Ankara Ticaret Odası’nın 29. Dönem Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Mustafa Deryal başkanlığında gerçekleştirildi. Yılın son meclis toplantısında konuşan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, 2025 yılına ilişkin ekonomik değerlendirmelerde bulunurken, 2026 yılına dair beklenti ve öngörülerini de paylaştı.
Küresel büyüme var, güven sınırlı
Dünya ekonomisinin son yıllarda ciddi belirsizliklerden geçtiğini belirten Baran, pandemiyle başlayan kırılganlıkların jeopolitik gerilimler, yüksek enflasyon ve sıkı para politikalarıyla derinleştiğini söyledi. Baran, “2025 yılı, büyümenin olduğu ancak güven ve öngörülebilirliğin sınırlı kaldığı bir yıl olarak geride kalıyor. Uluslararası kuruluşlar, küresel büyümenin 2025 ve 2026 yıllarında yüzde 3 civarında seyredeceğini öngörüyor. Bu tablo, küresel ölçekte bir durgunluk olmasa da güçlü bir büyümeden söz edemeyeceğimizi gösteriyor” dedi.
Türkiye ekonomisi dayanıklılığını gösterdi
Türkiye ekonomisi açısından 2025’in, enflasyonla mücadele ve makroekonomik dengelenme çabalarının ön planda olduğu bir yıl olduğunu ifade eden Baran, sıkı para politikasına rağmen büyümenin pozitif seyretmesinin ekonominin dayanıklılığını ortaya koyduğunu vurguladı.
Nitelikli iş gücü gündemde kalacak
İstihdam ve iş gücü piyasasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Baran, işsizlik oranının tek hanede kalmasının özellikle KOBİ’lerin ve hizmetler sektörünün istihdamı koruma konusundaki kararlılığını gösterdiğini söyledi. Baran, “Genç nüfusun istihdamı ve nitelikli iş gücü ihtiyacı önümüzdeki dönemin en önemli başlıkları arasında yer almaya devam edecek. Yüksek finansman maliyetleri işletmelerimizin hareket alanını daralttı. Buna rağmen üretimini, ihracatını ve istihdamını koruyan iş dünyamız, ekonominin ayakta kalmasını sağladı” diye konuştu.
2026 için temkinli iyimserlik
2026 yılına temkinli bir iyimserlikle yaklaştıklarını ifade eden Gürsel Baran, küresel ekonomik gelişmelerin Türkiye için hem riskler hem de fırsatlar barındırdığını dile getirdi. Baran, “2026 yılı Türkiye ekonomisinin daha sağlam temellere oturduğu bir yıl olacak. Enflasyondaki düşüşün kalıcı hâle gelmesi, finansman maliyetlerinin kademeli olarak gerilemesi ve yatırımların yeniden hız kazanması en temel beklentimiz” dedi.
Rekabet gücünü insan kaynağı belirleyecek
Nitelikli insan kaynağının geliştirilmesi ve üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesinin önemine dikkat çeken Baran, orta ve uzun vadede rekabet gücünü belirleyecek en kritik unsurların bunlar olduğunu söyledi. Dijitalleşme, yeşil dönüşüm, yüksek katma değerli üretim ve ihracat odaklı büyümenin iş dünyasının önümüzdeki dönemdeki ana yönelimleri olacağını kaydetti.
Baran, konuşmasının devamında Ankara Ticaret Odası’nın 2026 yılı Çalışma Planı ile ATO Yönetim Kurulu’nun faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
