Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2025 yılının ilk dört ayında en az 96 kadın erkek şiddeti sonucu hayatını kaybetti. Cinayetlerin 58’i kadınların aile içinden tanıdığı erkekler tarafından işlendi. Platform, kadınların en çok güvende hissetmeleri gereken yerlerde hayatlarını kaybettiklerine dikkat çekti.
Platform temsilcisi Vahide Şevval Argunşah, yapılan açıklamada, kadınların büyük bölümünün aile üyeleri ya da boşandıkları eşleri tarafından öldürüldüğünü vurguladı. Argunşah, “Kadınlar için en güvenli alanlar olması gereken evler, ne yazık ki çoğu zaman ölüm yeri oluyor. Aileyi idealize eden politikalar, kadının bireysel hak ve özgürlüklerini görmezden geldiğinde şiddetin üzeri örtülüyor” dedi.
"6284 sayılı kanun, şiddetin önlenmesinde hayati önem taşıyor"
Argunşah, kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan yasal ve idari mekanizmaların etkin şekilde uygulanması gerektiğini belirtti. “6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi gibi koruma araçlarının eksiksiz uygulanması, şiddetin önlenmesinde hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
"Kadınlar, özgürce yaşamak istiyor"
Kadınların yaşamlarını kendi kararlarıyla sürdürebilme hakkının sürekli baskı altında olduğunu vurgulayan Argunşah, “Kadınlar sadece eş ya da anne rolüne indirgenmek istemiyor. Özgürce yaşamak, karar vermek, çalışmak, kendi hayatını kurmak istiyor” dedi.
"Bahar Aksu cinayeti 'münferit değil, sistematik"
Platformun gündeme getirdiği son kadın cinayetlerinden biri de 5 Mayıs’ta İstanbul Şişli’de yaşandı. Eski eşi Rüstem Elibol tarafından sokak ortasında öldürülen 34 yaşındaki Bahar Aksu’nun daha önce de şiddet gördüğü ve hayatını yeniden kurmaya çalıştığı bildirildi. Cinayetin ardından yürütülen soruşturmada, Elibol ve beraberindeki üç kişinin olaydan üç gün önce İstanbul’a gelerek Aksu’nun çalıştığı otelin çevresinde keşif yaptığı ortaya çıktı.
Cinayet zanlısı Rüstem Elibol ile birlikte gözaltına alınan S.Y., S.S. ve A.B. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Argunşah, Bahar Aksu cinayetinin “münferit değil, sistematik” olduğuna dikkat çekerek, “Bu cinayetleri önlemek mümkün. Devletin her kademesinde bu bilinçle hareket edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
