İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, TBMM’de bakanlığının bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, 2025 yılının ilk 10 ayında 217 kadının öldürüldüğünü açıkladı.

Yerlikaya, kadın cinayetlerinde geçen yıla oranla yüzde 25,2 azalma olduğunu belirterek, “Bir önceki yıla göre 73 daha az kadın cinayeti işlendi” ifadelerini kullandı. Yerlikaya, 67 ilde bin 556 vakanın elektronik izleme sistemiyle takip edildiğini, yılın aynı döneminde 158 bin 411 erkek hakkında önleyici tedbir ve 39 bin 735 kadın hakkında koruyucu tedbir kararı alındığını da aktardı.

Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine göre, geçen yılın ilk 10 ayında maalesef 290 kadın cinayeti işlenmişti. Bu yılın ilk 10 ayında ise maalesef 217 kadın cinayeti işlendi. Geçen yıla göre kadın cinayeti yüzde 25.2 azaldı, bir önceki yıla göre 73 daha az kadın cinayeti işlendi ama bu konu bir istatistik meselesi değildir. Her biri, bir annenin, bir evladın, bir kardeşin yüreğinde kapanmayan bir yaradır” dedi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre ise geçen yılın ilk 10 ayında 343 kadın katledilirken 207 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Bu yılın ilk 10 ayında ise 235 kadın öldürüldü, 247 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.

‘İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmeli’

Yerlikaya’nın paylaştığı verilerle kadın derneklerinin verilerinin uyuşmadığı görülürken bakanın açıklamalarına tepki geldi. Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesini ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması gerektiğini belirtti. Yerlikaya’ya soru yönelten platform temsilcilerinden Şirin Yalıncakoğlu, şunları söyledi:

“Hangi kadın ölümünü ve şüpheli kadın ölümünü saymıyor? Şüpheli kadın ölümlerinin oranlarının neden bu kadar yükseldiğini sorabiliriz. Bunun aydınlanıp aydınlanmayacağı konusunda ne yapacaklarını soruyoruz” dedi. Geçen yıl 29 çocuğun ebeveynleri tarafından katledildiğini dile getiren Yalıncakoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Hem şüpheli kadın ölümü hem kadın cinayeti hem de ebeveynleri tarafından öldürülen 29 çocuğun hesabını vermedikleri sürece onların açıklamalarına ikna olup da haklısınız diyebilecek bir pozisyonda değiliz. Bu verileri çarpıştırmak yerine bunun önlenebilir olduğunu, 6284’ün etkin uygulanması gerektiğini, ayrıca İstanbul Sözleşmesi’ne de geri dönülmesi gerektiğini platform olarak söylüyoruz. Çünkü bu şüpheli kadın verilerindeki artış, İstanbul Sözleşmesi’nin önerdiği gibi etkin soruşturma kısmının ihmal edildiğini ortaya koyuyor.”

TİHEK'ten İBB'ye 'ayrımcılık' cezası
TİHEK'ten İBB'ye 'ayrımcılık' cezası
İçeriği Görüntüle

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, geçen yıl 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nden bugüne kadar olan kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümü verilerini yayımladı. Yaklaşık 1 yılda 248 kadın öldürüldü, 271 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Platform, “Şüpheli kadın ölümleri ilk kez kadın cinayetlerini geçti” paylaşımı yaptı.

‘Failler delil saklamayı öğrendi’

Platform temsilcilerinden Şirin Yalıncakoğlu, henüz kasım ayının bile tamamlanmadığını ve cinayet ve şüpheli ölüm verilerinin yüksek olduğunu belirterek Pınar Bulunmaz, Duygu Bölükbaş ve Şebnem Köker’in şüpheli ölümlerine değindi. Yalıncakoğlu, “Pınar Bulunmaz’ın kendisini silahla öldürmesi mümkün olmayan bir biçimde öldüğü yazıyor adli tıp raporunda. Çanakkale’de Tuğba Yavaş, yemek hazırladıktan sonra balkondan düştü ve sanık ‘Ben tutamadım’ gibi bir beyanda bulundu. Şebnem Köker dosyasında ‘İntihar etti’ demişti olay günü yanında olan erkek. Delil karartmışlardı. İzmir’de Duygu Bölükbaş dosyasında mekanik inceleme yapılmadı” dedi. Yalıncakoğlu, “Ölmüş kadınların ispat edemeyeceği her türlü suçlamayı yapıyorlar. Failler kadın cinayetlerinde delil saklamayı öğrendi, ‘Nasılsa 10 yıla çıkarım’ diyorlar” diye konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi