DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, konuşmacı olarak katıldığı Londra’daki toplantıda; Türkiye-AB ilişkileri, dış ve iç politika ve ekonomiye ilişkin mesajlar verdi.

CHP kurultayında parti yönetimi ve programında nasıl bir değişiklik bekleniyor?
CHP kurultayında parti yönetimi ve programında nasıl bir değişiklik bekleniyor?
İçeriği Görüntüle

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Türkiye’nin Çin ve ABD’den sonra dünyanın en gelişmiş 3’ncü diplomatik ağına sahip olduğunu, farklı coğrafyalarla olan ilişkilerin ayrıcalıklı bir konum sağladığını vurguladı ve “ Bu benzersiz konum, doğru yönetildiğinde, yalnızca Türkiye için değil bizimle etkileşimde olan tüm ülkeler için büyük fırsatlar sunmakta “ dedi.

Gümrük Birliği’ni güncelleme vizeleri kaldırma zamanı geldi

İkinci Trump dönemiyle birlikte ABD’nin Avrupa’ya bakışının değiştiğini ve ortaya yeni bir jeostratejik tablo çıktığına işaret eden Ali Babacan, bu durumun Türkiye ile Avrupa arasında yakın işbirliği için hem imkan hem de zorunluluk doğurduğunu belirtirken Gümrük Birliği, vize ve Çin’in Avrupa’ya karşı ekonomik tehdidine ilişkin de mesajlar verdi:

“Avrupa’nın yeni bir güvenlik mimarisine, artan savunma harcamalarına ve daha güçlü bir iş birliği zemine ihtiyaç duyduğu artık çok açık. Bu yeni ortam, Avrupa ile Türkiye arasında daha yakın bir iş birliği için hem bir imkan, hem de bir zaruret oluşturuyor. Türkiye böyle bir yapılanmada önemli bir rol oynayabilecek kapasiteye sahip. Şunu vurgulamam gerekir ki, Türkiye ile AB arasında Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin ve vize uygulamasının karşılıklı adımlarla kaldırılmasının vakti gelmiştir. Ayrıca şunu unutmamak gerekir: Çin, Avrupa ekonomisi için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Avrupa Birliği ile Türkiye güçlerini birleştirdiğinde, ortak rekabet gücü çok daha yüksek olur.”

Demokrasi ve insan hakları gibi batılı değerlerin batılı hükümetler eliyle ortadan kaldırıldığını şaşkınlıkla izlediklerini söylerken Gazze’de yaşananları örnek gösteren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ukrayna’ya saldıran Rusya’ya karşı gösterilen dayanışmanın burada gösterilmeyerek çifte standart uygulandığını kaydetti. Babacan, “Gazze’de şu anda kırılgan bir ateşkes var. İki yıllık bir geçiş yönetimi ve barışı koruma düzenlemeleri üzerinde çalışmalar sürüyor. Ancak Filistin meselesinin özü hâlâ olduğu gibi duruyor. Filistin Devleti’nin tanınması, sınırları, mülteciler, izolasyon, yerleşkeler, kutsal mekânlar ve Kudüs’ün statüsü gibi hiçbir temel konu ele alınmıyor. Bu temel başlıklar tartışılıp çözülmediği sürece Orta Doğu’da kalıcı bir barış mümkün olmayacaktır” dedi.

Demokrasimiz ölmedi, Vatandaşlarımızın güçlü demokratik düzen arzusu sürüyor

Türkiye’de başkanlık sistemi yürürlüğe girdikten sonra insan hakları, özgürlükler ve demokratik işleyişe dönük eleştirilerin arttığını söyleyen Babacan, demokratik uygulamalarda sorunlar yaşansa da sandığa güvenin devam ettiğini ve yerel seçim sonuçlarının ülke geleceğinin, oyla değişimin kendi elinde olduğu gerçeğini gösterdiğini belirtti ve şöyle devam etti:

“Ancak bu yılın başından beri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanın da dâhil olduğu ve çoğu ana muhalefet partisine mensup pek çok belediye başkanına yönelik davalar ve tutuklamalar yaşandı.

Ciddi yolsuzluk iddiaları bulunsa da, toplumun önemli bir kısmı bu davaların siyasi olduğu kanaatinde.

Bana bazen demokrasimizin ölüp ölmediği soruluyor. Onlara demokrasimizin hasta olduğunu ama temellerinin ayakta kalacak kadar güçlü olduğunu söylüyorum. Ne olursa olsun, vatandaşlarımızın güçlü bir demokratik düzen arzusu sürüyor.”

Türkiye’nin çok büyük ekonomi potansiyeline sahip olduğunu savunan DEVA Partisi lideri Ali Babacan, önümüzdeki on ile yirmi yıl içerisinde doğru politikaların tutarlı bir biçimde uygulanması durumunda dünyanın en büyük on ekonomisinden biri olma hedefine ulaşılabileceğini açıkladı.

Türkiye’de 2016 ile 2023 yılları arasında ekonomi yönetiminin ve politikalarının yanlış olması sonucu ekonomik dengelerin hasar aldığını, enflasyon ve gelir dağılımında bozulma olduğunu da hatırlatan Babacan, bir kısmı eski çalışma arkadaşlarından oluşan yeni ekonomi yönetimine ilişkin de şunları söyledi:

“2023 sonrası gelen yeni ekip para politikasını sıkılaştıracak adımlar attı. Maliye politikası tarafında vergiler artırıldı, fakat kamu harcamalarında tasarruf yönünde kayda değer bir gelişme olmadı. Ayrıca, şeffaflık ve yapısal reformlara olan şiddetli ihtiyaç hâlâ devam ediyor.”

Kaynak: Haber Merkezi