DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Tivi 6 ekranlarında yayınlanan Başkanlar Soruyor programında ekonomi yönetimi, yargı sistemi ve asgari ücret politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Babacan, kabinede ekonomiyle ilgili görev almış bir AK Partili bakanla yaşadığını söylediği diyaloğu kamuoyuyla paylaşarak, mevcut ekonomik tablonun geçmiş politikaların tüketilmesiyle oluştuğunu savundu.
Babacan, söz konusu diyaloğun bir asansör karşılaşmasında geçtiğini belirterek, ilgili bakanın kendisine “Bıraktığınız mirası yiyoruz, yiyoruz bitmiyor” dediğini aktardı.
Bu sözlere, her şeyin sınırlı olduğunu hatırlatarak karşılık verdiğini söyleyen Babacan, bugün gelinen noktada bu mirasın tükendiğini ifade etti. Asgari ücretin ve en düşük emekli maaşının mevcut seviyelerine dikkat çeken Babacan, yapılacak artışların yetersiz kalması durumunda emeklilerin daha da zorlanacağını dile getirdi.
Gözaltı uygulamasına eleştiri
Programda, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın gözaltına alınma yöntemine de değinen Babacan, çağrı üzerine gelebilecek bir ismin kolluk eşliğinde evinden alınmasının adalet duygusunu zedelediğini savundu. Bu tür uygulamaların kamuoyunda yargıya olan güveni aşındırdığını ifade etti.
Yargı sistemi vurgusu
Babacan, Selahattin Demirtaş, Can Atalay ve Osman Kavala’nın haksız yere cezaevinde tutulduğunu öne sürerek, yargıdaki sorunların siyasi irade kaynaklı olduğunu iddia etti. Cumhurbaşkanı olması halinde yargıya yönelik baskının kısa sürede sona erebileceğini savunan Babacan, yargı mensuplarının yalnızca yasa ve vicdanları doğrultusunda karar vermesi gerektiğini söyledi.
İktidarın sık sık “yargı bağımsızdır” vurgusu yapmasını da eleştiren Babacan, bu söylemin tekrarlanmasının yargı üzerindeki baskının göstergesi olduğunu ileri sürdü. Siyasi iradenin yalnızca belirli dosyalarda etkili olduğunu savunan Babacan, yargı mensuplarının bu durumdan rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
TMSF ve ekonomi eleştirisi
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun kuruluş amacından uzaklaştığını söyleyen Babacan, TMSF’nin geçici sahiplik ve tahsilat görevi yerine Türkiye’nin en büyük şirket gruplarından birine dönüştüğünü belirtti. Fonun faaliyetlerinin yeterince şeffaf olmadığını savunan Babacan, kamuoyunun bu yapı hakkında sağlıklı bilgiye ulaşamadığını dile getirdi.
Asgari ücret ve enflasyon değerlendirmesi
Asgari ücret artışlarının “beklenen enflasyon” üzerinden yapılmasını da eleştiren Babacan, Türkiye’de enflasyonun temel nedeninin talep değil maliyet artışları olduğunu savundu. Uygulanan politikaların sabit gelirli kesimleri olumsuz etkilediğini belirten Babacan, yanlış teşhis ve yanlış tedavinin ekonomik sorunları derinleştirdiğini söyledi.
Babacan, geçmişte uzun süre tek haneli enflasyonun sağlandığı dönemi hatırlatarak, mevcut ekonomi yönetiminin aynı başarıyı gösteremediğini ifade etti. Enflasyonla mücadelede doğru politikalar uygulanması halinde ekonomik tablonun düzelebileceğini savundu.
