifade etti.
“AK Parti dümeni MHP ile paylaşmalı”
AK Parti’nin çözüm süreci benzeri adımlar konusunda yavaş hareket ettiğini belirten Bakırhan, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ise bu konuda daha somut öneriler sunduğunu savundu. “Dümen şu anda AK Parti’de. Bu dümeni MHP ile paylaşmalı” dedi. MHP'nin yaptığı önerilerin önemli olduğunu söyleyen Bakırhan, “AK Parti artık somut adımlar atmalı” çağrısında bulundu.
“Suriye’yi ön şart yapmak süreci tıkar”
Suriye’deki gelişmelerin Türkiye'deki süreçle doğrudan ilişkilendirilmesini de eleştiren Bakırhan, “Türkiye, Suriye’yi çözüm sürecinin önüne koymamalı. Tersine, buradaki çözüm süreci Suriye’ye de olumlu yansır” dedi. Suriye’deki seçimleri “kapsayıcı ve demokratik olmayan” bir düzenek olarak tanımlayan Bakırhan, “Türkiye oradaki rejime demokrasi çağrısı yapmalı, taraf olmamalı” şeklinde konuştu.
“Özgür Özel’in yaklaşımı sağduyulu, şaşırmadık”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kendisini arayarak destek mesajı vermesiyle ilgili soruya yanıt veren Bakırhan, “Şaşırmadık, çünkü Sayın Özel duyarlı bir lider. Bizi aramasaydı şaşırırdık” dedi. Özel’in yaklaşımını hem kendisinin hem de parti tabanının olumlu karşıladığını ifade etti.
“DEM Parti üçüncü yoldur, mücadele eden halkın partisidir”
Tuncer Bakırhan, DEM Parti'nin hem parlamentoda müzakere yürüten hem de sokakta mücadele eden bir siyasi yapı olduğunun altını çizdi. “Cezaevindeki arkadaşlarımızın direnişi, mücadelemizin en büyük göstergesidir. Bizi bir fotoğrafa indirgemeye çalışanlara karşı halkımızla birlikte direniyoruz” diye konuştu.
“Bir fotoğraf, binlerce direniş karesinin önüne geçemez” diyen Bakırhan, tüm tartışmalara rağmen toplumsal barış ve demokratik çözüm için diyalogdan yana olduklarını, ancak muhalefet duruşlarından da taviz vermeyeceklerini yineledi.
