Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İcra Müdür ve Müdür Yardımcısı Kura Töreni'ne katıldı. Bakan Tunç, tören sonrasında gazetecilerin gündeme yönelik sorularını yanıtladı. Kamuoyuna yansıyan ‘200 hükümlü tahliye oldu’ iddialarına yönelik soruyu yanıtlayan Bakan Tunç, özetle şunları söyledi:
“Örgüt üyesi gibi cezalandırılmaları yönünde bir hüküm vardı. Anayasa mahkemesi tarafından iptal edildi. Bu iptal kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından değerlendirildi ve yeni bir düzenleme yapılmadı.
Burada özellikle toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılanlar bakımından daha çok uygulamada bir problemle karşılaşılmıştı. Asıl örnekler bununla ilgiliydi. Bir kişi toplantı ve gösteri yürüyüşüne yasa dışı bir gösteriş yürüyüşüne katıldığında 2911 sayılı kanuna göre bir cezası var ceza alıyordu ama o yasa dışı gösteriyi düzenleyen örgüt hangi örgüt ise o örgütün üyesi gibi ayrıca bir cezalandırma söz konusuydu.
Burada Anayasa Mahkemesi her bir fiilden dolayı her iki suç bakımından ayrı ayrı cezalandırmayı suç ve ceza dengesi bakımından ağır bulduğu gerekçesiyle bir iptal kararı vermişti ve bu iptal kararı doğrultusunda tabii meclisimizde yeni bir düzenleme yapılmayınca burada kişilerin bu şahısların işledikleri suçlardan ceza alacağı ama örgüt üyesi olmadıkları için örgüt üyesi gibi cezalandırılmayacağı gibi bir sonuç ortaya çıktı.
Burada basına intikal eden rakamlar da doğru değil burada 200 kişinin tahliye edildiği, 700 kişinin tahliye edileceği şeklinde bir takım afaki rakamlar veriliyor. Bunlar doğru değil bunlar tabii ki tamamen anayasa mahkememizin kararı çerçevesi içerisinde suç ve ceza dengesi ve ceza adaleti bakımından gerçekleştirilen bir husus söz konusu. Burada 200 kişinin 700 kişinin PKK üyesi olduğu için tahliye edildiği gibi bir haber bu şekilde yansıtılması bir takım yanlış anlamalara sebebiyet veriyor.”
Bakan Tunç'tan Murat Çalık açıklaması
Tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık hakkındaki soruya da Bakan Tunç, şu yanıtı verdi:
"Bazı kişiler yalancılık hastalığına tutulmuş diyebiliriz. Adli Tıp kurumumuz bizim 200 yıllık bir teşkilatımız ve burada bilirkişilik yapan devletin güvenli ve uluslararası akredite olmuş dünyanın birçok ülkesinden adli tıp uzmanlarının uygulamalarını ibretle ve ilgiyle izlediği bir kuruluşumuz. Burada herhangi bir tahribat söz konusu olamaz. Tutuklama kararından sonra şahsın cezaevinde rahatsızlanması nedeniyle önce cezaevi revirinde tedavi edildi. Daha sonra fenalaşınca tekrar hastaneye kaldırıldı. Tetkikler yapıldı ve serbest bırakılmasıyla iligli olarak talepler çerçevesinde de Adli Tıp'a raporlar iletildi kendisi de Adli Tıp tarafından muayene edildi. Birtakım tetkiklerin yapılmasına karar verildi ve bununla ilgili olarak da yatışı devam ediyor.
Bu tetkiklerin ardından adli tıp yeniden rapor düzenleyecek ve bu çerçevede yargı makamları gerekli kararları vereceklerdir. Burada özellikle sedece Çalık için değil bütün hükümlülerin sağlık şartları önemli. Onlar cezaevindeyken onların sağlık ve barınma şartları da devlete emanet. Hükümlü ve tutuklularla ilgili ne yapılabileceğine dair hükümler var bunlar çerçevesinde birtakım kararlar veriyor. Adli tıpın istediği tetkikler yapıldıktan sonra adli tıp yeniden rapor verecektir ve rapor konusunda da yargı kararını verecektir."