Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu'nda konuştu. Erdoğan, yurt dışındaki Türk toplumunun karşılaştığı zorluklara dikkat çekerek, “Yurt dışındaki millet varlığımızın bugünkü seviyelerine ulaşması hiç kolay olmadı. Rüzgâra karşı yürüdük, ırkçı saldırılara maruz kaldık. Fidan gibi gençlerimizi ve gözleri ışıl ışıl yavrularımızı kaybettik” dedi.

"Yurt dışındaki millet varlığımızın bugünkü seviyelerine ulaşması hiç kolay olmadı"

Erdoğan'ın konuşması şöyle:

Kültürel ırkçılık, ayrımcılık, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı gibi nefret içeren, husumeti körükleyen fiil ve söylemlere karşı mücadele yürüten birliğimize çalışmalarında başarılar diliyorum. Kuruluşundan bugüne Uluslararası Demokratlar Birliğine emek veren, faaliyetlerine katkı sunan ve birliğin bu noktaya gelmesinde payı olan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Birliğin farklı kademelerinde görev almış, yurt dışındaki vatandaşlarımız için fedakârca uğraşmış; fakat bugün aramızda olmayan kardeşlerimize de Cenabı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

Değerli kardeşlerim, hepimiz şunun farkındayız ve bilincindeyiz: Yurt dışındaki millet varlığımızın bugünkü seviyelerine ulaşması hiç ama hiç kolay olmadı. Rüzgâra karşı yürüdük, ırkçı saldırılara maruz kaldık. Yaban ellerde tutunabilmek için herkesten fazla çalıştık; ötelendik, örselendik, horlandık. Fidan gibi gençlerimizi, gözleri ışıl ışıl yavrularımızı, elleri nasırlı kardeşlerimizi ırkçı teröre kurban verdik.

Sizler orada Sirkeci’den kalkan trenin arkasından el sallarken, su serpen mahzun gönüller; burada hasret çekti, bedel ödedi, zorluklara göğüs gerdi. Hani şairin dediği gibi:

Sirkeci’den tren gider, vagon gider, derdim gider
Gurbet elde bir başıma varım yoğum alır gider
Sirkeci’den tren gider, Erzurumlu Duran, Ankaralı Burhan gider
Burada ezan var, orada can; her sabah çatılar tepemizde
Sirkeci’den tren gider, bir yaldızlı Kur’an gider

"Karşılaşılan onca engele rağmen Türk diasporası ayakta kalmayı başarmıştır"

Evet, hepimizin zihnine ve kalbine kahırla kazınan bu mısralar, bugünkü başarıların ne uğruna elde edildiğini çok net göstermektedir. Temelleri 1960’lı yıllarda atılan bu başarıların gerisinde emek, alın teri, azim, çile ve sebat vardır. Bir yandan ekmeğini kazanmak için gurbete giden vatandaşlarımız, diğer yandan memleketlerini unutmamış; Türkiye’ye çok önemli katkılar sunmuştur.

Karşılaşılan onca engele rağmen Türk diasporası ayakta kalmayı, her alanda söz, etki ve irade sahibi olmayı başarmıştır. Türkiye olarak, yaşadıkları ülkelere değer katan başarılarıyla göğsümüzü kabartan siz kardeşlerimizle hepimiz gurur duyuyoruz.

Akademiden bürokrasiye, sivil toplumdan iş dünyasına, bilimden kültür, sanat ve spora kadar elde ettiğiniz tüm başarılarla 86 milyon olarak iftihar ediyoruz. Şunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki, 65 yıl öncesine kıyasla bugün; yaşadıkları ülkelerde sahip oldukları on binlerce işletmeyle ciddi katkılar sunan, üretim ve yatırım noktasında başat roller üstlenen, ülkemizin ekonomisine, dış politikasına ve yumuşak gücüne çok önemli katkılar sağlayan güçlü bir Türk diasporası görüyoruz.

"Türkiye’ye gelen 62,2 milyon ziyaretçinin 9,6 milyonu yurt dışındaki kardeşlerimiz"

Bakınız, sadece turizm rakamları bile yurt dışındaki kardeşlerimizin Türk ekonomisi için ne yaptığını anlamamız açısından yeterlidir. 2024 yılında elde ettiğimiz 60,5 milyar dolarlık turizm gelirimizin 10,3 milyar doları, yurt dışındaki vatandaşlarımızın doğrudan katkısıyla oluşmuştur. Türkiye’ye gelen 62,2 milyon ziyaretçinin 9,6 milyonu yine yurt dışında mukim kardeşlerimizdir. Dikkat ederseniz, buna ihracatı, yatırımları, istihdamı ve diğer katkılarınızı dâhil etmiyoruz. Yani ortada, Türkiye’ye çok önemli hizmetler sunan, Türk ekonomisine çok ciddi destek olan 7 milyonu aşkın büyük bir insan gücünden bahsediyoruz.

