Haber ve Fotoğraf: Dursun Erkılıç
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamı, bağımsızlık mücadelesi ve devrimleriyle dolu 57 yıl sürdü. 10 Kasım 1938’de hayata gözlerini yuman Atatürk’ün yüce anısını yaşatacak bir anıtmezar yapma arzusu, Türk milletinin ortak kararıyla ortaya çıktı.
Anıtkabir’in inşa edileceği alan olarak seçilen Rasattepe, Hititler dönemine uzanan Frig mezar kalıntılarına ev sahipliği yapıyordu. Bu arkeolojik eserler kaldırılarak Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne taşındı ve tepe, Anıttepe adını aldı.
Anıtkabir’in yapımı dört aşamadan oluştu
Anıtkabir’in inşası 9 Ekim 1944’te başladı ve 1 Eylül 1953’te tamamlandı. Dört aşamalı inşaat süreciyle şekillenen yapı, her yönüyle Atatürk’ün fikirlerini ve Türk milletinin kararlılığını yansıtacak şekilde planlandı.
Birinci Aşama (1944–1945): Temel kazıları ve Aslanlı Yol’un istinat duvarı yapıldı.
İkinci Aşama (1945–1950): Mozole ve çevresindeki yapılar inşa edildi.
Üçüncü Aşama (1950): Tören meydanı ve yol kaplamaları tamamlandı.
Dördüncü Aşama (1950–1953): Şeref Holü ve detaylı mimari süslemeler eklendi.
Anıtkabir anıtsal bir örnek
Anıtkabir, II. Ulusal Mimarlık Dönemi’nin özelliklerini yansıtan simetrik ve anıtsal bir yapıdır. Selçuklu ve Osmanlı mimarisine ait taş işçiliği ve süsleme detayları, yapıya tarihi bir derinlik kazandırır.
Yapıda kullanılan travertenler ve mermerler, Türkiye’nin farklı bölgelerinden getirilmiş ve büyük bir özenle işlenmiştir. Şeref Holü’nün zemininde Çanakkale, Hatay ve Adana'dan getirilen mermerler; lahit taşında ise Osmaniye’den çıkarılan 40 tonluk kırmızı mermer kullanılmıştır.
Barış Parkı dünyadan getirilen ağaçlarla oluşturuldu
Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözü doğrultusunda tasarlanan Barış Parkı, 24 farklı ülkeden getirilen fidanlarla oluşturulmuştur. Parkta 104 farklı türden 48.500 ağaç ve süs bitkisi yer almaktadır.
Anıt Blok Atatürk’ün mücadelesini simgeliyor
Anıtkabir’in ana bölgesi olan Anıt Blok, üç ana bölümden oluşur:
Aslanlı Yol:
Ziyaretçileri tören alanına hazırlayan 262 metrelik yolun iki yanında yer alan 24 aslan heykeli, Hitit sanatından ilhamla yapılmış ve güç ile sükûneti temsil eder.
Tören Meydanı:
15.000 kişi kapasiteli meydanın zemini, halı ve kilim motifli traverten taşlarla bezenmiştir.
Mozole:
42 basamakla çıkılan mozolenin merkezinde Atatürk’ün sembolik lahdi yer alır. Şeref Holü’nün içindeki bronz kapılardan girilen bu bölüm, sade ama derin bir anlam taşır.
Anıtkabir Kuleleri Türk Milletinin Değerlerini Yansıtıyor
Anıt Blok çevresine simetrik olarak yerleştirilmiş 10 kule, Türk milletinin temel değerlerini simgeler. Kulelerin isimleri şunlardır: İstiklal, Hürriyet, Mehmetçik, Zafer, Barış, 23 Nisan, Misak-ı Milli, Cumhuriyet, Müdafaa-i Hukuk ve İnkılâp Kuleleri.
Her kulede Atatürk’ün özlü sözleri ve temaya uygun rölyefler yer alır. Özellikle İstiklal Kulesi ve Hürriyet Kulesi Atatürk’ün bağımsızlık ve özgürlük vurgusunu görsel sanatlarla ölümsüzleştirir.
Atatürk Müzesi ve Sanat Galerisi ziyaretçileri tarih yolculuğuna çıkarıyor
Misak-ı Milli ve İnkılâp kuleleri arasında yer alan Anıtkabir Atatürk Müzesi, Atatürk’e ait eşyaların, armağanların ve giysilerin sergilendiği önemli bir bölümdür. Ayrıca Atatürk’ün balmumu heykeli, Sanat Galerisi’nde ziyaretçileri karşılamaktadır.
İsmet İnönü’nün anısı da Anıtkabir’de yaşatılıyor
İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün mezarı da Anıtkabir’de, Barış ve Zafer kuleleri arasında yer almaktadır. Anıtkabir, yalnızca bir liderin değil, Cumhuriyet’in kurucularının anısını da içinde yaşatır.
Anıtkabir her ziyaretçisine anlamlı bir deneyim sunuyor
Anıtkabir, yalnızca Atatürk’ün naaşının bulunduğu yer değil; Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerinin, geçmişinin ve ideallerinin de yaşadığı bir anıt olarak öne çıkıyor. Müzeleri, heykelleri, kabartmaları, kuleleri ve peyzajıyla ziyaretçilerine derin bir tarih ve anlam yolculuğu sunuyor.