Ankara’da 1 Mayıs’ın adresi Tandoğan Meydanı oldu. İşçi sendikaları ve demokratik kitle örgütleri sabahın erken saatlerinde Atatürk Kültür Merkezi’nde bir araya geldi. Burada oluşturulan kortej Tandoğan Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti.

Ankara’da yağışlı havaya rağmen yüzlerce insan, “Her yer Taksim her yer direniş”, “İş ekmek özgürlük”, “Yaşasın 1 Mayıs” sloganları atarak, “Yaşasın iş ekmek özgürlük mücadelemiz” “Birlik mücadele dayanışma yaşasın 1 Mayıs” “Bijî yek gulan” pankartları taşıdı.

Ankara 1 Mayıs Komitesi adına konuşan DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Birgül Kaya, şunları kaydetti: 

"Eemeğin ve alınterinin günü"

 Haklarımızı savunmak, taleplerimizi haykırmak için yine 1 Mayıs meydanlarında buluştuk. Bu meydanı, mücadele ve dayanışma sloganlarıyla inleten herkese selam olsun! Dünyanın dört bir yanındaki işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a hepiniz hoş geldiniz! Bayramımız kutlu olsun!

Sömürü düzenine karşı, aşı, işi, geleceği ve sendikal hakları için direnen işçiler; Kamu Kuruluşlarında, Belediyelerde çalışanlara kadro veriyoruz denilip aldatılan, halen asıl kadro alamayan şirket işçileri;

İş bulamayan ve iş aramaktan umudunu yitiren sayısı 10 milyona dayanan işsizler;

Tek adam rejiminin korkulu rüyası kadınlar;

Üniversiteler bizimdir diyen öğrenciler akademisyenler;

Kentlerine, doğasına, deresine sahip çıkan kent ve doğa savunucuları;

Boyun eğmeyen hekimler, sağlık emekçilerimiz;

Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız diyen öğretmenler, kamu emekçilerimiz;

İnsanca yaşam mücadelesini yükselten emeklilerimiz;

Ülkenin bütün değerlerini yaratan mühendislerimiz, mimarlarımız, şehir planlamacılarımız;

Adeta mumla aranan adaleti var etmek ve gittikçe artarak yaşanan adaletsizlikler karşısında mücadele eden hukuk savunucusu avukatlarımız;

İnsan hak ve özgürlüklerini savunan hak savunucuları;

Cinsel yönelimden dolayı yok sayılan LGBTİ’ler;

İktidarın zorbalığı karşısında cesaret ve kararlılıkla asla geri adım atmayanlar.

İşte yine 1 Mayıs meydanında birlikteyiz. Selam olsun hakları için direnen milyonlara, bu meydanlarda yitirdiklerimize!

Bugün tüm dünyanın güzelliklerini var eden emeğin ve alın terinin günüdür.

Bugün çocuklarımıza yaşanabilir bir gelecek armağan etme günüdür!

Bugün bizi karanlığa itenlere, zulmü reva görenlere karşı bir arada mücadele etme günüdür.

Bugün bizi bir arada tutan birlik, mücadele ve dayanışma ruhuyla birlikte mücadele etmenin günüdür.

Hoş geldiniz siyasi tutsaklarımızın gülüşü, hoş geldiniz!

"Bizler işçi haklarının yok edilmesine karşı duranlarız"

Doğanın rant ve talanla sermayeye teslim edilmesine karşı biz varız,

Güvencesiz-geleceksiz bir yaşama mahkum edilmek istenen bizlerin söyleyecek sözü, büyütecek umudu var!

İş cinayetleri katliam boyutunu aştı. Katliamlara “kader” ve “fıtrat” deyip geçen siyasi sorumlular size söyleyecek sözümüz var,

Çalışanlar açlık sınırının bile altında asgari ücrete mahkûm ediliyor. Emeklilere yaşamayın dercesine bir ücret reva görülüyor, vergi yükü işçinin, emekçinin, emeklinin sırtında.

Sermayenin ise vergileri sıfırlanıyor, kıdem tazminatına göz dikmelerine riayet etmemiz bekleniyor.

Enflasyon uçsuz bucaksız bir hal aldı. Dayanılmaz bir açlık ve yoksulluk içinde yaşamaya mahkum edilmeye çalışılıyoruz! Mutfakta tencere kaynamaz oldu, barınacak ev bulamaz olduk.

Savaşlara kaynaklar sınırsızca sağlanırken milyonlarca mülteci ucuz iş gücü olarak sermayenin hizmetinde sömürülüyor. İktidarlarını kan ile inşa etmeye devam edenler, savaş politikalarına itiraz edenleri, barış isteyenleri esaret altına alıyor.

