CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davanın Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedilmesinin ardından, davacı Lütfü Savaş kararı istinafa taşımıştı. 39. Olağan Kurultay yaklaşırken CHP’den dikkat çeken bir adım geldi. Parti avukatları Çağlar Çağlayan ve Can Keysan, Savaş’ın istinaf başvurusuna karşı Bölge Adliye Mahkemesi’ne üç sayfalık itiraz dilekçesi sundu.
Dilekçede istinaf talebinin “hukuken dayanaksız” olduğu ileri sürülerek başvurunun reddi istendi. Davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, kurultay delegesi olmayan kişilerin bu tür bir davayı açamayacağı savunuldu. Ayrıca dava sürecinde 22. Olağanüstü Kurultay’ın yapıldığı ve Özgür Özel’in yeniden genel başkan seçildiği hatırlatılarak talebin konusuz kaldığı belirtildi.
Parti avukatları delil bulunmadığı görüşünde
Dilekçede, şaibe iddialarının somut delillerle desteklenmediği ifade edildi. Seçim işlemlerine ilişkin itirazların ilçe seçim kurullarının yetkisi kapsamında bulunduğu hatırlatıldı. Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ceza davasının da mevcut hukuk davasına etkisi olmadığı kaydedildi.
TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik’in ulaştığı bilgiye göre, CHP, tüm bu gerekçelerle istinaf başvurusunun reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacılara yüklenmesini talep etti.
Kurultay öncesi çağrı heyeti ihtimaline karşı adım atıldığı konuşuluyor
CHP’nin istinaf süresi dolmadan yaptığı başvurunun, 28–30 Kasım’da gerçekleştirilecek 39. Olağan Kurultay öncesinde alınmış bir tedbir olduğu ifade ediliyor. Kulislerde, istinaftan Genel Merkezin istemediği bir karar çıkması halinde partinin yeniden “mutlak butlan” riskiyle karşı karşıya kalabileceği, bu kapsamda bir “çağrı heyeti” atanması ihtimalinin yönetimi tedirgin ettiği konuşuluyor.
Parti yönetiminin hukuki süreci gizlilik içinde yürütmesinin de bu ihtimalden kaynaklandığı belirtiliyor.
