Ankara Konağı’nda gerçekleşen program, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen “Sıra Bizde: Anadolu’nun Sıra Geceleri ve Sohbet Kültürünü Yaşatma Projesi” kapsamında düzenlendi. Etkinlikte Seymenlik kültürünün derin anlamları, Ankara türküleri ve oyunlarıyla birleşerek izleyicilere eşsiz bir deneyim sundu.
Başkan Yalçınkaya ve Dr. Özaslan’dan mesajlar
Anadolu Kültürünü Koruma, Yayma ve Yaşatma Derneği Başkanı Fatma Yalçınkaya, kültüre gönül veren herkese teşekkür ederek, “Birliğimizin ve beraberliğimizin daim olması dileğiyle, Anadolu’nun kıymetli gecesine destek veren Ankara Kulübü Seymenlerine minnettarız” dedi.
Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı Dr. Metin Özaslan, Seymenlik geleneğinin binlerce yıllık geçmişine değinerek, derneğin Cumhuriyet’in ilk yıllarında Atatürk’ün talimatıyla kurulduğunu hatırlattı. Dr. Özaslan, Seymenlik geleneğinin hem Osmanlı hem de Cumhuriyet tarihindeki önemini vurguladı ve gecede emeği geçen tüm sanatçılara teşekkür etti.
Seymenlik geleneğinin ritüelleri ve toplumsal boyutu
Programda, Seymen dizilme töresinin üç ritüeli—Sinsin Ateşi, Tuğ Töreni ve Seymen Alayı—anlatıldı. Ayrıca düğün, bayram ve divan geceleri gibi toplumsal törenlerin de geleneğin yaşatılmasında önemli rol oynadığı ifade edildi.
Türküler, oyunlar ve duygusal anlar
Seymen Divanı Gecesi, Berkay Veli’nin sunumuyla TRT Ankara bağlama sanatçısı ve Ankara Kulübü Derneği Seymeni Arif Balaban yönetiminde saz heyeti ile devam etti. Halk Müziği Ses Sanatçısı Celal Sezer’in türkülerle bütünleşen performansı, Seymen oyunlarıyla birleşerek izleyicileri geçmişten günümüze bir kültürel yolculuğa çıkardı. Programda; Asalet Divanı, Ankara Zeybeği, Misket, Bad-ı Sabah, Ali’mde Gitme Pazara, Gökte Yıldız Tekerlendi, Hüdayda ve Cezayir gibi Ankara türküleri seslendirildi.
Kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması
Gece boyunca Seymen geleneğinin usta isimleri Rıfat Balaban, Necmettin Palacı, Rasim Gözübüyük, Ünal Türkben ve diğerleri rahmetle anıldı. Plaket takdiminde ise genç Seymen Nihat Yalçınkaya’ya bağlama hediye edilerek, geleneğin ellerinde geleceğe taşınacağı temennisi dile getirildi.



