1 Ekim 2024’te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşması ve Öcalan’ın “umut hakkı” açıklamasının ardından süreç resmen başladı. Öcalan, çağrısıyla PKK kongresini topladı, fesih kararı alındı ve silah imha töreni düzenlendi. TBMM’de İYİ Parti dışındaki partilerin katılımıyla Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kuruldu; ancak hukuki zeminin oluşturulmasına dair somut adımlar henüz atılmadı.
İlk temaslar ve mesajlar
22 Ekim: Öcalan, yeğeni Ömer Öcalan ile görüşerek süreci hukuki ve siyasi zemine taşıma gücüne sahip olduğunu belirtti.
28 Aralık: DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan ile görüşmede Türk-Kürt kardeşliğinin güçlendirilmesi ve TBMM’nin sürece katkısı vurgulandı. Öcalan, “Devir, Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir” mesajını verdi.
23 Ocak: “Daha kat edilecek çok yol var. Bu sefer başarmamız lazım” dedi.
27 Şubat: “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” yayımlandı; PKK’nin feshi ve silah bırakma çağrısı yapıldı.
Toplumsal ve kadın mesajları
8 Mart: Kadın özgürlüğü ve sosyalizm arasındaki bağa dikkat çekildi.
Êzidîlere çağrı: Demokratik topluma aktif katkı çağrısı yapıldı.
Newroz ve Ramazan mesajları: Halkın süreci sahiplenmesi selamlandı.
Siyasi ve örgütsel mesajlar
Sırrı Süreyya Önder’in vefatı üzerine barış çabasının pratikleştirilmesi gerektiği vurgulandı.
PKK kongresi sonrası fesih ve demokratik toplum sosyalizmine geçiş mesajları verildi.
Jineolojî Akademesi’ne gönderilen mesajda kadınların süreçte öncü rolü öne çıkarıldı.
Avrupa’daki heyet ve Mahmur’daki yurttaşlara gönderilen mesajlarda kolektif dönüş, demokratik toplum ve özgürlük vurgusu yapıldı.
Hukuksal boyut ve avukat görüşü
6 yıl aradan sonra gerçekleşen avukat görüşünde, Öcalan sürecin hukuksal çözüm aşamasına geldiğini, Kürt sorununun siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarının ara dönem yasalarını kapsayacak hukuki çözümler gerektirdiğini belirtti.
Genel değerlendirme
Öcalan, sürecin temel ilkelerini demokratik uzlaşma, toplumsal barış ve hukuki güvence olarak tanımladı. Farklı kesimlere verdiği mesajlarla barış ve demokratik toplum sürecini hem toplumsal hem de siyasi boyutta ilerletmeyi hedefledi.