Selim Ercan
Eğitimci, felsefeci ve yazar Umut Yaşar Abat, Elips TV’de Dursun Erkılıç’ın sunduğu İşimiz/Gücümüz programına konuk oldu. ‘modernizm ve postmodernizm’ konusundaki görüşlerini açıkladıktan sonra, yöneltilen sorularla siyaset felsefesi ve Nobel Ödülleriyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu.
Felsefe, siyaset ve siyaset felsefesi ilişkisi
Abat, siyaset biliminin siyaseti ve somut siyasi verileri, olguları inceleyen bir alan olduğunu, siyaset felsefesinin ise olayları ve olguları olması gereken-ideal boyutuyla da ele aldığını, her açıdan sorguladığını ifade ederek felsefenin ve özellikle siyaset felsefesinin, günümüz siyasetini anlamada vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Siyaset biliminin çoğu zaman uygulamaya odaklansa da felsefi temeller olmadan siyasetin derinlemesine kavranamayacağını belirtti. “Siyaset felsefesi, politik kararların etik ve ahlaki boyutlarını anlamamızı sağlıyor. Bu olmadan günümüz siyasetini anlamak eksik kalır” dedi.
Nobel Barış Ödülü ve evrensel barış
Umut Yaşar Abat, Nobel Barış Ödülünün mimarı Alfred Bernhard Nobel ve ailesinin silahtan, savaştan beslenen kimyager olduğunu belirterek, Nobel ödüllerinin başından beri şaibeli olduğunu söyledi.
Güncel olarak Nobel Barış Ödülü’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abat, ödülün evrensel barış çabalarında sembolik önem taşıdığını, ancak aday gösterilen kişilerin siyasi tartışmalara konu olması durumunda prestijinin iyice tartışmalı hâle geldiğini belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın bu yıl ödüle aday gösterilmesi ve talip olması konusuna değinen Abat, “Bu tür durumlar, ödülün tarafsız ve evrensel imajını zedeleyebilir. Barış ödülleri, salt siyaset aracı olmamalı” yorumunu yaptı.