Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili devam eden soruşturma kapsamında Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından hazırlanan yeni raporlara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Kabaiş’in intikal sürecinde cenazeye temas etmiş olabileceği değerlendirilen 134 kişinin DNA profillerinin incelendiği, temas yoluyla bir bulaşma tespit edilmediği ve bu ihtimalin dışlandığı bildirildi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi olan Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024’te kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kaybolmuş, 15 Ekim’de Mollakasım Mahallesi sahilinde cansız bedeni bulunmuştu.
Soruşturma kapsamında, Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 10 Ekim 2025 tarihli raporda, Kabaiş’in göğüs ve vajina iç bölgesinde iki farklı erkek DNA’sı tespit edildiği belirtilmişti. Van Barosu’nun açıklamasında, bu tespitin ardından Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, DNA örneklerinin bulunduğu bölgeler dikkate alınarak ek teknik ve tıbbi değerlendirme yapılması için mütalaa talep edildiği ifade edildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Bu doğrultuda Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi ve 5'inci İhtisas Dairesi tarafından iki ayrı rapor düzenlenmiştir. Biyoloji İhtisas Dairesi'nin 14.10.2025 tarihli raporunda, Rojin Kabaiş'in otopsi mahalline nakli ve öncesindeki süreçte oluşabilecek bulaş ihtimalinin bertaraf edilemediği, bu nedenle söz konusu 2 örneğin bulaşma ihtimalinin halen geçerliliğini koruduğu belirtilmiştir. Adli Tıp 5'inci İhtisas Dairesi ise Biyoloji İhtisas Dairesi'nin raporundaki veriler de dikkate alınarak hazırladığı raporda, otopsi bulgularının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, analizlerde tespit edilen ölene ait DNA ile karışık 2 farklı erkek DNA profilinin bulaş yoluyla ortaya çıkabileceği gibi, ölüm öncesi temasta bulunduğu erkek bireylere de ait olabileceğini ifade etmiştir. Raporda ayrıca, bulaş ihtimalinin öncelikli olarak değerlendirilmesinin doğru bir yaklaşım olduğu, ancak bu tür vakalarda ivedilikle hareket edilmesi, şüpheli erkek bireylerden biyolojik örnek alınarak DNA analizlerinin eş zamanlı yapılmasının uygun olacağı vurgulanmıştır.
Adli Tıp Kurumu tarafından, cenazenin otopsi mahallinden sevkinden itibaren bulaş riskine ilişkin tüm süreçlerin incelendiği, DNA mukayeselerinin gerçekleştirildiği ve kurum yönünden bulaş ihtimalinin dışlandığı bildirilmiştir. Ayrıca, kayıp şahısla kaybolmadan önce iletişim kurduğu tespit edilen kişiler de dahil olmak üzere, Rojin Kabaiş'in olay yerinden Adli Tıp Kurumu Van Grup Başkanlığı Morg ihtisas Dairesi'ne intikali sürecinde cenazeye müdahale etmiş olabilecek 134 kişinin DNA profili, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nde elde edilen DNA profilleriyle Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda karşılaştırılmıştır. Yapılan incelemede, bu süreçte ölenin ölümüne ilişkin olmayan kişilerin temasıyla bir bulaşma tespit edilmediği, dolayısıyla bu aşamadaki bulaş ihtimalinin de dışlandığı anlaşılmıştır."
Yapılan açıklamada ayrıca, "Adli tahkikat sürecinde tespit edilecek diğer şüphelilerden veya bu şahıslara ait biyolojik materyallerden örnek alınması halinde, bu örneklerin Adli Tıp Kurumu İstanbul Biyoloji İhtisas Dairesi'ne gönderilerek, Rojin Kabaiş'in bedeninde tespit edilen erkek DNA profilleriyle karşılaştırabileceği belirtilmiştir. 13.11.2025 tarihinde Van Cumhuriyet Başsavcısı ile yapılan görüşmede, İspanya Adalet Bakanlığı ile yazışmaların devam ettiği ve telefonun açılması amacıyla İspanya'ya gönderileceği tarafımıza iletilmiştir. Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün aydınlatılması için taleplerimiz dosyaya sunulmuş olup Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün aydınlatılması için mücadele etmeye devam edeceğiz" denildi.



