Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve faillerin cezalandırılması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 1072’nci haftasında bir kez daha Galatasaray Meydanı’nda toplandı. Bu hafta, 1980 darbesi döneminde Kars’ta kaybedilen Cemil Kırbayır için adalet talep edildi.
Eyleme katılanlar, kayıplarının fotoğraflarını ve karanfilleri ellerinde taşıdı. Basın açıklamasını kayıp yakını İkbal Eren okudu.
“Oğlunuz firar etti, bir daha onu sormaya gelmeyin”
Eren, 26 yaşındaki Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır’ın, 13 Eylül 1980’de Ardahan’ın Okçu Köyü’ndeki evinden güvenlik güçlerince gözaltına alındığını anlattı. Kırbayır’ın önce Göle’deki 247’nci Piyade Alayı’nda tutulduğunu, ardından Kars Emniyet Müdürlüğü’ne ve daha sonra gözetim evi olarak kullanılan Kars Eğitim Enstitüsü’ne sevk edildiğini belirtti.
Ailesinin günlerce merkezlere giderek Kırbayır’a yiyecek ve giysi götürdüğünü söyleyen Eren, “8 Ekim’den sonra ‘Oğlunuz firar etti, bir daha onu sormaya gelmeyin’ denilerek geri çevrildiler” ifadelerini kullandı.
“Cemil Kırbayır işkence sonucu öldü”
Eren, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 yılında Cumartesi Anneleri’yle yaptığı görüşmeyi hatırlatarak, Berfo Kırbayır’ın “Ben ölmeden oğlumu bul” çağrısında bulunduğunu anımsattı. Görüşme sonrası kurulan TBMM Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı 350 sayfalık raporda, Cemil Kırbayır’ın gözaltında işkence sonucu hayatını kaybettiğinin belgelendiğini aktardı.
Raporda, Kırbayır’ın bedeninin ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığının tespit edildiğini belirten Eren, “Ancak iktidar bu insanlığa karşı suçla yüzleşme cesaretini göstermedi. 2020’de Adalet Bakanlığı, dosyada zamanaşımı gerekçesiyle ‘kanun yararına bozma’ talebinde bulundu ve Yargıtay 8’inci Ceza Dairesi bu talebi kabul etti. Böylece Cemil Kırbayır’ın akıbetinin aydınlatılmasının önü kesildi” dedi.
“Ellerini ters kelepçelediler, sonra kaçtığını söylediler”
Basın açıklamasının ardından kayıp yakını İrfan Bilgin, sağlık sorunları nedeniyle eyleme katılamayan Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır’ın mektubunu okudu. Mektupta, “7 Ekim 1980’de görüştüğüm kardeşim sağlıklıydı. 8 Ekim’de ağır işkence sonucu öldürüldüğünü öğrendik. Gözleri bağlı, elleri ters kelepçeli kardeşimin pencereden atlayarak kaçtığını söylediler” ifadeleri yer aldı.
Mikail Kırbayır, dönemin emniyet ve MİT görevlilerinin isimlerini anarak, onların eş ve çocuklarına seslendi: “Eşinize, babanıza Cemil Kırbayır’ın nereye gömüldüğünü sorun. Bu insanlığa karşı suçun üzerinizdeki gölgesini kaldırın.”
Eylem, kayıp yakınlarının ellerindeki karanfilleri Galatasaray Meydanı’na bırakmasıyla sona erdi.