Ama ne yaparlarsa yapsınlar, bizlerin yan yana, kol kola, omuz omuza gelmesini, birleşen halkın iradesini engelleyemezler.

Her gün en az beş işçi İş cinayetlerinde hayatını kaybediyor, meslek hastalığına yakalanıyor, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadığı için madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda, tersanelerde ve işyerlerinde işçiler can veriyor, en son İliç’te maden işçileri siyanürlü toprağın altında can verdi, hala toprak altından çıkarılmayı bekleyen maden işçileri var, alınan önlemler ve yapılması gereken denetimler yine yok.

İktidarın rant politikaları nedeniyle büyük bir yıkım yaratan depremde yaşamlarını yitirenlerin hesabı hala verilmedi.

Bizler, ekonomik krizi sürekli hale getiren haramilerin saltanatının ilelebet sürmesine izin vermeyeceğiz.

Bizler, işçi haklarının bir bir yok edilmesine; işçilerin, emekçilerin esnek, kuralsız ve güvencesiz çalıştırılmasına karşı duranlarız!

Bizler parasız eğitim, parasız sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinden eşit şekilde yararlanma hakkımıza sahip çıkmak için buradayız

Bizler yok sayılan Kürdüz hor görülen Aleviyiz!

Bizler Hacı Bektaş-i Velinin dediği gibi bir olmak, iri olmak ve diri olmak için buradayız.

Bizler eşit yurttaşlık haklarımızı savunmak için buradayız.

Toplumsal yapılar, inanç gruplarına yönelik baskı ile kamu kaynaklarının eşitsiz kullanımı son bulmalıdır.

Demokrasi için, savaşa karşı barış için, adalet için bir aradayız.

Sömürüye, yoksulluğa ve faşizme karşı birlikte mücadele ve dayanışma zamanı!

Tarihsel eşik vurgusu

Bize umut etmemeyi telkin ettiler, kemer sıkın dediler.

Hayallerimizi yok saydılar, gençliğe sevgiyle yaşamayı değil kindar yaşamayı dayattılar.

Özgürlüğe günah dediler

Demokrasiyi ayaklar altına alarak, siyasal krizi sürekli hale getirmek istediler. Biz kazanacağız, emek kazanacak, demokrasi kazanacak, halk kazanacak!

Sevgili Dostlar, Önemli bir tarihsel eşikteyiz…

Emekçilerin, emeklilerin, gençlerin, kadınların seçimlerde güçlü bir biçimde ortaya koyduğu iradeyle siyasi iktidarın bizi yoksul bırakarak çaresizliği dayatmasına dur dediği bir dönemdeyiz.

Ezilen, sömürülen, horlanan ve yok sayılan milyonlar olarak, zengin her gün sırtımızdan servetine servet eklerken, yoksul yoksulluğuna isyan ediyor.

Bizler çoğunluğuz bizler üretenleriz, emekliğimizde ve çalışırken insanca yaşamak isteyenleriz, çocuklarımızın geleceğinin çalınmasına izin vermeyenleriz.

EMEKÇİLERİN TALEPLERİ:

Eşitlik, özgürlük, demokrasi, adalet ve insan onuruna yakışır bir yaşam istiyoruz ve 1 Mayıs kürsümüzden hep birlikte haykırıyoruz.

Asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretler artırılmalı, en düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çekilmelidir.

Tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmeli, herkese güvenceli istihdam sağlanmalıdır.

Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı, faturalar tüm vergilerden muaf tutulmalıdır.

Anayasal hakkımız olan örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

Kamu varlıklarının özelleştirilmesinden vaz geçilmeli, eğitim, ulaşım, sağlık başta olmak üzere tüm kamu hizmetleri devlet eliyle ücretsiz verilmelidir.

Sendikalı olma, grev gibi hak arama yolları açık olmadır.

Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüz son bulmalı, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ortadan kaldırılmalıdır.

Çocuk işçiliğine karşı ve çocuk istismarının ortadan kaldırılması için koruyucu tedbirler ivedilikle alınmalıdır. 

AK Parti'li vekil, uçakta kalbi duran yolcuya müdahale etti AK Parti'li vekil, uçakta kalbi duran yolcuya müdahale etti

İstanbul Sözleşmesi, işyerinde şiddete ve tacize karşı ILO’nun 190 sayılı sözleşmesi derhal uygulanmalıdır.

Gazze’de sivillere yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz! Direnen Filistin halkının yanındayız!

Emperyalizme karşı barışı, faşizme karşı halkların kardeşliğini savunarak, Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için mücadeleye devam edeceğiz.

Muhabir: Nur Kaplan