İsrail ile İran arasında başlayan savaşta 4. güne girildi. Türkiye’nin ise bu çatışmasına girip girmeyeceği oldukça fazla tartışılıyor.
Gazeteci Fatih Altaylı, Türkiye’nin bu savaşa girip girmeyeceğini Youtube kanalında şu sözlerle değerlendirdi:
“Türkiye bu çalışma içerisine girmeyecek kadar akıllıdır. Yani her ne kadar Türkiye'de son yıllarda aklın çok egemen olmadığı birtakım olaylar görüyorsak da ve her işe böyle balıklama atlayan bir tarz geliştirdiysek de o kadar da değil. Bir de mesela Ahmet Davutoğlu gibi birisinin de olmaması bugünlerde belki avantaj. Allah'tan Türkiye'de öyle bir yapı yok da şu anda hadi biz de koşup bu savaşa bir yerden dalalım şeyi yok. Türkiye'de bir gürültü patırtı var. İşte drone yapıyoruz savunma sanayi, Kaan Uçağı… Kaan Uçağı’nı inşallah 10 sene içerisinde düzgün bir şekilde yapabileceğiz. Yani 5 sene sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kabul edebileceği düzeyde bir Kaan uçağı uçuyor olacak inşallah. Ama şu anda elimizde bir tane bile savaşacak kapasite Kaan uçağı yok. Seneye de olmayacak, bir sonraki sene de olmayacak, sonra da olmayacak. 5 sene sonra olacak. Olduğu günde 100 tane birden veya 200 tane birden yapıp Türk Silah Kuvvetlerine teslim edilemeyecek. Demek ki elimizde Kaan uçağı yok. Elimizde neler var; çeşitli dronelar var. Bir kısmını TUSAŞ'ın yaptığı Ankalar var. Sonra büyük bir başarıyla Baykar'ın yaptıkları var. Baykar da TUSAŞ'ın TAİ’nin bu konudaki navhavını transfer etti. Üstüne kendi bilgisini, kendi görgüsünü, kendi deneyimini ekleyerek son derece iyi kaliteli dronelar yapmaya başladı. Ama drone bir savaş kazandırmaz. Drone, özellikle terörle mücadele falan gibi yerlerde veya birtakım başka aktivitelerde işe yarar. Ama drone bir savaş uçağı değildir. Drone bir yan deste güçtür.
“AKP geldiğinden beri Türk Hava Kuvvetleri envanterine yeni bir tane savaş uçağı katılmadı”
O açıdan baktığımız zaman Türkiye bugün özellikle Hava kuvvetleri açısından baktığın zaman bölgede İran'ı, Suriye'yi, Irak'ı sayma ama İsrail ve hatta ne yazık ki Yunanistan karşısına giderek geriye düşmeye başladı. Şimdi elimizde eskimiş miladını doldurmak üzere olan F4'ler var, fantomlar var. Üstüne bir kısmı düşmüş ve artık çağ dışı olmaya doğru giden ve aslında ekonomik ömrünü tamamlamaya çok yaklaşmış F16'lar var. Yani Türk Hava Kuvvetleri son 30 yılın en zayıf düzeyinde. Bana sorarsın AKP geldiğinden beri Türk Hava Kuvvetleri envanterine yeni bir tane savaş uçağı katılmadı. Nakliye uçakları, şunlar bunlar falan filan geldi. Bunlar geldi de savuşacağı kapasitemiz yok. Şöyle söyleyeyim yani bağırıp çağırmakla şahane yapıyoruz Kaan, mağan demekle bu işler olmuyor. Şu anda elimize bir uçan yarın havada bir çatışma olsa, çatışmaya girecek olan bir Kaan yok. O yüzden Türkiye bu işlere girmez. “