CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi Bekir Başevirgen, 2026 yılı Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin Meclis’e sunulmasının ardından sert açıklamalarda bulundu. Başevirgen, bütçenin kâğıt üzerinde yüksek rakamlar içerdiğini ancak gerçek üreticiye yansımadığını belirterek, “İktidar kâğıt üzerinde milyarlar yazıyor ama çiftçi tarlasını ekemiyor. Girdi maliyetleri patlamışken, borç içindeki üretici ayakta zor duruyor. Bu bütçe çiftçiyi görmezden gelen, ithalatı besleyen bir teslimiyet belgesidir” dedi.
Başevirgen, hükümetin tarıma yönelik politikalarının yerli üreticiyi tasfiye ettiğini savunarak, bütçenin Türkiye’nin gıda güvenliği açısından risk taşıdığını ifade etti.
“Bu bütçe destek değil, borç dayatıyor”
Tarım bütçesinin ağırlıklı olarak kredi ve vergi harcamalarına dayandığını belirten Başevirgen, üreticinin desteklenmek yerine borçlandırıldığını söyledi. Başevirgen, “Çiftçiye destek değil, borç dayatıyorlar. Krediyle tarım desteklenmez; çiftçi bankaların insafına terk ediliyor. Bütçede hangi üreticiye ne gidecek belli değil. Şeffaf olmayan bu kaynak yönetimiyle tarım değil, belirsizlik büyür” dedi.
Bütçeyi “başarısızlık itirafı” olarak nitelendiren Başevirgen, iktidarın rakamlarla gerçek tabloyu gizlemeye çalıştığını ifade etti.
“Genç çiftçi yok, iklim krizi için plan yok”
2026 bütçesindeki eksikliklerin “tercih” olduğunu savunan Başevirgen, iktidarın ithalat lobilerini koruyan bir yaklaşım benimsediğini söyledi. Başevirgen, “Kuraklık ve iklim krizi için ciddi bir plan yok. Genç çiftçiyi üretime çekecek tek bir somut program yok. Doğrudan gelir desteği yok denecek kadar düşük. Fiyat istikrarı için mekanizmalar yetersiz. Bu eksikler hata değil, tercihtir” ifadelerini kullandı.
“Çiftçiyi kendi tarlasına yabancı hale getiriyorlar”
Başevirgen, Türkiye’nin verimli topraklara ve üretmeye hazır bir çiftçi potansiyeline sahip olduğunu ancak yanlış politikalarla üreticinin tarımdan uzaklaştırıldığını vurguladı. Açıklamasında şu değerlendirmede bulundu:
“İktidar, yanlış politikalarla çiftçiyi kendi tarlasına yabancı hale getiriyor. Bu bütçe yerli üreticiyi tasfiye eden, dışa bağımlılığı büyüten bir anlayışın ürünüdür. Bütçeyi bu haliyle kabul etmek, çiftçiyi ve tarımı kaderine terk etmektir. Bu yanlış politikadan dönülmeyen her gün, Türkiye’nin gıda güvenliği ve bağımsızlığı için kaybedilen bir gündür.”
Başevirgen, iktidarı tarım politikalarında acil bir yön değişikliği yapmaya çağırdı.




