"Özellikle 19 Mart ve öncesindeki süreçle birlikte kan kaybeden tek parti AK Parti. Bu süreçte iktidarın oy kaybettiğini gözlemliyoruz. İlerleyen süreçte de bu eğilim devam edebilir" diyen Uzunsoy, Erdoğan'ın 'telef' ifadelerine değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünkü açıklamaya Sayın Erdoğan'ın perspektifinden şöyle bakmak lazım: AK Parti'nin, hatta Erdoğan'ın oy kaybetmesindeki temel sebep; iktidarla halkın gündeminin örtüşmemesi. Ortak sıkıntılar üzerinden çözüm üretilemediği için AK Parti destek kaybediyor."

'Süreçten en zarar gören AKP'

AK Parti'nin son 7-8 aydır oy kaybı olduğunu ifade eden Uzunsoy, şunları söyledi:

Borsa İstanbul soruşturması: 12 kişi tutuklandı Borsa İstanbul soruşturması: 12 kişi tutuklandı

"Esenyurt'ta başlayan kayyum süreciyle birlikte iktidarın ya da yargının attığı adımlara toplumun en az yüzde 65'lik bir kesimi olumlu yaklaşmadı. Bu da halkla Cumhur İttifakı arasındaki zeminin zayıflamasına ve oy kaybına yol açtı.

Bizim son araştırmamızda AK Parti'nin oy oranı yüzde 26,7 olarak ölçüldü. Bu da tüm ölçümlerimiz arasındaki en düşük oran. Dolayısıyla şu ana kadar bu süreçten en çok zarar gören parti AK Parti."

CHP'nin oyları artıyor mu?

Araştırma direktörü, özellikle İBB'ye yönelik soruşturma ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve tutuklanmasının ardından CHP'nin yaptığı mitinglerin başarılı olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:

"Cumhuriyet Halk Partisi artık AK Parti tabanındaki, ulaşılması en imkansız görülen seçmenden bile oy alıyor. Bunu sadece geçici bir geçiş olarak değil, aynı zamanda bir kırılma olarak görmek gerekiyor.

Yüzde 27-28 bandına geriledi

2015 Kasım seçimlerinde AK Parti yüzde 50 oy almıştı. Bugün geldiğimiz noktada bu oran yüzde 27-28 bandına gerilemiş durumda. Bu, neredeyse her iki seçmeninden birini 10 yılda kaybettiği anlamına gelir; çok büyük bir kayıp.

AK Parti seçim kazanırken hep şu formülü uyguladı: Parti küçülse de ittifakları genişleterek seçimi kazanmak. Bu 2024'e kadar işe yaradı. Ancak bugün AK Parti ve MHP toplamı yüzde 35'ler seviyesinde. Bu da Cumhur İttifakı'nın 50+1 hedefinden oldukça uzak olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bu durum Erdoğan'ın kişisel oy oranına da yansıyor.

Uzunsoy şu değerlendirmeleri yaptı:

"Sadece Erdoğan açısından değil, AK Parti'nin teşkilatları ve üst düzey yöneticileri de sokakta siyaset yapmıyor artık. CHP ise bunun tam tersini uyguluyor.

Özgür Özel'le birlikte bu durum 19 Mart'tan itibaren zirve yaptı ve halen devam ediyor. CHP bu stratejiyi sürdürdükçe oyları da artıyor.

AK Parti'den CHP'ye geçen seçmenlerin çoğu emekçiler, emekliler, ücretli çalışanlar. Yani ekonomik olarak en fazla ezilen, geçmişte AK Parti'ye oy vermiş taban.

Şimdi Özgür Özel bunu daha ileriye taşıyor. Yozgat, Konya, Başakşehir gibi AK Parti ile özdeşleşmiş yerlerde miting yapıyor. Bu bölgelerde iktidarın süreci yönetemediğine dair mesajlar vermek çok önemli. Ve bu, doğrudan CHP'nin oylarına yansıyor.

Bu eğilim devam ederse, sonraki araştırmalarımızda farkın CHP lehine daha da açıldığını görebiliriz. Bu öngörü çok da zor değil."

Kaynak: Haber Merkezi