Bağcılar’daki özel hastanede 12 Temmuz 2023’te gerçekleştirilen tüp mide ameliyatı sırasında kalbi duran ve hayatını kaybeden 19 yaşındaki Rojin Elveren olayına ilişkin soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, operasyonda görevli Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erol V. ile Anestezi Uzmanı Dr. Volkan K. “şüpheli” olarak gösterildi; her iki isim de daha önce Yenidoğan Çetesi dosyasında adları geçen hekimler arasında yer aldı.

Teftiş ve adli incelemelerde, Elveren’in ameliyat öncesi gerekli tetkik ve raporlarının tamamlanmadığı, ameliyat sırasında gelişen kanamanın etkin biçimde yönetilmediği ve kalp damar cerrahı çağrılmadan işlemin sürdürülmesinin hayatı tehlikeye düşürdüğü kayda geçti. Adli Tıp 8. İhtisas Kurulu’nun mütalaasında da ölümün “ameliyat sırasında gelişen büyük damar yaralanmalarına bağlı hemorajik şok” sonucu olduğu belirtildi.

Ameliyat öncesi eksik raporlar ve risk değerlendirmesi

İddianamede, Rojin Elveren’in ameliyat öncesinde genel cerrahi, endokrinoloji ve ruh sağlığı uzmanlarınca düzenlenmesi gereken raporların hazır olmadığı vurgulandı. Dosyada, maktulün 103 kilogram olduğu bilgisi yer aldı; ilgili yönetmelikler uyarınca ağır obezite ameliyatlarında multidisipliner değerlendirme zorunlu kabul ediliyor. Teftiş Kurulu müfettişlerince atanan uzmanların raporunda, ameliyat öncesi bu gerekliliklerin yerine getirilmediği tespit edildi.

Uyuşturucu soruşturmasında Mehmet Akif Ersoy ile birlikte gözaltına alınan 7 isim belli oldu
Uyuşturucu soruşturmasında Mehmet Akif Ersoy ile birlikte gözaltına alınan 7 isim belli oldu
İçeriği Görüntüle

Operasyon sırasında kanama yönetimi eleştirildi

İddianamede olayın, ameliyat sırasında büyük damar yaralanmasıyla başladığı, ameliyatın başında kanamanın meydana geldiği ancak derhal kalp damar cerrahı çağırılmayıp operasyona devam edildiği kaydedildi. Yapılan müdahalelere rağmen Elveren’in kanama sonucu hemorajik şoka girdiği, hayata döndürülemediği belirtildi. Adli Tıp heyeti ile teftiş raporları, ameliyatı yapan hekimlerin müdahalelerinin tıbben uygun olmadığı sonucuna vardı.

Savcılık talebi ve soruşturmanın genişletilmesi

Savcılık, Doç. Dr. Erol V. ile Dr. Volkan K. hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçundan iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası talep etti. İddianamede ayrıca, Erol V.’nin hekimlik belgesinin daha önce iptal edildiği hâlde ameliyatlarda görev aldığı; Volkan K.’nin ise Yenidoğan Çetesi dosyasında sanık olarak yer aldığı bilgileri yer aldı.

Soruşturma kapsamında, bahsi geçen hastanenin Yenidoğan Çetesi soruşturması sürecinde kapatıldığı, hastane yöneticilerinin telefon görüşme kayıtlarının incelendiği ve farklı dosyalarda da örgütlü delil karartma, ihmali davranışla kasten öldürme, resmi belgede sahtecilik gibi ağır suçlamalara ilişkin fezlekelerin hazırlandığı bildirildi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bazı şüpheliler hakkında 20 yıldan 37 yıla kadar hapis istemiyle fezleke düzenlendiği ifade edildi.

Daha önceki ölüm vakaları ve mesleki durum

Haberde yer alan bilgilere göre, Erol V.’nin adı daha önce Semanur Aydın’ın (23) ölümüne ilişkin dosyada da geçiyor; bu dosyada tutukluluk hâli bulunduğu, ilgili ameliyatın yapıldığı hastanenin soruşturma kapsamında kapatıldığı kaydedildi. Bu gelişmeler, iddianamenin sadece tek bir vakayı değil, aynı sağlık çevresinde süregelen bir dizi iddiayı içerdiği yönünde değerlendirmelere yol açtı.

Tarafların savunması ve süreç

Sanık doktorlar iddianamede yer alan suçlamaları kabul etmedi; savunmalarında uygulamalarının tıbben uygun olduğunu belirttiler. İstanbul adli makamları iddianameyi değerlendirdikten sonra dava süreci başlayacak. Hukuki süreç ilerledikçe, ameliyatın yapıldığı döneme ilişkin belge ve kayıtların ayrıntılı incelemesiyle ek delillerin ortaya çıkması bekleniyor.

Soruşturma dosyası, hem tıp etiği ve hastane denetimleri hem de sağlık hizmetlerinde usul ve uygulama eksikliklerinin araştırılması açısından önem taşıyor; yargılamanın seyri, benzer vakaların önlenmesine ilişkin tartışmaları da yeniden gündeme getirebilir.

Kaynak: DHA