Selim Ercan
Ankara Kent Konseyi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve eski milletvekili Şevket Bülend Yahnici, Elips TV’de yayımlanan ve Dursun Erkılıç’ın hazırlayıp sunduğu “İşimiz/Gücümüz” programında, Milli Mücadele dönemine dair az bilinen sembolik olayları paylaştı. Yahnici, “Bir milletin hafızası yalnızca zaferlerde değil, mezar başlarında, namazgâhlarda ve halkın meydanlarında da şekillenir” dedi.
Yahnici, Türkiye’nin kuruluş sürecine dair tarihsel hafızanın çoğu zaman resmî anlatıların gölgesinde kaldığını belirterek, dönemin sembolleşmiş mekânlarına dikkat çekti.
Yahnici, Osmanlı-Anadolu tarihinde önemli yere sahip Yıldırım Beyazıt’ın türbesine ilişkin ilginç bir örnek verdi. Düşman askerinin Yıldırım Beyazıt’ın kabrine girmesi gibi bir olay yaşanıp, bu kutsal mekan düşman çizmeleriyle çiğnenince, başta Ankara’daki Azmî Milli Cemiyeti olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu tarafından protesto edildiğini hatırlattı.
Azmî Milli Cemiyeti ve Ankara’daki ilk protestolar
Yahnici, 1919 yılı baharında Ankara’da kurulan Azmî Milli Cemiyeti’nin halkın işgale karşı ilk tepkilerinden biri olduğunu belirtti. Cemiyetin özellikle İzmir’in işgali sonrasında düzenlenen protesto telgrafları ve mitinglerde etkin rol oynadığını hatırlatan Yahnici, “Azmî Milli Cemiyeti yalnızca bir dernek değil, işgale karşı halk iradesinin sembolüdür” dedi.
“Toplantılar, telgraflar, cemiyetler… Bunlar sadece sembolik değil, harekete geçen bir halkın işaretleridir,” sözleriyle Yahnici, sivil direnişin erken örneklerine dikkat çekti.

Namazgâhta şükür duası ve 30 Ağustos’un anlamı
Kurtuluş Savaşı döneminde Ankara’daki namazgâhın kitlesel buluşma alanlarından biri olduğunu aktaran Yahnici, 30 Ağustos Zaferi’nin yalnızca askeri bir başarı olmadığını vurguladı. “Halk namazgâhlarda şükürle, meydanlarda buluşarak kendini yeniden var etti” diyen Yahnici, bu buluşmaların halkın tarih bilincini güçlendirdiğini belirtti.
Ulus ve Cumhuriyet Yolu: Kent hafızasının sahnesi
Yahnici, Ankara’nın Ulus semti ve Cumhuriyet Yolu’nda düzenlenen törenlerin sadece anma etkinlikleri olmadığını, kent hafızasının sürekliliği açısından da büyük önem taşıdığını söyledi. “Cumhuriyet Yolu boyunca yapılan törenler, bir zaferin değil, bir milletin yeniden inşasının sahnesidir” dedi.




