Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısı'na katıldı. Burada gündemi değerlendiren MHP Lideri Bahçeli, Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait askeri kargo uçağına değindi.
20 askerin şehit olduğunu belirten Devlet Bahçeli, "Askeri kargo uçağımız düştü mü ya da düşürüldü mü sorusunun cevabı elbet belirlenecektir. Zorlu ve sıkıntılı günleri devlet ve millet aleyhine bir dedikodu politikasına çevirenlerin maskesi indirilecektir" dedi.
Bahçeli'nin açıklamasından satırbaşları şöyle:
“Bütün ihtimaller incelenecek”
“Türk Silahlı Kuvvetler envanterine kayıtlı C-130 tipi bir askeri kargo uçağımız, 11 Kasım 2025 tarihinde Azerbaycan’ın Gence şehrinden Türkiye’ye gelmek üzere havalandıktan bir müddet sonra Gürcistan hava sahasında maalesef düşmüştür. Azerbaycan’ın 8 Kasım Zafer Bayramı Günü münasebetiyle uçuş yapan F-16’ların bakım ekibinin yanı sıra uçağın mürettebatıyla beraber 20 kahramanımız görev dönüşünde şehadete yürümüşlerdir.
Gerçekten de üzüntümüz taşkın ve tarifsizdir. Bu kahraman vatan evlatlarının şerefli isimleri milli gönüllere kazınmış, geride bıraktıkları aileleri ise hepimizin namusuna emanet edilmiştir.
Her birisinin ayrı hikayesi, her birisinin ayrı beceri ve kabiliyeti vardı. Hem asker olarak hem uzmanlık alanlarında iyi yetişmişlerdi. Hepsi de milletimizin tertemiz sinesinden doğan yüzleri kavruk Anadolu çocuklarıydı. Al bayrağa sarılı naaşları 17 ilimizde gözyaşlarıyla toprağa verildi.
Tabutlara sarılan şehit çocukları, vatan sağ olsun diyen şehit babaları, dizlerine vuran şehit anaları, yarım kalmış hayalleriyle boynu bükük şehit eşleri içimize kor gibi düştü. Yirmi kahraman şehidimizin her birisine, ayrıca Orman Genel Müdürlüğü’nün Hırvatistan’da düşen uçağında şehit olan görevli pilotumuz Hasan Bahar’a Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum; muhterem ailelerinin, mesai ve silah arkadaşlarının, elbette büyük Türk milletinin başı sağ olsun diyorum.
C-130 tipi kargo uçağımızın nasıl ve niçin düştüğü, bu elim olayın geri planındaki esrar perdesi kuşkusuz aydınlanacak, bütün ihtimaller dikkatten ve gözden kaçırılmadan incelenecektir. Kaldı ki talep ve beklentimiz de budur. Fakat şu hususu da söylemeden geçemeyeceğim;
Askeri kargo uçağımızın düşmesi kamuoyuna yansımasından hemen sonra bilhassa sosyal medya vasıtasıyla yapılan maksatlı ve marazi yorum ve değerlendirmelerin iyi niyetten mahrum olduğu çok açıktır. Karanlık mahfillerce üretilen dezenformasyon kampanyasının nerelere kadar uzandığı, nasıl bir yalan ve iftira düzeneğinin harekete geçirildiği her türlü izah ve ifadeden varestedir.
Resmi açıklamayı öğrenme zahmetine tenezzül etmeden fiili kaza-kırım heyeti gibi yayın ve yorum yapanların, oturdukları yerden bilirkişilik taslayanların cehil cüretkârlıkları saklanamayacak düzeyde ortadadır. Arama kurtarma çalışmaları yapılıyorken bile milletimize devamlı yalan yanlış malumatları servis edenlerin insanlıklarından dahi şüphe duyulmalıdır.
“Düşürüldü fail mihrakların hüviyetleri belirlenecektir”
Esasen amaç üzüm yemek değil bağcıyı zorda bırakmaktır. Kara günümüzde, acının en ileri derecesinde, şehitlerimizin ocaklara düşen ateşinin hepimizi yaktığı bir dönemde spekülasyon değirmenine su taşıyanlar, neredeyse kesin hükme varanlar Türkiye aleyhtarı çevrelere kuklalık yapmak dışında bir işe yaramayan utanmazlardır.
Askeri kargo uçağımız düştü mü yoksa düşürüldü mü? Sorusunun cevabı, ya da düştüyse buna neden olan amillerin nelerden ibaret olduğu, yok eğer dış bir müdahaleyle düşürüldü ise fail mihrakların hüviyetleri elbette belirlenecek, ona göre de bir eylem planı inanıyorum ki temin ve tertip edilecektir. Zorlu ve sıkıntılı günleri devlet ve millet aleyhine bir dedikodu furyasına çevirenlerin maskeleri ümit ediyorum ki indirilecektir. Devletimize güven ve itibar asıldır.
Milletimize doğru ve isabetli bilgiler vermek, komplo teorilerine kapalı durmak ahlaki bir mükellefiyettir. Kara kutunun deşifre edilmesine eş zamanlı olarak kaza-kırım heyetinin rapor formatında hazırlayacağı çalışmalarının sonuçlanmasını sabırla beklemek lazımdır.
Allah’tan niyazım, milletimizi ve devletimizi görünür görünmez kaza, bela ve her türlü afetten sonsuz kudretiyle muhafaza etmesi, rahmet ve himayesini üzerimizden esirgememesidir.”




