Dursun Erkılıç

Çankaya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Tunçer, şehirlerde sel riskini azaltmak ve su kaynaklarını daha verimli kullanmak amacıyla yağmur suyu toplama şebekelerinin önemine dikkat çekti. ASKİ, İSKİ gibi kurumların bu alanda etkili olabilmesi için bilimsel veriler ışığında planlama yapılması gerektiğini belirten Tunçer, sistemin kurulması için izlenmesi gereken adımları tek tek sıraladı.

Prof. Dr. Mehmet Tunçer, şehir içi yağmur suyu toplama sistemleri üzerine görüşlerini Elips Haber ile paylaşırken, yağmur suyunun toplanarak yeniden kullanılmasının, sadece ani taşkınların önlenmesi açısından değil, aynı zamanda sürdürülebilir su yönetimi bakımından da kritik bir rol oynadığını vurgulayan Tunçer, “Bu sistemlerin kurulması uzun vadede hem çevresel hem ekonomik fayda sağlar” dedi.

Planlama ve etüt çalışmaları ilk adımı oluşturuyor

Yağmur suyu şebekesinin kurulmasında ilk adımın planlama ve etüt çalışmaları olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Tunçer, bu aşamada dört temel başlığın ele alınması gerektiğini ifade etti:

Hidrolik hesaplar: Yağış miktarları, drenaj alanlarının büyüklüğü, zemin geçirgenliği ve eğimler analiz edilmeli.

Konutlarda yağmur suyu geri kazanımı için teknik rehber
Konutlarda yağmur suyu geri kazanımı için teknik rehber
İçeriği Görüntüle

İklim verileri: 10 ya da 20 yıllık taşkınlar gibi maksimum yağış verileri dikkate alınmalı.

Topografik analiz: Su akış yolları ve birikme potansiyeli olan düşük kotlu bölgeler belirlenmeli.

Altyapı uyumu: Kanalizasyon, içme suyu, doğalgaz ve elektrik hatları gibi mevcut altyapılarla çakışmalar önlenmeli.

Sistem bileşenleri üç ana grupta toplanıyor

Yağmur suyu sisteminin uygulanabilir olması için yüzey toplama, iletim ve depolama–geri kullanım bileşenlerinin bütüncül biçimde tasarlanması gerektiğini vurgulayan Tunçer, sistemin temel yapı taşlarını şöyle sıraladı:

Yüzey toplama elemanları: Mazgallar, yağmursuyu ızgaraları, drenaj hendekleri ve geçirgen yüzeyler.

İletim elemanları: Yağmur suyu boruları (beton, PVC, HDPE), menholler ve rögarlar.

Depolama ve geri kullanım: Yer altı tankları, yağmur bahçeleri, yeşil altyapılar ve gri su sistemleriyle entegre çözümler.

Bu bileşenlerin yerleşim planlarına uygun biçimde seçilip konumlandırılmasının, sistemin verimli işlemesi açısından kritik olduğunu dile getirdi.

Projeden uygulamaya kadar bütünsel süreç

Sistemin projelendirme süreciyle sahada uygulanabilir hale gelmesi için belirli mühendislik adımlarının atılması gerektiğini belirten Tunçer, proje sürecinin detaylarını şöyle özetledi:

Yağmur suyu şebeke planlarının 1/1000 veya 1/500 ölçekli hazırlanması,

Boy kesit çizimlerinde boru çapı, eğim ve kot farklarının gösterilmesi,

Hidrolik ve hidrolojik hesap raporlarının hazırlanması,

Gerekiyorsa sızma ve geciktirme sistemlerinin entegre edilmesi.

İnşaat aşamasında ise boruların uygun eğimle döşenmesi, muayene bacalarının yerleştirilmesi ve yüzey ızgaralarının monte edilmesi gerektiğini söyleyen Tunçer, ayrıca yol ve kaldırım kaplamalarının da geçirgen malzemelerle tasarlanabileceğini kaydetti.

Devreye alma ve bakım süreçleri de sisteme dahil edilmeli

Sistemin sahada uygulanmasının ardından devreye alma aşamasında sızdırmazlık ve su akışı testlerinin yapılması gerektiğini belirten Tunçer, varsa geri kullanım sistemlerinin de işlevselliğinin denetlenmesi gerektiğini ifade etti.

Sürdürülebilirliğin sağlanması için sistemin işletme ve bakım aşamasının da ihmal edilmemesi gerektiğini söyleyen Tunçer, periyodik temizlik, yağmur bahçelerinin bakımı ve tıkanıklıkların giderilmesi gibi işlemlerin düzenli biçimde yürütülmesini önerdi.

Muhabir: Dursun Erkılıç