DEM Parti, Bakırköy’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cem Karaca Kültür Merkezi’nde ‘Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’ düzenliyor.
İki gün sürecek konferansın ilk gününde Öcalan’ın mesajını okundu.
İmralı Cezaevi’nden 25 Temmuz’da tahliye edilen Veysi Aktaş’ın okuduğu mesajda Öcalan, ‘PKK’nın misyonunu tamamladığını’ belirterek “Artık demokratik cumhuriyetin ve demokratik toplumun yeniden inşa edileceği bir döneme girdik” dedi.
Aktaş’ın aktardığına göre Öcalan’ın mesajı özetle şöyle:
‘Devletle ilişkimi bir demokratikleşme ilişkisi olarak tanımlıyorum’
“Devletle ilişkimi bir demokratikleşme ilişkisi olarak tanımlıyorum. Demokratik cumhuriyet anlayışı, devletin toplum üstünde tanrısal bir güç değil; toplumla yaptığı demokratik sözleşme çerçevesinde işleyen bir yapı olmasını gerektirir.
Demokratik siyaset stratejisiyle devlette değişim ve dönüşümü yaratmak, toplumu demokratik temelde yeniden inşa etmek mümkündür.
Bu stratejinin hukukla temellendirilmesi ise barışın kalıcı temelini oluşturacaktır. Hukuk, devlet ile toplum arasındaki demokratik ilişkinin güvencesi ve dengeleyici mekanizması olarak şiddeti engelleyen bir çözüm aracıdır.
Aynı zamanda demokratik cumhuriyetin kuruluşunu, meşruiyetini ve toplumsal düzenin yeniden inşasını kurumsallaştıran bir rol üstlenecektir.
‘Demokratik entegrasyon ve hukuk’
Bunun içinde temel mücadele stratejisi olarak ortaya koyduğum argümanlardan biri de demokratik entegrasyon ve bunun hukuk kavramı oldu.
Hukukun bireysel ve evrensel normlarla, kolektif haklarla yeniden toplum lehine yapılandırıldığı demokratik entegrasyon hukuku da üç temel ilkeye dayanmalıdır: Özgür yurttaş yasası, barış ve demokratik toplum yasası, özgürlük yasaları.
Demokratik entegrasyon hukuku hem devleti norm devletine dönüştürecek hem de toplumun kazandığı varlığı kurumsal inşaya kavuşturup özgürlüğünü başarması anlamına da gelecektir.
‘Diyalog ve demokratik müzakere ile başarılacak çok şey var’
Başlattığım ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ süreci bir diyalog sürecidir. Ortadoğu gibi karmaşık etnisiteler, dinler, mezhepler bölgesinde diyalog ve demokratik müzakere ile başarılacak çok şey vardır.”
Öte yandan konferansa Suriye Demokratik Güçleri (SDG) denetimindeki bölgenin yöneticilerinden İlham Ahmed de uzaktan bağlandı. Türkiye, omurgasını YPG’nin oluşturduğu SDG’yi ‘terör örgütü’ olarak görüyor.
DEM Parti, Ahmed’in Türkiye’ye gelerek konferansa katılmasını istemiş, AKP Sözcüsü Ömer Çelik şunları söylemişti:
“Buradaki terör faaliyetinden vazgeçilmesi çerçevesinde ele alınacak işler bunlar. Vazgeçsinler, buyursun gelsinler.
Bahsettiğiniz kişi, silah bırakmamaktan bahseden; silah bırakmamanın niçin gerektiğini ‘Silah bırakamayız, çünkü uluslararası mükellefiyetlerimiz var’ çerçevesinde izah eden birisi. Kullandığı unvan da Suriye’nin toprak bütünlüğüne aykırı bir yaklaşımı ifade ediyor.”





