Barış ve demokrasi süreci kapsamında Meclis’te kurulan ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 7’nci toplantısında konuşan eski Başbakan ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım’dan dikkat çeken adem-i merkeziyetçilik çıkışı geldi.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 7'nci kez toplandı. Eski Meclis başkanları Hikmet Çetin, Ömer İzgi, Bülent Arınç, Köksal Toptan, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, İsmet Yılmaz, İsmail Kahraman, Binali Yıldırım ve Mustafa Şentop'u dinledi.
'Adem-i merkeziyet idari bir sistemdir'
Binali Yıldırım, komisyonda gösterilen gayretin sürecin başarıya ulaşmasının en güçlü teminatı olacağına işaret etti. Yıldırım, Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat tarihinde yaptığı çağrının bir eşik olduğu vurgusunu yaparak, çağrının ardından Barış ve Demokratik Toplum Grubu'nun gerçekleştirdiği silahların imha edilmesi töreninin iyi bir başlangıç olarak niteledi. Komisyondaki temsil oranına da değinen Yıldırım, komisyondaki temsil oranının yüzde 95’e vardığını, sürece umutla baktığını belirtti.
Türkiye’de yaşayan etnik, kimlik ve inanç bakımından farklı olan herkesin eşit yurttaşlık temelinde ele alınması ve eşit yurttaşlık tanımının gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Yıldırım, "Etnik kimlik esasında değil, anayasal vatandaşlık vazgeçilmez bir hakikattir. Bizim yolumuz ortak değerler üzerine kardeşliğimizi hakim etmek. Aynı şekilde yerel yönetimlerin güçlendirilmesi üniter devleti tehdit değil, hizmetlerin daha etkin yürütülmesi için bir fırsattır. Adem-i merkeziyet olarak da tanımlanan bu yapı sadece idari bir yapılanmadır. Siyasi ve federal düşüncelere tamamen kapalıdır" şeklinde konuştu.