Değerli kardeşlerim, çok kıymetli misafirler; biz Türk diasporasının başarılarından övgüyle bahsettikçe birileri bundan rahatsız oluyor. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın Türkiye’ye katkıda bulunması, baba ocağıyla bağlarını güçlendirmesi malum çevreleri huzursuz ediyor. Bunların en başında muhalefet geliyor. Muhalefet; milletvekilleriyle, medyasıyla ve besledikleri troll ordularıyla Avrupalı Türkleri hedef almaktan utanmıyor.

Mazlum Abdi: 'Taraflar arasında ortak bir anlayışa varılmıştır'
Mazlum Abdi: 'Taraflar arasında ortak bir anlayışa varılmıştır'
İçeriği Görüntüle

Öyle kibirli bir zihniyete sahipler ki; canını kurtarmak için ülkemize sığınan mazlumlara düşmanlar, Türkiye’nin gönül elçileri olacak misafir öğrencilere düşmanlar, vatan hasretiyle yüreği yanan gurbetçi kardeşlerimize düşmanlar, bu ülkenin genç nesillerine sahip çıkan gönüllü kuruluşlara düşmanlar. Kendileri dışında kimseye saygıları yok. Türkiye ile ilgili güzel bir cümle duymaya tahammülleri yok. Burunlarının ucunu dahi görmekten aciz tipler çıkıyor; affedersiniz, zırzopça ve çirkin ifadelerle Avrupalı Türklere edepsizce saldırıyorlar.

Yılın on bir ayı çalışan, ter döken, dişinden tırnağından artırdıklarıyla yazın memleketine koşan kardeşlerimize hakaret ediyorlar. Gurbetçilerimize bunları yaparken, yabancılardan beş dakika ilgi görebilmek için izzetinefislerini ayaklar altına almaktan hiçbir rahatsızlık duymuyorlar. Batılılar karşısında ezik, kendi insanına gelince küstah bir tavır sergiliyorlar.

"Hiçbir insanımızın ezilmesine müsaade etmeyiz"

Burada şunu bir kez daha açıkça söylemek isterim: Biz, ister sınırlarımız içinde ister yurt dışında yaşasın, hiçbir insanımızın ezilmesine, horlanmasına müsaade etmeyiz. Mücadeleleriyle, fedakârlıklarıyla, çoğu zaman işlerine akıttıkları gözyaşlarıyla gurbeti sıla kılan, hacı vatanı ikinci vatan eyleyen siz kardeşlerime; unvanı ve sıfatı ne olursa olsun kimse hürmetsizlik edemez.

Tertemiz emekleriyle, tertemiz niyetleriyle Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüze eşlik eden Avrupa Türk toplumunu kimseye ezdirmeyiz. Şunu asla ve asla unutmayın sevgili kardeşlerim: Avrupalı Türkler olarak sizler bu vatanın öz ve öz evlatlarısınız. Sizler bu memleketin asli unsurlarısınız. Sizler bu ülkenin dünyaya açılan kapılarısınız. Nerede yaşarsanız yaşayın, canımızdan bir parçasısınız.

Geçmişteki iktidarlar sizi yok saymış olabilir, ihmal etmiş olabilir; birileri yıllar boyunca size sadece döviz penceresinden bakmış olabilir. Ancak biz, dünyanın dört bir yanında hayat kurmuş 7 milyon insanımızla birlikte her birinizin hürmet ve hizmetin en iyisine layık olduğuna inanıyoruz. Son 23 yılda, yurt içindeki vatandaşlarımızla birlikte sizin için de çalıştık. Devlet olarak ilgili kurumlarımızla, partimiz bünyesinde ise Dış İlişkiler Başkanlığımızla Türk diasporasının tamamını kucakladık. Hayata geçirdiğimiz düzenlemelerle, projelerle, eser ve hizmetlerimizle bugün de sizin yanınızdayız.

Muhabir: Şevval Dalgıç