Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, 2025 yılının ilk çeyreğine ilişkin açıklanan yüzde 2’lik büyüme oranını değerlendirerek, Türkiye ekonomisinin küresel düzeydeki risk ve belirsizliklere rağmen dayanıklılığını koruduğunu ifade etti. Baran, “Dünyanın birçok ülkesi büyümeyi sürdürme sancıları yaşarken, Türkiye’nin 19 çeyrektir aralıksız büyüme göstermesi, ekonomimizin gücünü ortaya koyuyor” dedi.
Büyümeye en büyük katkı inşaat ve hizmet sektörlerinden geldi
Baran, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 yılı ilk çeyreğine ilişkin yayımladığı Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerine dikkat çekerek, büyümeye en büyük katkının inşaat, bilgi ve iletişim, mesleki-idari destek hizmetleri ile gayrimenkul faaliyetlerinden geldiğini belirtti. Buna karşın, tarım ve sanayi sektörlerinde yaşanan daralmanın üzerinde dikkatle durulması gerektiğini vurguladı.
Sanayi üretimini zayıflatan temel sorunlar çözülmeli
Baran, sanayi sektöründeki üretim düşüşüne neden olan başlıca sorunlar arasında KOBİ’lerin finansmana erişimde yaşadığı güçlükleri, artan kredi maliyetlerini ve hammadde giderlerindeki yükselişi sıraladı. Ayrıca, ihracat pazarlarındaki sıkıntıların da sanayi üretimini olumsuz etkilediğini belirterek, “Yönü yeniden ve vakit kaybetmeden büyümeye çevirmek için uygun teşvik politikaları geliştirilmeli” dedi.
Ekonomik potansiyele ulaşmak için yapısal dönüşüm ve finansman erişimi şart
Baran, açıklamasının devamında şu değerlendirmede bulundu: “Finansmana erişim başta olmak üzere, reel sektörün dinamizmini etkileyecek sorunlar ortadan kaldırıldığında, üretim ve ihracat odaklı projelerin desteklenmesiyle Türkiye ekonomisinin gerçek potansiyeline ulaşacağına inanıyoruz. Bu süreçte yapısal dönüşüm gerçekleştirilerek, dış pazarlarda oluşacak fırsatları değerlendirmeye yönelik üretim kapasitesinin artırılması kritik önem taşıyor.”