Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO’nun Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) karşılaştığı finansman sorunlarının, Türkiye ekonomisine olumsuz etkiler yarattığını söyledi.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, KOBİ’lerin Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99,7’sini oluşturduğunu ve toplam istihdamın yaklaşık yüzde 70’ini sağladığını belirten Baran, “KOBİ’lerimiz ihracatın da yüzde 40’ını gerçekleştiriyor. Buna rağmen en fazla finansman sıkıntısını onlar yaşıyor” dedi.

Bankalara getirilen kredi büyümesi kısıtlamalarının KOBİ’leri daha da zorladığını dile getiren Baran, bu işletmelerin söz konusu kısıtlamalardan muaf tutulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, KOBİ’lere özel, hedef odaklı kredi uygulamalarının başlatılmasının, hem işletmeleri güçlendireceğini hem de ekonomik büyümeye katkı sağlayacağını ifade etti.

KOBİ tanımı güncellenmeli, destekler doğru adreslere yönlendirilmeli

Gürsel Baran, mevcut mevzuata göre KOBİ kabul edilen işletmelerin yıllık satış hasılatı veya bilançosunun 500 milyon lirayı aşmaması gerektiğini hatırlatarak, bu eşiklerin güncel ekonomik koşullara göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

KOBİ tanımının güncellenmesinin, doğru işletmelere doğru desteklerin ulaşmasını sağlayacağını belirten Baran, “Bu şekilde hem kaynak israfı önlenir hem de verimlilik artar” dedi.

Kredilerin doğru işletmelere, doğru zamanda verilmesi verimliliği artırır

ATO Başkanı Baran, finansmana erişimin kolaylaştırılması çağrısını yineleyerek, bunun kaynak israfına yol açmaması gerektiğini vurguladı. Kredilerin tabela şirketlerine değil, gerçekten üretim yapan ve verimli çalışan işletmelere yönlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

“Katma değer üretmeyen, sadece borçla ayakta duran şirketler kredileri boşa harcıyor. Oysa geçici sıkıntı yaşayan ama üretken KOBİ’lerimiz bu kaynakları çok daha etkili kullanabilir” diyen Baran, ihracat yapan KOBİ’lerin verimliliğini artırmaya yönelik dönüşümlerin de desteklenmesini istedi.

Üretim maliyetleri ve ücret baskısı işletmeleri zorluyor

Baran, özellikle tekstil, hazır giyim ve ayakkabı gibi üretim sektörlerinde maliyetlerin hızla yükseldiğini, bu nedenle bazı işletmelerin üretimlerini yurt dışına taşıma eğiliminde olduğunu söyledi.

Kamu ücret politikalarının piyasa üzerinde baskı oluşturduğunu ifade eden Baran, “Çalışanlara ödenen ücretler birkaç yılda fahiş düzeylere ulaştı. Bu durum, karlılığı düşürdü ve bazı sektörlerde sürdürülebilirliği tehdit eder hale geldi” dedi.

Baran ayrıca kıdem tazminatının işletmeler üzerinde ciddi bir yük oluşturduğunu vurgulayarak, Kıdem Tazminatı Fonu’nun etkin biçimde kurulması gerektiğini ifade etti.

Konkordato sistemi işletmeleri zincirleme batışa sürüklüyor

Konuşmasında konkordato uygulamalarına da değinen ATO Başkanı Baran, sistemin şu anki haliyle işletmeleri korumaktan ziyade zarar verdiğini belirtti.

Bu yılın ilk beş ayında konkordato geçici mühlet kararlarının geçen yıla göre yüzde 97 arttığını aktaran Baran, “Konkordato ilan eden işletmeler, borçlu oldukları diğer şirketleri de batma riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Zincirleme bir çöküş yaşanıyor. Sistemin yeniden ele alınması şart” diye konuştu.

Bakan Yumaklı: Pirinç ihtiyacının yüzde 72'sini kendi topraklarımızda üretiyoruz
Bakan Yumaklı: Pirinç ihtiyacının yüzde 72'sini kendi topraklarımızda üretiyoruz
İçeriği Görüntüle

Ekonomide iyimserlik temkinle birlikte geliyor

Konuşmasının son bölümünde makroekonomik gelişmeleri de değerlendiren Baran, yıllık enflasyonun geçen yıla göre önemli ölçüde gerilemesini olumlu bulduklarını ancak kalıcı fiyat istikrarı için hâlâ yol olduğunu ifade etti.

ATO Yönetim Kurulu’nun çalışmaları ve güncel ekonomik gündemle ilgili değerlendirmeleriyle konuşmasını tamamlayan Baran, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu reformların hayata geçirilmesi için çağrısını yineledi.

Muhabir: Dursun Erkılıç